Namık Kemal Zeybek, 1944 yılında doğmuş, AÜ Hukuk Fakültesini bitirmiş 67 yaşında bir Anadolu çocuğudur. Tarım Bakanlığında, Gümrük ve Tekel Bakanlığında Müsteşarlık görevinde bulunmuş ve sonra bir süre de özel sektörde çalışarak...

Namık Kemal Zeybek, 1944 yılında doğmuş, AÜ Hukuk Fakültesini bitirmiş 67 yaşında bir Anadolu çocuğudur. Tarım Bakanlığında, Gümrük ve Tekel Bakanlığında Müsteşarlık görevinde bulunmuş ve sonra bir süre de özel sektörde çalışarak bu konularda önemli deneyim kazanmıştır. İki dönem İstanbul Milletvekilliği, 2. Özal Hükümeti’nde ve Yıldırım Akbulut hükümetinde Kültür Bakanlığında ve REFAHYOL koalisyon hükümetinde DYP kontenjanından Devlet Bakanlığı görevinde bulunmuştur. Bu suretle politikada üst düzeyde görev yaparak siyasette de deneyim kazanmıştır. Eski bir ülkücü olduğu hesaba katılırsa, sanırım MHP’ye giden DYP’lileri yuvalarına döndürebilir. Ancak, DP, çok büyük deprem geçirmiş olup toparlanabilmesi için zamana ve sağlam, yalnız memleketini ve partisini düşünen çok iyi ekibe gereksinim vardır. 12 Haziran’da genel seçim yapılacaktır. Yani 4 ay 23 gün bir zaman dilimi kalmıştır. DP Türkiye’nin 81 il ve tüm ilçelerde teşkilatı bulunan eski bir partidir. Onun için, Ankara’dan çok güzel, tüm halkımızı kucaklayan bir yaklaşım estirilmeli ve geceyi gündüze katarak Anadolu ve Trakya’yı arşınlamalıdır. Şahsen, Sayın Zeybek’in, kendisine destek veren delegelerin beklentisini en iyi bir tarzda yerine getireceğinden ümitvarım. İyi bir hitabet gücüne de sahip olduğunu biliyoruz. Ancak, gerisinde Demirel gibi parti içinden elini çekmeyen ve her fırsatta eski bir genel başkan olduğunu ileri sürerek devamlı müdahale etmek isteyen bir şahsiyet bulunuyor. Geçmişte, Tansu Çiller’i yıpratmak ve başarısız olduğunu göstermek için partinin parçalanmasını bile göze almıştır. 13 Ocak’ta yayınladığım yazımda, Demirel’in Tansu Çiller’in “böyle bir talebi varsa buyursun gelsin” şeklindeki daveti üzerine “Çiller, bu davetin altında hangi hinliklerin yattığını, Demirel’in kafasındaki tilkilerin hangi tavuğu yemek için çalıştığını bilecek kadar deneyim sahibi olmuştur” demiştim. Gerçekten Sayın Çiller, geçmişten ders almış ve Demirel hakkında çok iyi bilgi edinmiş ki, kendisini genel başkan olması için yalısına kadar gelerek ricada bulunan il, ilçe başkanlarına kesinlikle aday olmayacağını ifade etmiş ve ardından şu açıklamayı beyan etmiştir: “Bana ‘gel ama mevcut siyaseti sürdür’ diyorlar. Mevcut siyaset başarılı ise değişikliğe neden gerek var? Kamuoyunda ve parti tabanın da ‘davet ettik’ diyorlar. Ardından ‘şaka yaptık’ şeklinde bir ifade kullanılıyor Eski bir Başbakana, eski bir genel başkana davet böyle oluyor. O zaman samimiyette zaaf aranır. Bu sanal bir davettir. Partinin seçim başarısını hedefleyen davet böyle yapılmaz. Bunlar seçim yolunda, iki ateş arasında bırakmaktır. Bana ‘başarısız olmak ve bölmek için gel’ deniliyor. Bunu kabul etmem ve edemem. Bu bir davetten ziyade yıpratma çabasıdır.”
Bu tarihten sonra yapılması gereken iş, Genel Merkezin, taşra teşkilatını ayağa kaldıracak tonda ve güçte bir rüzgâr estirerek il, ilçe ve kasaba örgütlerini sahaya sürmesi gerekmektedir. Genel Başkan Namık Kemal Zeybek’in işin zor taraflarını bilerek böyle bir dikenli gömleği giydiğine inanıyoruz. Zaman az ve partinin şu andaki oyu yüzde 1 veya 1.5 olarak görülüyor. Onun için, çok çalışmak lazım ama sağa, sola giden partililerin de yuvaya dönmeleri mutlaka sağlanmalıdır. Çünkü, memleketin DP gibi sağ bir partiye ihtiyacı vardır ve bu boşluğu ancak Demokrat Parti doldurabilir diyor ve başarılar temenni ediyorum.