Şu anda nerdesin, ne yapıyorsun hiçbir fikrim yok, sevgili. Hatta bir kadınla mısın, onu da bilmiyorum. Şimdi sen geleceksin ya benim hayatıma, önce bilmen gereken şeyler var hakkımda. Gelmeden bunu okusan iyi edersin. Girmeye çalışacağın...
Şu anda nerdesin, ne yapıyorsun hiçbir fikrim yok, sevgili. Hatta bir kadınla mısın, onu da bilmiyorum. Şimdi sen geleceksin ya benim hayatıma, önce bilmen gereken şeyler var hakkımda. Gelmeden bunu okusan iyi edersin.
Girmeye çalışacağın kalp çok yorgun, sevgili. Oldukça kırık dökük ama idare eder durumda. Kocaman bir yüreğin kimseye inancı kalmadı artık. Sevgili, sen önce benden korkacaksın. Başlarda kıracağım seni, sana çok keskin, çok katı ve duygusuz geleceğim. Buna aldanma sakın. Bu benim kendimi korumak için geliştirdiğim savunma mekanizmam. Hani kırmadan kırayım ve hemen şimdi, burada vazgeçsin benden, mantığı. Sen de diğerleri gibi başlarda senden kaçacağım için üzerime oldukça düşeceksin, hatta aşık olduğunu sanacaksın. Benden daha “güzelini”, daha “akıllısını” görmediğini cümle içinde birkaç kez kullanacaksın. Haliyle ilgin alakan oldukça zirve yapacak. Eğer benim de sana gönlüm varsa ben de sana doğru yavaş yavaş meyledeceğim. (Sonuçta daha pes etmiş değilim yani!) Sonra da aynı hızla sabun köpüğü gibi yok olacaksan... Sakın gelme. Ezberledim bu numaraları, sana öyle bir çalım atarım ki neye uğradığına şaşırırsın, benden söylemesi.
Bak sevgili, bana aşırı iltifat yüklemeleri yapmana gerek yok, ben kendimin ne olduğunu gayet iyi biliyorum zaten. Senden istediğim, iltifat da edeceksen bu iltifatların, güzel sözlerinin daim olması. Yani başlarda benim karşıma nasıl çıktıysan sonuna kadar aynı adam olman. Tamam ben de sana çok kolay olduğumu söyleyemem. Ama renkliyimdir, asla benden sıkılmazsın. Genelde neşeli ve komiğimdir. Bazen bir anım bir anıma uymaz. Dikkatim çabuk dağılır. İlgi ve sevgi arsızıyımdır, kabul ediyorum. Beni çok sevmen gerekir. İnce ruhlu olman gerekir. Güçlü olman gerekir. Sahiplenmen gerekir. Ben bilmeliyim ki göğsüne başımı yaslayacağım zaman bütün kötülükler dışarıda kalır, senin yanında hiç kimse beni üzemez. Sonra sevgili, elimi bir kere tutmaya karar verdiysen, o eli yarıda bırakmaman gerekir. Hayatı paylaşmamız gerekir. Kimi zaman gözyaşlarını, çoğu zaman kahkahalarımızı. Asi ruhluyumdur. Bana sözünü tatlılıkla dinletebilmen gerekir, sana saygı duymam gerekir. Bir bakışından kendime çeki düzen verebilmen gerekir. Dağınık ve pasaklı hiç değilimdir ancak benden süper bir ev kadını olmaz. Ama karnını doyururum, yemek de iyiyimdir bak! Hem sosyalliği hem de evde geçirilen zamanları severim. Asosyal ya da gece kuşu olmaman gerekiyor bu durumda, ey sevgili. Mizah anlayışının da olması gerekecek bir de. E hep ben seni güldüremem ki! :) Keşke bir enstrüman filan çalabilsen hani belki bana bir gün bir beste filan yaparsın. Kimse bana beste yapmadı daha. Gerçi biri vardı, piyanoda beste yaptığını söylemişti bana ama hala inanmıyorum kesin bir yerden araklamıştı. Ama bu çok önemli bir konu değil kafana takma. Sonra sevgili, biz konuşmalıyız seninle her şey hakkında. Ya da sustuğumuz da bile konuşabilmeliyiz. Bazen sessizliği paylaşmalıyız, bazen de kalabalıklar içinde yalnız ikimiz olmalıyız. Birbirimizi önemsemeliyiz. Aşkın ve sevginin emek istediğini ben biliyorum, sen de bunu bilmelisin. Her gün sevgimiz için, birbirimiz için bir şeyler yapmalıyız. Ha hemen gözün korkmasın, bu bir mesaj olabilir, bir not olabilir, yani sana bana özel küçük şeyler. Ama o küçük şeylerin, minik detayların büyüklüğünü yaşadıkça göreceksin. Eh bir de şöyle spor-mipor yapsan, hoş bakımlı, şık olsan tadından yenmez. Hani Alen Delon ol da demiyorum da!
Her şeyden önce iyi yürekli ol, vicdanlı ol ve maneviyatın kuvvetli olsun, sevgili. Hani “adam gibi adam” ol. Sözünün eri ol. Değerlerine ve sevdiklerine sahip çık. Paran da olsun pulun da ama para için adam satma sakın!
İşte sevgili, sen anladın beni...
Var mısın, yok musun?