Kadınlar mı? Türk kadınlarının AB normlarına uyum sağlaması için daha çok fırın ekmek yemesi lazım. Doğudaki kuma olaylarını kınarken, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne de bakmak lazım. Milletvekillerinin içinde, kaç çift eşli...
Kadınlar mı? Türk kadınlarının AB normlarına uyum sağlaması için daha çok fırın ekmek yemesi lazım. Doğudaki kuma olaylarını kınarken, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne de bakmak lazım. Milletvekillerinin içinde, kaç çift eşli vekil var? İşadamlarımızdan Ağaoğlu ile röportajlar yapılmış. Çok matah bir şeymiş gibi, iki hanımının da geleceğinin garanti altında olduğunu söylemesi, kadınlarımızın aşağılanmasıdır. Orada bir de çocuk var, hangi vicdan? İşte Atatürk'ün din ile devlet işlerinin ayrı ayrı işlemesi gereken laik olmayı reddeden toplumun getirisi. Çocuk “Gelinlerin” önünü açan 4+4, 4+4, 4+4, eşittir çocuk gelinlere doğru bir gidiş olacaktır. Bu gidişle artık hanımlarımız, Dünya Kadınlar Günü’nü değil de “Kuma” günlerine hazırlıklı olsunlar. Akdeniz TV’de “Bugün” adındaki sabah programında yorum yapan sayın Erdoğan Kahya beyefendi de, bu konuda görüşlerini açıkladı. Kahya beyefendi mecliste çift eşli vekillerin olduğunu belirtti. Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Mustafa Kemal Atatürk, işte bu günlere gelinmesin diye kadınlarımız için devrimler yaptı. Bugün geldiğimiz noktada ise, bu devrimlerin bir bir yıkılmasına da tanık oluyoruz. Farkındasınızdır, “Kadına şiddet” son hızla devam ediyor. Yetkili Bakan “Kesin çözümlenecek” diyor. Geç kalındı, artık bu ülkede kadına şiddeti engelleyemezsiniz! Kız çocuklarının okuması engellenmeye çalışılıyor. Hangi Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayacağız? Kadınlarımızın koyun gibi kesildiği bir Türkiye’de yaşıyoruz. Cezalar yetersiz. Dini ileri sürdüğümüz müddetçe “Kadına şiddeti” engellemek artık çok zor. Bazı dini eğitimlerde küçücük çocuklara, kocaya asla karşı gelinemeyeceğini ve kadının erkeğinin hep arkasında olacağını işliyorlar. Bu eğitimler ne kadar denetleniyor? Bu kurslar için devamlı esnaflardan paralar toplanıyor. Bu para toplayanlar neden denetlenmiyor? Bu paraları toplayanlardan, konuştuğum esnaflar da şikayetçi. Konaklı beldesinde çarşamba günü pazar yerlerinde, Sanayi bölgesinde iki bayan hemen hemen her hafta “Kuran Kursu’na yardım” adı altında, ellerinde küçük bir pazar arabası, içinde yarım kilo civarında tulumba tatlısı, satış yapıyorlar. Bu bayanlar birilerinin maşası ya da dolandırıcı mı diye de düşünüyoruz. Özellikle sordum. “Kuran Kursu adına satış yapıyorsunuz ama elinizde bir belge var mı?” dedim. Şaşırdılar, alelacele yanımdan uzaklaştılar. Pazar esnafı da “Biz de bıktık. Her hafta zorla satmaya çalışıyorlar. Dini kullanarak satış yapıyorlar” diyor. Dini işaret et ve parayı vur! Alanya’da da takım elbiseli, kaytan bıyıklı beyler dükkan dükkan gezip para topluyorlar. Yani istismara çok açık bir durum. Önüne gelen para topluyor. Alanya’da kuyumcuda tamirat yaptırıyordum. İki bey yine aynı giyim, direkt olarak “Kuran Kursu’na yardım topluyoruz” diyerek para istediler. Ben “Hangi Kuran Kursu bu?” dedim. Beylerden birisi sinirlenerek “Afyon” demez mi? Taa Afyon’dan Alanya'ya gelip, esnafı boğazlıyorlar, bu adamlar kim? Bu kadınlar kim? Üstelik bu bayanların ellerinde herhangi bir Kuran Kursu belgeleri de yok. Bu insanları kim veya kimler yönlendiriyor, bu paralar nereye gidiyor? Kadınlar da bu işe bulaştırılıyor. Türkiye’de Dünya Kadınlar Günü deyince aklımıza, “Şiddet” uygulanıp, öldürülen kadınlar, küçük “Gelin”ler geliyor. Göstermelik kutlamalara da doyduk!Bizler hangi Kadınlar Günü’nü kutlayacağız?