2014 yılsonu itibariyle Türkiye'de 12 hava yolu işletmesi, 50 hava taksi işletmesi, 65 genel havacılık işletmesi, 25 balon işletmesi, 104 bakım ve eğitim kuruluşu, 80 yer hizmetleri kuruluşu ve daha birçok kamu tarafından lisansa/sertifikaya...

2014

yılsonu itibariyle Türkiye’de 12 hava yolu işletmesi, 50 hava taksi işletmesi, 65 genel havacılık işletmesi, 25 balon işletmesi, 104 bakım ve eğitim kuruluşu, 80 yer hizmetleri kuruluşu ve daha birçok kamu tarafından lisansa/sertifikaya tabi havacılık işletme/kuruluşu ve bunların personeli var.

Türkiye’deki toplam uçak sayısı 1.231. 2014 yılında hava yolu şirketlerimiz 422 uçak ile yaklaşık 1,7 milyon iniş-kalkış gerçekleştirerek toplam 83 milyon yolcu taşıdı.

Hiç düşündünüz mü? 180 bini aşkın personelin hizmet verdiği sivil havacılık sektöründe düzeni kim sağlıyor. Kuralları kim koyuyor. Sertifikaları, lisansları kim veriyor. Şirketleri, havalimanlarını, uçakları, verilen hizmetleri, personeli kim denetliyor. Kısacası, sivil havacılık sektörünün emniyetli ve ekonomik gelişiminden kim sorumlu? Diğer bir ifade ile sektörün düzenlenmesi, denetlenmesinden ve yaptırım uygulamalarından kim görevli, sorumlu?

Cevap; Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM). Bugünkü yazımda sizlere, 1978-1993 yılları arasında çeşitli kademelerinde çalıştığım SHGM’yi kısaca tanıtmaya çalışacağım.

SHGM benimle yaşıt, 1954 yılında Daire Başkanlığı olarak kuruldu. 1987 yılında Genel Müdürlük oldu. Kuruluşundan 2005 yılına kadar Bakanlığa bağlı bir kamu kuruluşu olarak görev yapan SHGM, bu tarihte çıkartılan 5431 sayılı kanun ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na (UDHB) bağlı, kamu tüzel kişiliğini haiz ve giderleri kendi hizmet gelirlerinden karşılanan özel bütçeli bir kurum durumunda. Diğer bir ifade ile finansal açıdan özerkliğine kavuştu. Halen görevlerini 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu ve 5431 sayılı Kuruluş Kanununa göre yürütüyor. 442 kadrosu var, 240 personel ile çalışıyor (2014 yılsonu).

Kalite politikasını; “Sivil havacılığın uçuş emniyet ve güvenliği ile sürdürülebilir gelişimi esaslarına bağlı, mükemmelliği hedefleyen bir anlayış içerisinde, tüm paydaşlara açık, katılımcı, etik, ilkelere bağlı, sistemi sürekli iyileştirmeye yönelik, etkin ve saygın bir sivil havacılık yönetimi hizmeti sunmak” olarak belirlemiş olan SHGM’nin misyonu; “Türk sivil havacılığının güvenirliğini ve sürdürülebilir gelişmesini sağlamak”, Vizyonu; ise; “Sivil havacılık alanında güçlü, özerk ve katılımcı kurumsal yapıya, küresel düzeyde etkin ve saygın konuma sahip olmak”.

Ülkemiz, Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO), Avrupa Sivil Havacılık Konferansı (ECAC) ve Avrupa Hava Seyrüseferi Emniyeti Teşkilatı (EUROCONTROL) üyesi. SHGM, uluslararası ve bölgesel düzeyde birçok ortak çalışma içinde aktif olarak yer alıyor. SHGM üst yönetimi, birçok uluslararası kuruluşun yönetimlerinde de görev yapıyor.

SHGM görevleri içinde iki başlığa dikkat çekmek istiyorum. Birincisi uçuş emniyetinin en üst düzeyde temini. İkincisi sürdürülebilir ekonomik gelişmenin sağlanması. Zaten bu ikisini birbirinden ayırmak pek mümkün değil. Havacılık faaliyetlerinin sürekli gelişebilir olması lazım, diğer bir ifade ile sektör desteklenmeli, mümkün olduğu kadar az kısıtlama olmalı. Ancak, uçuş emniyeti de mutlaka sağlanmalı. Bunlardan birinde daha fazla kuralcı/kısıtlayıcı olursanız, ya sektörü çalışamaz hale getirisiniz, ya da kazalarla uğraşmak zorunda kalırsınız. İşte SHGM yıllık cirosu 24 milyar ABD dolarına ulaşan sektörde zor olanı yapmaya çalışıyor, yapıyor.Önce ekonomik gelişmeye bakalım. Son on yılda hava yolu ile uçuş yapan yolcu sayısı neredeyse 5 katı arttı. Bu büyük gelişmenin mimarı tabi ki UDHB ve de SHGM (DHMİ’yi de unutmamak lazım). Yerli hava yolu şirketlerimizin diğer ülkelere uçuş yapabilmelerini teminen imzalanan ikili hava ulaştırma anlaşması sayısı 163’ü buldu. Dünya’da bizden fazla havacılık anlaşması olan bir diğer ülke var mı, bilmiyorum. Hava yolu taşıyıcılarımız bu sayede 2014 yılında 108 farklı ülkede 237 merkeze uçuş yaptılar (Bir ülke ile havacılık anlaşmanız yok ise uçuş yapamazsınız). Türkiye, dünyada en hızlı gelişen havacılık pazarlar içinde yer alıyor. İç hatlardaki yolcu sayısı artışı ise diğer ülkelere de örnek olan tam bir başarı öyküsü. 2013 yılı itibariyle iç hat yolcu sayımız dış hat yolcu sayısını geçti. Mevcut 53 havalimanının tamamına uçuş yapılıyor. İç hat yolcu sayısı artışında dünyada ilk birkaç ülke içerisindeyiz. Son yıllarda geliştirilen politikalar ile yolcu sayımızın daha da artacağı muhakkak. Bunda, iç hat bilet ücretlerinde sağlanan indirimler de var. SHGM, yerli hava yolu şirketlerimizin az uçuş yapılan veya uçuş yapılmayan havalimanlarına sürekli sefer koymalarını sağlamaya yönelik destekler de geliştiriyor, uyguluyor. Sonuçlar ortaya, bu gidişle hakikaten Türkiye’de uçmayan kalmayacak.Uçuş emniyetine gelince, “etkin, performansa dayalı, yerinde ve anında denetim” ilkesini benimseyen SHGM yılda ortalama 4.000’in üzerinde denetim gerçekleştiriyor. SHGM, uçuş emniyetini artıracak şekilde etkinliklerin geliştirilmesi amacıyla denetim sayısından ziyade, sektörün kendini denetleyen ve kendi içinde performansa bağlı denetimler yapar hale gelmesi hedefliyor.Hava yolu ulaşımında, sadece yerli hava yolu şirketlerimizin uçakları değil, ülkemiz havalimanlarına iniş-kalkış yapan yabancı hava yolu şirketleri uçakları da denetleniyor. EASA (Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı) kapsamında tüm Avrupa ülkeleri tarafından gerçekleştirilen bu denetimlerde, hava yolu şirketleri için Avrupa bulgu ortalaması 0,77 iken, ülkemiz şirketleri için bulgu ortalaması sadece %40. Bu, ülkemiz hava yolu şirketlerinin uçuş emniyet düzenlemelerine daha çok uyduğunu gösteriyor.SHGM’nin son yıllardaki başarılı uygulamalarından bir diğeri de, çevreye duyarlı havalimanları ile engelsiz havalimanlarının geliştirilmesiyle ilgili. Uygulanan teşvik sistemi sonucunda, Mart 2015 itibariyle, havalimanlarında faaliyet gösteren kurum/kuruluşlardan 72’si çevreye duyarlı hale geldi. Engelsiz kurum/kuruluş sayısı da 53 ulaştı.

Son olarak SHGM’nin yeni düzenlenen logosundan da kısaca bahsetmek istiyorum. Logo genel olarak hareket, dinamizm ve büyümeyi ifade ederken geçmiş ile de bağlantı kurmayı amaçlamış. Merkezdeki hilal ve yıldız bayrağımızı simgeliyor. Kanatların formu, sürekli büyümeyi ve dinamizmi ifade ederken kanatların uçları sektörün korunmasına işaret etmekte. En alt kanat emniyeti, orta kanat güvenliği, üst kanat çevre korumayı temsil ediyor. Ortadaki daire ise hareketlilik ve sürekliliği ifade ediyor. Dairenin yaprakları ile de geçmişle bağlantı gösterilmiş.SHGM açısından her şey istenen düzeyde mi? Hayır. Böylesine devasa bir sektör için mevcut personel sayısı az. Sürdürülebilir gelişme için yeniden yapılandırma konusundaki çalışmaların bir an önce tamamlanması gerekiyor.Haftaya, sivil havacılık sektörünün bir diğer önemli kuruluşu – yaklaşık 5 yıl çalıştığım - Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü hakkında yazacağım.Sağlıcakla kalın…