BUNDAN 15-16 sene önce, Alanya'nın tanınmış simalarından biri, geçtiğimiz senelerde kapanan ama o yıllarda popüler olan bir okey salonuna gitmiş, 3 arkadaşıyla başlamışlar okeyin gözüne vurmaya. Bizimkinin sırtı okey salonunun kapısına...
BUNDAN
15-16 sene önce, Alanya'nın tanınmış simalarından biri, geçtiğimiz senelerde kapanan ama o yıllarda popüler olan bir okey salonuna gitmiş, 3 arkadaşıyla başlamışlar okeyin gözüne vurmaya.
Bizimkinin sırtı okey salonunun kapısına dönükmüş, bu arada mekânda bulunan herkes, kapıdan içeriye kim girse, "Oooo başkan, hoş geldin" diyor, "başkan" diye hitap edilenler ise "Hoş bulduk Reis'im" yanıtı veriyormuş.
Tabi bu konuyu bize anlatan Alanya'nın tanınmış siyasetçisi, kapıdan içeriye kim girse, "Acaba nerenin başkanı geldi?" diye bakıyor, bir "hoş geldin" de o diyormuş.
"Yaklaşık 3 saat kaldım o mekânda. Aşağı yukarı 50 başkan, 60 da reis diye hitap edilen kişi girip çıktı. Çoğu ne başkandı, ne de reis. Alanya'da ne çok başkan, ne kadar reis varmış, yeni haberdar olduk" demişti, bundan 15-16 sene önce.
O zamanlar Alanya Belediyesi ANAP'lıydı, ülke genelinde ise AKP'nin tek başına iktidar olma süreci yeni başlıyordu, dolayısıyla siyasi devşirme dönemi ve algı operasyonu süreci henüz başlamamıştı.
Günümüzde, hele Alanya Belediye Başkanlığı'nı 30 Mart 2014'te MHP'li Adem Murat Yücel kazanınca, "yüzergezer" diye nitelendirilecek kim varsa, bozkurt selamını çakıp fotoğraf çektiren, bunu da sosyal medya hesabında paylaşan herkes otomatikman "ülkücü" oluyor, bir anda "reis" mertebesine ulaşıyor.
Ülkücü camiaya yıllarını vermiş, bu uğurda çileler çekmiş ağabeyleri, arkadaşları ve kardeşleri tenzih ederim elbette.
Bu mevzunun analizini sosyologlara bırakıp gelelim sadede...
Dün sabah baktım, Alanya'nın sosyal ve siyasi manada, amiyane tabirle ciğerini bilen eskilerin kurt ve tanınmış bir siyasetçisi telefonla arıyor.
Açtım, "Buyur başkan" dedim, "Nasılsın kardeş" dedi, "İş güç, koşturmaca başkan" dedim, hal hatır sorma faslından sonra sadede geldi.
Dedi ki...
"Kardeşim, hani geçenlerde AKP ile ilgili bir rüya görmüştün. Sonra da sırayla CHP ve MHP ile ilgili rüya görüp bunu okuyucularınla paylaşacağını yazmıştın ya. MHP ve CHP ile ilgili ben de dün gece bir rüya gördüm, dilersen seninle paylaşayım, yaz" dedi.
"Hay hay, buyur başkan, seni dinliyorum" deyince, şunları söyledi...
"Rüyamda, iddiaların aksine Alanya Belediye Başkanı Adem Başkan'la MHP İlçe Teşkilatı'nın arası limoniydi. Bir mekânda Adem Başkan, Cafer Uyar, Yücel Apaydın ve Akşenerci olduklarını gizlemeyen pek çok isim yan yana oturuyor, Adem Başkan ise hemen Cafer Uyar'ın yanı başında oturuyordu. Bu arada, Cafer Uyar ve ekibi, bir dönem Ülkü Ocağı Başkanı da olan mevcut Belediye Meclis Üyesi Mustafa Toksöz'ün 'Alanya İlçe Başkanı' olarak atanması için yoğun kulis yapılması gerektiğini tartışıyordu. Başından beri Bahçeli taraftarı olan Mustafa Toksöz ise, 'Bilmem ki nasıl olur? Mustafa Türkdoğan varken beni ilçe başkanı yapmazlar ki' diyordu. 'Ama sen Adem Başkan'a da çok yakınsın, bu yüzden şu kritik süreçte senin başkan olman gerek' diye bastıranlar bile vardı. Hatta içlerinden biri, eğer Bahçeli'ye mevcut teşkilatın görevden alınıp Mustafa Toksöz'ün atamasını yaptırtamazlarsa, önümüzdeki ilk yerel seçimde Alanya Belediyesi'ni yeniden kazanmak için CHP ile dirsek temasına geçme önerisini bile ortaya attı. İçlerinden bir başkası bunun nasıl olacağını sorunca, 'Alanya CHP'nin son dönemde MHP'li Başkan Yücel'e verdiği desteği görmüyorsunuz sanırım. Adem Başkan gün gelir MHP ile ipleri koparırsa, CHP'liler Adem Başkan'ı havada kapar' dedi bir diğeri. Benim rüya aynen böyle reis. Artık gerisini sen yorumla."
Rüyasını anlattıktan sonra müsaade isteyip telefonu kapattı. Hem de beni kafamda deli sorularla baş başa bırakarak...