Son yıllarda yaygın medyanın önemli bir bölümü, güvenlik güçlerine, özellikle de polise dönük çok saçma ve de planlı olarak bir karalama kampanyası içindeymiş gibi bir izlenim vermekte. Ülke genelinde terör almış başını gidiyor....
Son yıllarda yaygın medyanın önemli bir bölümü, güvenlik güçlerine, özellikle de polise dönük çok saçma ve de planlı olarak bir karalama kampanyası içindeymiş gibi bir izlenim vermekte.
Ülke genelinde terör almış başını gidiyor.
Canlı bombalar peşpeşe eylem yapmakta ya da eylem yapmak üzereyken yakalanıyorlar.
Kent merkezlerinde küçük yaşlardaki çocuklar ellerinde molotof kokteylleriyle her yeri yangın yerine çevirmekle meşguller.Otomobiller, işyerleri hatta konutlar yakılıp yıkılmaya çalışılıyor.
Ülkenin her yerinde eylem timleri oluşturulmuş, ekranlara çıkmak, propaganda yapabilmek için, on, yirmi, elli kişilik gruplar bir araya gelip, kameraların karşısına geçip saçma sapan açıklamalarda bulunmaktalar ve haber niteliği taşıması için de, polise saldırarak eylemi daha renkli hale getirip, hem propaganda gerçekleştirilmeye hem de ekranlarda kendilerini gösterebilmenin tadına varırlarken, haberciler de hem haber yapmış oluyorlar, hem de televizyon kanalları bu tür haberlerle reyting toplamanın ilkelliği içine girmekteler.
Güvenlik güçlerine özellikle de polise, önüne gelen, taşla, sopalarla hatta yumrukla saldırmakta bir beis görmezken ve bu rezillerin rezilliği fazla dikkate alınmazken, olay sırasında polisin en küçük müdahalesi, bir ayrıntı olarak ele alınıp sürekli ekranlara taşınarak, “Polisin orantısız güç kullanması” şeklinde ekranlara taşınıp tekrar tekrar verilebilmekte.
Koskoca Türkiye’de hiç olumlu bir haber yokmuş gibi, sürekli terör eylemleri, teröristlerin maşası çocukların rezilliklerini ekranlara taşıyarak, bu rezillerin propagandasını yaparak toplumu germenin mantığını anlamak mümkün mü?
Polisin tutukladığı teröristi kurtarmaya çalışan terör yandaşları ortalığı ayağa kaldırıyor, hastanede polislere saldırıp yere yıkılan görevlinin tekme tokat öldüresiye darp edilmesi ekranlara taşınırken arkasından da polisin karakolda bu saldırıyı yapanları darp ettiği şeklindeki bir görüntü verilerek, bir bakıma polise saldıranların bir nevi haklı olduğu ortaya konmaya çalışılıyor.
Mevcut yasalarla polisin güvenliği sağlaması mümkün değil. Polis saldırganlara nasıl müdahale edip, yasa dışı eylemi önleyebilir? Çiçek sunarak, yalvarıp yakararak mı? Suç işlediği ortada olan birisine dur diyorsun durmuyor, teslim ol diyorsun teslim olmuyor, tutmaya çalışıyorsun sana saldırıyor. Bu durumda sanık nasıl yakalanabilir ki?
Dünyanın hiçbir ülkesinde, toplumu bu denli geren, canından bezdiren, ruh hastası haline getiren, suçluların ve terör örgütlerinin böylesine reklamını yapan bir medyanın olabileceğine kesinlikle inanmıyorum.
Eğer bu sorunun üstüne gidilmez, güvenlik güçlerine sahip çıkılmaz, en küçük bir sert muamelede bulunan güvenlik görevlisi suçlanır, cezalandırılır ya da meslekten men edilirse, korkarım kısa bir süre sonra, güvenlik görevlileri birçok eylemi önlemek için canını ortaya koymayı bırakın, sadece seyretmekle yetinmek zorunda bile kalabilir!
Özgürlük ya da basın özgürlüğü denen şey kesinlikle bu rezillik olamaz!