"BİZ

yeryüzündeki şeyleri bir zinet yaptık ki, insanları imtihan edelim. Hangisi daha güzel bir amel yapacak." Kur'an-ı Kerim/Kehf suresi/7. ayet.../...

Yüce Allah'ın insanda olmasını istemediği altıncı kötü huy; Vefasızlıktır. Yani Ahde vefadan bir haber yaşamaktır. Vefasızlık Allah'a (CC) ve Peygamber efendimize (SAV) karşı olduğu gibi anaya, babaya, kardeşlere, akrabalara ve dostlara karşı da olur. İnsanlara vefasızlığı huy edinenin Allah'a karşı da ihlaslı bir inanç taşımasını beklememek gerekir.

Ahd bir anlaşmadır. Yazılı da yapılır sözlü de. Sözlü olanlar söylenerek yapılabildiği gibi söylenmeden kalpden de yapılabilir, örneğin Allah'a (CC) ihlasla bağlanmak ve insanlara dost olmak gibi. Her ne şekilde yapılırsa yapılsın ahde vefasızlık etmek çirkin ve insan ahlakına yakışmayan bir bozukluktur. Diğer insanların içinde var olan güven duygusunu zedeler. Kendisini de toplum içinde ve Allah'ın (CC) gözünde güvenilmez kılar. Maide suresinin 1. ayetinde Yüce Allah (CC) insanlara şöyle seslenir; "Ey o bütün iman edenler! Bağlandığınız ahitlerinizi yerine getiriniz." İsra Suresi, 34. ayette ise; "Ahdi (verdiğiniz sözü) yerine getirin, çünkü ahitten ötürü sorumluluk mutlaka bulunuyor."

Allah (CC) Bakara suresi 124. ayette İbrahim peygambere seslenirken ahde vefa göstermeyenler için şöyle der; "Sözüm zalimler için geçerli değildir." Anlaşılıyor ki vefasızlar da Allah (CC) tarafından zalim olarak isimlendiriliyor. Anaya, babaya, akrabalara, dostlarına ve tüm insanlara vefasızlık eden zalimden toplum ne bekleyebilir? Kendi onuruna bile saygısı olmayan, çıkarcı, ikiyüzlü, yalan ve dalavere ile insanlara yaklaşan birinden ne beklenebilir?

Peygamber efendimiz (SAV) bir hadisinde buyuruyor ki; "Ahde vefası olmayanın imanı da olmaz." (Yaşar Nuri Öztürk-Kur'an-ın Temel Kavramları). Dünya malı, güç ve iktidar için, insanlara olmadığı gibi görünmeye çalışan ve istediğini elde ettikten sonra arkasını dönüp giden kişi hem riyakar hem de vefasızdır. Allah(CC) her ikisi içinde zalim ve kafir demektedir. Bu da peygamber efendimizin (SAV) de işaret ettiği gibi imansızlıktır.

Vefasız kişiler aynı zamanda bencil kişilerdir. Bu kişiler kendilerinden başkasını düşünmeyeceği için Allah'ın (CC) toplumsal emirlerini de hiçe sayacaktır. Böyleleri için sadaka vermek, yoksula yardım etmek ve yetimi kayırmak boş şeylerdir. Yapsalar dahi bunu topluma şirin görünmek gayesiyle yaparlar ki bu da riyadır.

Vefasızlığın şüphesiz ki en zalimce olanı Allah'a (CC) olan vefasızlıktır. Sonra da ana, babaya olan vefasızlık gelir. En çirkin ve soysuz vefasızlık ise, ona en müşkül durumunda yardım ve iyilikte bulunan insanlara yapılan sırt dönme, ihanet ve kötülüktür. Cahil ve gelişmemiş toplumlarda daha yaygın bulunan bu türün ne Allah'tan (CC), ne de kuldan utanması da yoktur, korkusu da. Aynı zamanda iki yüzlü olan bu kişiler toplumda saklanmasını iyi becerseler de Allah(CC) onları ifşa eder. Dost gibi görünen bu kişiler istediklerine ulaştıklarında gerçek yüzleriyle ortaya çıkarlar.