Allah birliğimizi bozmasın, Marmara ile Karadeniz arasında kanal açılması ile ilgili projenin ardından şimdi de İstanbul'u üçe böleceklermiş, varsın bölsünler, yeter ki vatan bölünmesin. Milletvekili adayı kürsüde nutuk çekmektedir:...

Allah birliğimizi bozmasın, Marmara ile Karadeniz arasında kanal açılması ile ilgili projenin ardından şimdi de İstanbul’u üçe böleceklermiş, varsın bölsünler, yeter ki vatan bölünmesin.
Milletvekili adayı kürsüde nutuk çekmektedir:
- Denizli, bizim iktidarımızda 2014 belediye seçimlerine Büyükşehir Belediyesi olarak girecek, Denizli’de yeni okullar, yeni hastaneler açılacak, Denizli’nin adına yakışır bir de liman yaptıracağız.
Aşağıdan Denizlili seçmenin birisi bağırır:
- Denizli’de deniz yok ki, liman yaptırıp da ne yapacaksın?
- Denizli’de deniz yok demek ne demek sayın vatandaşım. Denizin olmaması Denizli’nin adına yakışıyor mu? Önce Denizli’yi Büyük Menderes üzerinden Ege Denizi ile birleştirir, sonra da liman yaparız. Ürettiğiniz tekstil ürünlerini de bu limandan gemilere yükleyerek deniz yolu ile dünya pazarlarına ihraç edersiniz.
BİR FIKRA
Seçim vaatleri havada uçuşuyor.
Üç koca görmesine rağmen kadın hala bakireliğini korumaktadır, arkadaşı merak edip sorar:
- Yahu nasıl oldu bu iş? Üç koca görmene rağmen hala bakiresin.
Kadın anlatmaya başlar:
- Nasıl olacak, ilk kocam çok ihtiyardı, gerdek gecesi karşısında soyunmaya başladım, dayanamadı kalp krizinden gitti. İkinci kocam homoseksüel çıktı. Üçüncü kocam politikacıydı, ne zaman yatağa girsek nutuk atmaya başlar, gelecek günlerin yapacağımız iş için daha iyi olacağını vaat etmekten, bir türlü o işe sıra gelmedi.
12 Haziran’a az kaldı. 12 Haziran’dan sonra iktidar olan partinin seçim meydanlarında verdiği sözlerden hangisini yerine getirip, getirmediğini hep beraber göreceğiz.
Bir politikacıya sorarlar:
- Sizin için önemli olmayan nedir?
- Seçim mitinglerinde kürsüde söylediklerim.
Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın, gülmediğiniz anı yaşanmamış kabul edin.