"İyiyi
kötü, kötüyü de iyi görmemenin" yoludur vicdan. Çünkü vicdan ruhun bir organıdır ve üstün erdemler onda toplanmıştır. Aklın ürünü düşünceler, kalbin ürünü duygular iken vicdanın ürünü de erdemler yani faziletlerdir.
İyiyi kötü, kötüyü de iyi görmemenin yolu adalet erdemine, iyi olmanın yolu merhamet erdemine, başkalarına yardım etmenin yolu cömertlik erdemine, doğru ve dürüst kalmanın yolu cesaret erdemine, her canlıya değer vermenin yolu tevazu erdemine, kusurları ve kabahatleri bağışlamanın yolu yüce gönüllülük erdemine, hayır ve iyilikleri unutmamanın yolu vefa erdemine çıkar ve bu erdemlerin tümünün birleştiği göl ise vicdandır.
Bu gölün pırıl pırıl sularla dolu olması gerekir. Her damlası arı ve duru olmalı, zerre pislik bulaşmamalıdır. Bir bebeğin gözyaşları kadar saf, ettiği duanın etkisiyle secdede ağlayan bir yaşlının gözyaşları kadar içten olmalıdır.
Lakin bir damla riya gözyaşı bulaşırsa vicdan ruhun en ıssız yerine saklanır. Bir daha onu oradan asla çıkaramazsınız. Çünkü, yapılan ya da görmezlikten gelinen kötülük karşısında çaresiz kalır. İyiyi kötü, kötüyü iyi gösteren kötü akıl ve katılaşmış kalbin karşısında tutsaklığa düşer ve bu insanların sayısı çoğaldıkça da vicdan, dolayısı ile erdemler yok olur. Erdemlerin yok olması kaos, acı ve hüsrandır. Bunların insanlığı götüreceği yer ise dünyanın sonu, yani kıyamettir. Peygamber efendimizin (SAV) zikrettiğimiz hadisi de zaten insanlığa kıyametin alametini anlatmak içindir.
Yazımın sonuna gelirken şunu tekrar belirtmekte fayda görüyorum. Akıl, kalp ve vicdan birbirinin ayrılmaz parçalarıdır. Bir insan ruhsuz ya da bedensiz düşünülemeyeceği gibi, akılsız, kalpsiz ve vicdansız olarak da düşünülemez.
İslam mensupları her olayı akıl süzgecinden geçirmeli, duyguları ile tartmalı ve vicdanı da seçimine hakem olarak atamalıdır. Allah'ın (CC) Kur'an-ı Kerim yoluyla bizden istediği budur.
Bunun tam tersini yaparak, yani sadece akılla ya da kalple yahut da akıl ve kalp ikilisi ile bir karar verecek olursak ve de bu kararlara vicdanımızı hakem yapmazsak yanlış yapma olasılığımız oldukça yüksek olacaktır. Bu kararı daha sonra vicdanımıza danışacak olursak da iş işten geçmiş olacak, sadece vicdanın azar ve tenkitleriyle karşı karşıya kalmış olacağız.
Düşüncelerin ve duyguların kolkola karar verdiği ve onlara güçlü bir vicdanın eşlik ettiği insanlarla dolu bir dünya, yani huzur dolu bir dünya temenni ederken her şeyin en doğrusunu Allah bilir diyorum.
Sağlıcakla kalın.