İLK 3 haftada alınan '0' puanın ardından karamsarlığa bürünen Alanyaspor taraftarını, biraz daha karamsarlığa sürüklemek için geçtim bugün klavyenin başına. Nasıl mı olacak bu karamsarlığa sürükleme? Anlatayım müsadenizle......

İLK

3 haftada alınan '0' puanın ardından karamsarlığa bürünen Alanyaspor taraftarını, biraz daha karamsarlığa sürüklemek için geçtim bugün klavyenin başına. Nasıl mı olacak bu karamsarlığa sürükleme? Anlatayım müsadenizle...

***

Takım ilk 3 haftada 0 puan almış, üstüne üstlük bir de gol atamamış, bunlar yetmezmiş gibi bir de deplasmanda Galatasaray'dan 6 yemiş, takımın orta sahanın rakip takım bölümüne geçecek hali yok, hoca maç sonrasında bu oyunu kabul etmiyorum demiş ama çözümle ilgili bir açıklama da yapmamış, ona keza sosyal medyada ciddi bir şekilde eleştiri ve karamsarlık hakim, bu karamsarlık ve eleştirilerin karşı tarafında ise Alanyaspor'u size yedirmeyiz minvalinde açıklamalar eşliğinde hazırlanılan bir Göztepe maçı... Takımın en beğendiğimiz yönü olan hücum gücünün adeta sıfırlandığı bir sezon başlangıcında, Junior Fernandes'in iyileşmediğini de hesaba katarsak, Göztepe maçı bizim için oldukça zor geçecek. Hiç boşu boşuna birbirimizi kandırmaya gerek yok. Şöyle aslanız, böyle kaplanız demeye lüzum yok. Göztepe her ne kadar ilk 3 haftada sadece 1 galibiyet almış olsa da, oynadığı oyun ve sahaya yayılışı ile bizden çok daha organize durumda. Daha ne yaptığını bilen bir oyun anlayışı var. Bizim ise dağınık oyunumuz ve sahada ne yaptığımızı bilmeyen halimiz, herkesin malumu. O nedenle, dost sohbetlerinde birbirimizi gaza getirmeyi bir kenara bırakarak, akıllıca sahaya bakarsak, çoook zor bir maçın bizi beklediğini söylemek istiyorum.

***

Şimdi yazının yukarıdaki bölümünü okuyan insanlar bana kızıp, "Ya birader iç sahada oynuyoruz, taraftarımızın desteğiyle, biz bu maçı kazanırız" diyebilir. Ben de onlara şunu söylemek zorunda kalırım mecburen, "E arkadaşım, madem iç sahada taraftar desteğiyle biz maçlar kazanabiliyoruz. O zaman neden Ankaragücü seyircisi, bizim tribünleri susturdu? Bize neden Akdeniz Akşamları'nı, Ankara Akşamları olarak dinletti? Biz neden kendi sahamızda deplasman takımı muamalesi gördük?" Bu zorunda kaldığım cümlelerin arkasından da şunu eklerim ki: "Eğer Ankaragücü maçındaki kimse kusura bakmasın ama 'Şuursuz' tribün anlayışı devam ederse, bu maçta da bizler tribünlerde 'İsyan Marşı'nı dinler, tabeladaki mağlubiyete bakar, sessizce evimize gideriz. Benden söylemesi. Şimdi, bu akşam işi gücü bırakın, stadı doldurun. Doldurmakla da kalmayın, sesiniz kısılıncaya kadar bağırın. Yoksa bu gece eve gittiğinizde, galibiyeti kutlamak varken, sosyal medyadan hoca kovdurmaya çalışırsınız...