ÖNÜMÜZDEKİ genel seçimler, kötü yönetim sergileyenlerden kurtulmak için bir fırsattır. Ekonomiden dış politikaya, tarımdan hayvancılığa, milli güvenlikten dış politikaya, hukuktan eğitime, ülkemizin dış ve iç borçlarını kat kat...
ÖNÜMÜZDEKİ
genel seçimler, kötü yönetim sergileyenlerden kurtulmak için bir fırsattır. Ekonomiden dış politikaya, tarımdan hayvancılığa, milli güvenlikten dış politikaya, hukuktan eğitime, ülkemizin dış ve iç borçlarını kat kat arttıran, israfı adet haline getiren vs. vs. her şeyi berbat edip bir de üstüne üstlük sanki çok güzel işler yapıyormuşçasına her gün basın yayın organlarında ekipler halinde propagandalar yapıyorlar. Beyler bayanlar gerçekten iddia ettiğiniz gibi iyi şeyler yapılsa herkesten önce evet doğru ve güzel işler başarılıyor diye ben savunurum. Lütfen hiç ekonomi iyi olsa dünyanın en pahalı petrolünü kullanır mıyız? Üstelik petrol dünyada 3 katı ucuzlarken bizde ise çok az fiyat indirimine gidildi. Hiç dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan 170 kalem civarında vergi, harç ve cezalar olur mu?
AKP 2002’de iktidara geldiğinde vatandaşların borcu 6 milyar TL seviyelerinde iken, bu gün 250 milyar TL düzeylerine çıkmıştır. Yani 40 katın üzerinde. Bu verdiğimiz örnek sanırım yeterli. Devletimiz kurulalı beri ilk defa toprak kaybettik. Maalesef vatandaşlarımız bu utanç dahi denilemeyecek durumdan yandaş medya ve sindirilmiş medya sayesinde yeterince haberdar değil. Yunanistan 2004’den bu yana yani AKP iktidarı döneminde 5 tanesi Akdeniz, 11 tanesi Ege Denizinde olmak üzere Lozan’a rağmen kıyılarımızın hemen yanı başındaki adalarımızı işgal etmiştir. Ne kadar acıdır ki normal vatandaşları bırakınız koca koca öğretmen, doktor, mühendis vs. vs. bu utançtan haberdar dahi değil.
Bu zavallı milletin 90 yılda dişinden tırnağından arttırarak yaptığı ne var ne yok birer birer özelleştirme adı altında değerinin çok çok altında peşkeş çekilerek satıldı. Sıkışınca yalana baş vurmak çok güzel. “İMF borcunu kapattık” deniliyor ama bu borcun nasıl kapatıldığından hiç bahsedilmiyor. Yani ödeme vakti gelen İMF borcu Dünya Bankası’ndan alınan daha yüksek faizli borçla kapatılıyor. Böylece dosdoğru İMF borcu da kapanmış oluyor. Konunun uzmanları bunu hep söylüyorlar, ama cevap veren olmadığına göre doğru. Bir başka konu ise İMF’ ye 5 milyar dolar “borç” dahi veriyoruz ama veremiyoruz. Bu borç verme masalı aslında çok şey anlatıyor, tabi anlayana ve anlamak isteyene. Bir başka hikaye de “Türkiye’nin ihracatının 120 milyar dolara çıktığı” yolundaki sözlerdir. Beyler ya ithalat 250 milyar dolardır. Aradaki açık 100 milyar doların üzerindedir. Oysa reel ihracat 50 milyar dolar civarındadır. Bu açıklar nedeni ile ülkemizin dış borcu sürekli artmakta, dünyanın en borçlu ülkesi konumundayız. Merkez Bankası’nda şu kadar döviz rezervimiz var deniliyor. Ama kullanılabilir gerçek döviz rezervinden nedense hiç bahsedilmiyor. Onu da söyleyeyim inanın 50 milyar dolar dahi değil.
Sıkışınca, yolsuzlukları da örtmek için “Ama vatandaş bize oy veriyor, oy verdiğine göre biz çok başarılıyız” türünden söz ediliyor. Beyler vatandaşın oy vermesi başka, gerçekler başkadır. Doğrusunu söylemek gerekirse bu kadar imkanlara rağmen AKP’nin oy oranı yüzde 70 üzeri olması gerekir. Zira her türlü imkan ellerinde. O nedenle vatandaşlarımızdan umutluyum. Elbette verilen oylarda şaibe yoksa saygılı olacağız. Vatandaşın oy vermesi ile başarı yakalanmıyor, iş ve icraatları gerçekleştirmekle başarı yakalanıyor.
Yukarıda belirttiğim gibi 7 Haziran Genel seçimleri bir fırsattır. Bu fırsat iyi değerlendirilerek vatandaşlar gereğini yapmak durumundadır. Zira çok zor günler ülkemizi beklemektedir.