Levent Kırca, yıllardır insanları güldüren bir figürdü. Nasıl bir sanatçı, nasıl bir kişilik olduğu konusunda bir fikir yürütmem çok zor. Bu tür değerlendirmelerin kişilere göre değişebileceğini düşündüğümüzde, genelde göreceli...
Levent Kırca, yıllardır insanları güldüren bir figürdü.
Nasıl bir sanatçı, nasıl bir kişilik olduğu konusunda bir fikir yürütmem çok zor.
Bu tür değerlendirmelerin kişilere göre değişebileceğini düşündüğümüzde, genelde göreceli olan bir değerlendirmenin içine girmek saçmalık olur.
İllaki bir değerlendirme yapmak gerekirse, genelde toplum olarak biz, belden aşağı esprilere, abartılara hatta saçmalıklara gülerken, çok zekice ortaya konan esprileri soğuk buluruz!
Bizim karşımızdaki birisi bir şey anlatırken gülerse, biz de doğal olarak gülmeye başlarız. Tıpkı birinin tuvaleti geldiğinde diğerlerinin de tuvaletinin geldiği gibi!
Karşınızda oturan birine karşı, elinizle suratınızın bir yerini siler gibi yapın, genellikle aynı şeyi karşınızdakinin de yaptığını görürsünüz.
Bizim talk şovculara dikkat edin, hepsi de bir hareket ya da konuşma yaparken hep pişmiş kelle gibi sırıtırlar.
Kırca bu sırıtanlardan olmadı ama bazı olayları ve de kişilikleri ele alıp dejenere ederek bizleri güldürmeye çalıştı, çoğu zaman da güldürdü.Özellikle sarhoş tiplemeleri oldukça başarılıydı.
Kırca kendini yenileyemediğinden, eski popülerliğini kaybedip, hazırdan yemeye başlayınca, sanırım bunalıma girmiş olmalı ki, bir kamera kendisine döndüğünde ya da bir etkinlikte kendisine söz verildiğinde, fırsat bu fırsat diyerek, olmadık saçmalıklara imza atarak ülkenin gündemine oturma becerisini gösteriyor.
Koskoca Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı ile kendini aynı statüye koyarak, bir etkinliği onurlandırma adına oraya gelen bir siyasi lidere konuşmada öncelik aldığı için olmadık hakaretlerde bulunan bu zatı muhterem, bir başka etkinlikte de ülkenin en saygın sanatçılarından Sezen Aksu, Halil Ergün ve Ali Poyrazoğlu’na, mevcut iktidarın başarılı olduğunu söyledikleri ya da bu partiye oy verdikleri için “Vatan haini” diyerek, “Bu döneklerin gıyaplarında yüzlerine tükürüyorum” deme saçmalığında bulunabilmiştir.
Aslında bu, AK Parti'ye oy veren toplumun yüzde 50’sine yapılmış bir hakarettir.
Vatan hainliğini bu kadar ucuzlatan beyinlere ne denebilir ki?
Levent Kırca’nın bu rezilliğini, futbol takımı tutar gibi parti tutan ya da belli ideolojilerin tutsağı olmuş fanatik beyinlerin, dönek denmesin diyerek, somut gerçekler karşısında bile, kazık gibi, oldukları yerlerde çakılı kalan ya da dolap beygiri gibi gözü kapalı aynı güzergahta dönüp duranların, bir yerlere gittiklerini sanmalarındaki aymazlığa çok güzel bir örnek olarak gösterebiliriz.