YEREL seçimler sonrasında basın ve sosyal medyadaki ilginç yorumlardan birisi, Alanya Belediyesi'ndeki Beyaz Alanyalılar egemenliğinin artık sona ereceğiydi! Bu, aslında makamın kendisi tarafından hiç dillendirilmemiş rövanşist söylemin...

YEREL

seçimler sonrasında basın ve sosyal medyadaki ilginç yorumlardan birisi, Alanya Belediyesi’ndeki Beyaz Alanyalılar egemenliğinin artık sona ereceğiydi! Bu, aslında makamın kendisi tarafından hiç dillendirilmemiş rövanşist söylemin hemen arkasından, “Bakalım bu yıl Caz Festivali yapılacak mı?”gibi saçma sapan bir soru da geldi.Öyle ya, sanki bir belediye başkanının kent merkezinden gelmiyor oluşu, içerdiği varsayılan(!) muhafazakar görüşü, güreşe düşkünlüğü, caz festivali gibi daha şehirli aktiviteleri benimsemeyebileceği anlamına gelecekti! Borazancılar kafalarından geçenleri soru olarak yönelttiklerinde, belki de gündemi o yönde oluşturacaklarını düşünüyorlardı.Tabii ki de öyle olmuyor... Alanya kendine özgü dinamikleri olan bir belde. Her ne kadar siyasi otoriteyi Büyükşehir Yasası ile değişen kırsal kesim oyları belirliyorsa da, yönetim merkezi artık kentli dokuya bürünen şehrin içindedir. Ve de Alanya’nın dış dünyası ile ilişkiyi bu kentli görünüm sağlamaktadır; yerel otoriteyi temsil edenlerin oturuş kalkışlarından, düzeylerinden; şehirdeki kaliteli mekanların varlığına,düzenlenen aktivitelerin çeşidine dek uzanan geniş yelpazedeki bir görünümdür bu…Alanya özellikle Ramazan ayı sonrasında, yerli turist akınına uğradı. Sanki ilk kez karşılaşılıyormuşçasına genelde olumsuzca tepki verilen bu istila aslında öğretici oldu. Arabaların bagajında yatan erkek ağırlıklı konuklar nasıl istenmediyse, daha nitelikli olan yurttaşlarımızın sağladığı ekonomik katkı iç turizmin ihmal edildiği gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Daha “kentli”olduğu en azından duruşundan belli olan konuğu tekrar Alanya’ya getirebilmenin gerekliliği tartışılmaya başlandı…Mutlaka tanıtım ölçeğinde gerekli tedbirler alınacaktır ve Alanya’nın uygarlık gösterisinin birinci şartı kendi insanının şehri nasıl kullandığı, konuğuna nasıl davrandığından geçer(!) ama Alanya’nın kentli yüzünün sergilenmesinde düzenlenen Caz Festivali, Uluslararası Triatlon Organizasyonu, Taş heykel Sempozyumu gibi aktiviteler çok önemlidir. Aslında daha da önemlisi, bu organizasyonların varlığının iyi duyurulabilmesi ve bir tanıtım aracı olarak kullanılabilmesidir.Erken gelen Eylül yağmurunun şehri yıkayıp biraz olsun arındırdığı bu şahane sonbahar günlerinin ilk aktivitesi 18-21 Eylül tarihleri arasında yapılacak olan Caz Festivali olacak. Kızıl Kule önünde halka açık olarak düzenlenecek konser dizisinde dört gün boyunca birbirinden kaliteli sanatçılar yer alacak.Hemen arkasındaki hafta, ilk kez bir dünya kupası ayağı olarak düzenlenecek olan Triatlon Organizasyonu yapılacak. Kasım başında ise uluslararası diğer bir aktivite, Taş Heykel Sempozyumu bir ay boyunca sürecek.Haziran 2015’de yapılacak seçimler yüzünden Alanya’yı şimdiden işgal etmeye başlayan kısır siyasi gündem öncesi, bu aktiviteler şehirli için son nefes açıcılar(!) olacak. Ama bakalım haklarında methiyeler düzdüğümüz kentliler, umulduğu kadar “şehirli oluşa”saygı duyacaklar, sayılan organizasyonlara gerek ilgiyi gösterecekler mi… Aksi halde şikayet etmek yok! Bitirmeden: Bugün de İşitme Engelliler Dünya Plaj Voleybolu Şampiyonası başlıyormuş; sessizce(!), gizlice!