On iki Haziran 2011 Genel seçimler öncesini bir hatırlayınız. Bu konuyu o günlerdede makalelerimde defalarca yazdım. Başbakan Tayyip Erdoğan ve partisi AKP ısrarla MHP'siz bir meclis istiyordu. Acaba neden? Çünkü bu gün olanlar ve yapılmak...

On iki Haziran 2011 Genel seçimler öncesini bir hatırlayınız. Bu konuyu o günlerdede makalelerimde defalarca yazdım. Başbakan Tayyip Erdoğan ve partisi AKP ısrarla MHP’siz bir meclis istiyordu. Acaba neden? Çünkü bu gün olanlar ve yapılmak istenenlerin önünde MHP’yi engel olarak gördükleri için. Zira çevrilen ve çevrilmek istenen dolap her ne kadar çeşitli tatlı söylemlerle tatlandırılmak istense de son derece tehlikeli ve kabul edilmesi asla mümkün değildir. Başbakan ve partisinin yetkili kişileri ‘Açılım’ denilen bu safsatayı eleştirenlere çok ağır hakaret ve iftiralarla karşılık vermektedirler. Şunu öncelikle belirteyim ki bu açılıma sağduyulu AKP’liler dahi karşıdır. Hatta tabanı bırakınız, bazı AKP Milletvekilleri dahi açılımdan rahatsızdırlar. O nedenle Kızılcahamam kampları yapılmaktadır. Eğer bu açılım, bu kadar güzelse buyurunuz beyim, yüreğiniz yetiyorsa bir halkoylamasına gidelim, hodri meydan. MHP’ye o kadar haksız ithamlar ve iftiralar atılıyor ki kabul edilmesi asla mümkün değil. Bu ithamların gerçekle hiçbir alakası yoktur. MHP’nin İşçi Partisi (İP)ile beraber hareket ettiği söylendi. Allah aşkına ne alaka? İP, dün kuruldu. MHP’nin tarihi ise 1946 yıllarına, taa Mareşal Fevzi Çakmak Paşa’nın Millet Partisine, kadar uzanır. Lütfen, siz onu bırakınızda asıl BDP dolayısı ile PKK ile kimler kol kola el ele birlikte hareket ediyor hem de alenen ona bakarsanız tablo daha net görülür değil mi? Kim kimlerle beraber olmuş, hatta sarmaş dolaş olmuş anlaşılır. Dahası eşkıyaların son günlerde birer birer nasıl adeta barış havarisi yapıldığını ve kimlerin buna destek oldukları görülür. Terör biterse MHP’de biter ya da MHP terörden besleniyor türünden sözler son derece dayanağı olmayan ve komik sözlerdir. O halde bitirin terörü bakalım iddianız gerçek olacak mı? Akil adamları protesto edenlere ‘Çapulcu’ demek ve miktarlarını da kırk elli kişilik marjinal gurup olarak göstermek suçluluk psikolojisinin panik hali demek inanınız hafif kalır. Çünkü suç, çok büyük çok… O nedenle suç ortağı arandı; ama bulunamadı. Yarın milletten tepki gelince, ‘ Sadece biz yapmadık, işte şunlar şunlar da vardı, beraber yaptık demek için. İşte MHP’ye saldırının sebebi burada yatmaktadır. Görüyorsunuz MHP ve CHP’ye linç derecesinde saldıranlar dün BDP’ye göstermelik ve cılız eleştiri yapanlar bu gün BDP’nin dolayısı ile PKK’nın onca taşkınlık ve tehditlerine ses çıkarmamaktadırlar. Çünkü ortada Başkanlık sistemi ile yerel özerklik ve yeni anayasa ve başka pazarlıkların olduğu besbelli. Zira ‘Güneş, balçıkla sıvanamaz ‘ diyen atalarımız, çok doğru söylemişler. Azıcık siyaset bilgisi olan MHP ile İşçi Partisinin beraber olmayacağını, olamayacağını bilmesi gerekir. İP ile CHP dahi beraber değil ki MHP beraber olsun. Bu son derece komik bir iddiadır. İşçi Partisinin yayın organı var, Ulusal Kanal diye. O kanalın ana haber bültenlerinde MHP’ye yer verilmediğini; ama AKP’ye daha fazla yer verildiğini her gün görüyorum. Bu örnek dahi, iddianın son derece komik olduğunu ortaya koymaya yeter de artar bile.Evet, MHP’ye yapılan iftira ve ithamların altında yatan asıl neden, AKP’nin ortaya koyup yürütmek istediği ve asla kabul edilmesi mümkün olmayan tehlikeli oyunlarının MHP tarafından karşı çıkılarak milletimize anlatılmasıdır. Olayın asıl nedeni budur. CHP’de yapılan saldırılardan gördüğünüz gibi nasibini almaktadır. ‘Sürece CHP’de dâhil olsun’ diyenler kendilerine suç ortağı aramaktadırlar. Çünkü suç, çok büyük… Hem de tahmin edemeyeceğimiz kadar… Onun için lütfen, yanlışta ısrar etmeyiniz diyorum. Zira tarih, sizleri asla affetmez.