‘Kılıçdaroğlu Sendromu'na yakalandım. 12 Eylül referandumundan sonra tıp literatürüne giren ‘Kılıçdaroğlu Sendromu' kişilerin unutulması gerekeni unutmaması, unutmaması gerekeni de unutması gibi durumlarda ortaya çıkan hastalığın...
‘Kılıçdaroğlu Sendromu’na yakalandım. 12 Eylül referandumundan sonra tıp literatürüne giren ‘Kılıçdaroğlu Sendromu’ kişilerin unutulması gerekeni unutmaması, unutmaması gerekeni de unutması gibi durumlarda ortaya çıkan hastalığın tanımlanmasına verilen isim.
Bir alış-veriş merkezinde karşılaştığım okuyucum “Abbas Abi niye köşe yazısı yazmıyorsun?” diye sorup hatırlatmasaydı inanın Yeni Alanya Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptığımı unutmuştum.
Gelelim yazımızın başlığını oluşturan “Alanya Turizmini Ayağa Kaldıracak Proje”nin sunumuna: Önce Alanya’da turizmi 12 aya yaymak lazım, Gazipaşa Havaalanı’nın büyütülmesi “charter” uçuşlarına falan açılması işin palavrası, siz Akdağ’a kayak pisti yapıp yaz kış burada turistlere kar kayağı yaptırabiliyor musunuz? Anladık kışın Akdağ’da kar var, yazın karı nerede bulalım diyorsanız onun da kolayı var. Akdağ’ın zirvelerinde derin çukurlar vardır köylüler bunlara ‘kar deliği’ derler. Bu deliklerden yaz- kış kar eksik olmaz, eskisi yenisine kavuşur. İşte kar deliklerinden çıkardığınız bu karları katır sırtında getirip yapmış olduğunuz kayak pistine yayarak kışın olduğu gibi yazın da turistlere karda kayma imkanı sağlayabiliriz. Misafirleri kayak pistine taşımak için Akdağ ile İskele arasına iki tane çelik tel çekersin 30-40 kişilik 5-10 tanede teleferik koyarsın turist güneşten sıkıldı mı? 5 dakika sonra kayak pistinde, kayak elbiselerini giyip kayak yapsın. Kayaktan sıkıldı mı? 5 dakika sonra deniz kenarında mayosunu giyip denize girsin. İşte size Alanya’da turizmi bir daha inmemek üzere ayağa kaldıracak proje.
Sayın Başbakan derinlik 25 mt., genişlik 140-150 mt. uzunluğu 45-50 km’lik bir kanal kazarak Karadeniz ile Marmara denizini birbirine bağlamayı ‘Çılgın Proje’ diye seçim arifesinde halka yutturmaya çalışıyor. Hem de milyarlarca dolar maliyet hesabıyla. Oysa bizim projenin hiçbir maliyeti yok. ‘Derenin taşı ile Derenin kuşunu’ vuruyorsun! Akdağ’ın karını katır sırtında getirip yine Akdağ’da yaptığın kayak pistine yayıyorsun. Katırların arpa parasını saymazsak maliyet sıfır.
Sayın Başbakanla “Benim projem daha çılgın, yok senin projen daha çılgın” gibi gereksiz bir tartışmaya girmek istemiyorum. Hangimizin projesi daha çılgın bırakalım kararı halk versin, ben halkımızın sağduyusuna güveniyorum.
Yürü hür maviliğin bittiği son hadde kadar, insan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar!
Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum gülücükler yüzünüzden eksik olmasın.