OSMAN Mayatepek Alanya sevdalısı. Çok daha önemlisi, Enver Paşa'nın torunu. Kendisini yakından tanıma şerefine sahip oldum. Tıpkı Altemur Kılıç ve rahmetli Şiar Yalçın'ı tanıma şerefine nail olduğum gibi. Tabii ki, bu birlikteliklerde...

OSMAN

Mayatepek Alanya sevdalısı.

Çok daha önemlisi, Enver Paşa’nın torunu.

Kendisini yakından tanıma şerefine sahip oldum.

Tıpkı Altemur Kılıç ve rahmetli Şiar Yalçın’ı tanıma şerefine nail olduğum gibi.

Tabii ki, bu birlikteliklerde en önemli rolü oynayan ve bana bu imkanı yaratan da Mehmet Ali Dim’di.

Bu açıdan kendisine minnettarım.

Osman Bey bir kitap yayınladı.

Adı “Dedem Enver Paşa.”

Kitap elime geçmediği için okuyamadım.

Ama en kısa zamanda bulup, alıp, okuyacağım.

Enver Paşa ile ilgili yıllar boyu, bir sürü şeyler söylendi, kitaplar yazıldı, makaleler yayınlandı.

Bana göre, bu konuda Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözü çok anlamlı:

"Enver bir güneş gibi doğmuş, bir gurup ihtişamıyla batmıştır. Arasını tarihe bırakalım."

Maalesef Enver Paşa tarihe bırakılmadı!

O yılların özel koşulları, tarihi toplumsal travmalar ve de en önemlisi koskoca Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılıp, yerine yepyeni bir Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulma sürecinde, eskiyi kötüleme, yeniyi övmenin kaçınılmazlığında, çoğu kişi günah keçisi haline getirilmişti.

Aslında tarihçilerin olayları ve gelişmeleri özellikle de baş aktörleri belli bir objektiflik ve gerçekçilik içinde ele alması gerekirken, salt bizde değil, tüm dünyada, geçmişin baş aktörleri karalanarak, günün aktörleri parlatılarak, mevcut gücün gücü perçinlenir.

Son dönem Osmanlı padişahları da, eski rejimin kötülenmesi, yeni rejimin benimsenmesi adına, aynı şekilde eleştiri bombardımanına tutulmuşlardır.

Tarihi gerçekleri aradan yüz yıla yakın bir süre geçmesine karşın hala tam anlamıyla öğrenebilmiş değiliz.

Herkes, tarihi kendi penceresinden bakarak ele alma yanlışı içinde.

Çok daha kötüsü, geçmişin, bugünün siyasi tercihlerine göre değerlendirilmesi.

Tarihi travmaları en ağır şekilde yaşamış olan Osman Mayatepek, Şiar Yalçın ve Altemur Kılıç’ın dostluklarının, tüm topluma hatta dünyaya örnek olacak entelektüel bir yaklaşım ve de birliktelik olarak değerlendirilmesi gerekir.

Rahmetli Şiar Yalçın’ın babası Cavit Bey.

Cavit Bey, Osmanlı döneminin en önde gelen maliyecilerinden ve de ittihatçılarından birisiydi.

Cavit Bey İstiklal Mahkemesi'nde İzmir Suikastı davasında idam edildi.

Mahkemenin hakimlerinden olan üç Ali'lerden birisi de Altemur Kılıç’ın babası Kılıç Ali idi.

Enver Paşa da Atatürk’ün en büyük rakibiydi.

Altemur Kılıç da Atatürk’ün en yakın dostu Kılıç Ali’nin oğluydu.

Bu üç isim, babalarına rağmen, yıllar boyu sık sık bir araya gelip dostluklarını sürdürdüler.

Ne yazık ki Şiar Yalçın aramızdan ayrıldı.

Osman Mayatepek'in de bu kitabıyla ve belli belgelerle bir bakıma, tarihe ışık tutmaya, tarihin belli safhalarında, belli tarihi gerçeklerin şu ya da bu nedenle çarpıtıldığını ortaya koymaya çalıştığı kanısındayım.

Tabii ki kitabı okuduğumda yeni bir değerlendirme yapmam da gerekebilir.

Kendilerini böyle tarihi bir süreci ele alıp kitaplaştırdığı için kutluyor, saygılarımı sunuyorum.

Kitaptaki önemli başlıklar şöyle sıralanmış:

• Teşkilat-ı Mahsusa nasıl kuruldu? Bu teşkilatta kimler görev aldı?

• Enver Paşa'ya Almanya ile ittifak yapmaması için rüşvet teklif edildi mi?

• Sarıkamış Harekâtı neyi amaçlıyordu? Harekât nasıl gerçekleşti ve hezimetin gerçek sorumlusu kimdi?

• Çanakkale Zaferi'nde Enver Paşa'nın adı neden geçmiyor?

• Enver Paşa, Ermeni tehcirinden ve tehcirin sonuçlarından sorumlu tutulabilir mi?

• Enver Paşa, Mustafa Kemal Paşa'ya Moskova'dan yazdığı mektupta ne istiyordu?

• Enver Paşa, İngiliz istihbaratıyla neler görüştü? Onlara ne teklif etti?

• İşgal Kuvvetleri Komutanı Kont Caprini, Enver Paşa'nın eşi Naciye Sultan'ı memleketten nasıl kaçırdı?

• Enver Paşa'nın hiç görmediği oğlu Ali Enver nasıl yaşadı?

• Rusya'ya savaşmaya giderken ne gibi hayaller kuruyordu?

• Tacikistan'daki naaşı, 74 yıl boyunca kimler tarafından Kızılordu'dan saklandı?