MALUM, eylül ayı geldi, balık mevsimi açıldı. Geçen gün balık halinin önünden geçerken kendi kendime, 'Ulan keşke İstanbul'da olsaydım da şöyle bir doya doya hamsi yeseydim” dedim. Bu ruh haliyle caddelerde yürürken, aklıma...

MALUM

, eylül ayı geldi, balık mevsimi açıldı. Geçen gün balık halinin önünden geçerken kendi kendime, “Ulan keşke İstanbul’da olsaydım da şöyle bir doya doya hamsi yeseydim” dedim. Bu ruh haliyle caddelerde yürürken, aklıma bir anda Aytemiz Alanyaspor’un bu haftaki rakibinin Trabzonspor olduğu geldi ve ümitlendim. “Her ne kadar şöyle taze bir hamsi yiyemesek de, şimdi Alanyaspor, Trabzonspor’u yener biz de en azından ‘Hamsi ziyafeti’ diye başlık atarız” diye düşündüm ve kafamda maçı oynamaya başladım.

***

Son aldığımız Göztepe galibiyetinde teknik direktörümüz Mesut Bakkal, orta sahada üç defansif oyuncuyla oynamış, önce rakibi durdurmuş sonra da pozisyon bile bulmakta zorlandığımız anlarda Efecan’ın gayretiyle atılan golle derin bir nefes almıştı. (Göztepe’nin kaçırdığı golleri de unutmayalım tabi) Hoca bu maçta da aynı, yani hiç bir şey üretemeyen, sadece bekleyen orta saha anlayışıyla sahaya çıkar mı? Çıkarsa Göztepe maçındaki kadar şanslı olur muyuz? Yusuf, Abdülkadir, Sosa’dan kurulu Trabzon orta sahası, oyunu tamamen ele alır mı? Hatta bizim 3’lünün top yapma kabiliyeti biraz düşük olduğundan, top devamlı Trabzonspor’da kalır mı gibi sorular eşliğinde bütün hafta maçı düşündüm. Her ne kadar benim söyleyeceklerimin bir önemi olmasa da, nacizane bir 11 belirledim kafamda. Her ne kadar geçen hafta Ufuk Ceylan, mükemmel oynasa da ben 2 senedir Trabzonspor’a kök söktüren ve Trabzonlu oyuncularda bir psikolojik baskı haline gelen Haydar’la maça başlanması taraftarıyım. Savunma zaten belli, Baiano, Merih, Tzavellas, N'Sakala, orta saha 3’lüsü Sackey, Ceyhun, Efecan, ön 3’lüde de Campos, Villafanez, Cisse. Tipik 4-3-3 oynayarak, Efecan’ın enerjisi, Cisse’nin topu rakip alanda tutma özelliği, Haydar’ın Trabzon maçları şansıyla maçtan puan ya da puanlar alacağımızı düşünüyorum.

***

Bir de işin Trabzon boyutu var tabi. Galatasaray’ı 4-0 yenmenin moraliyle Alanya’ya gelecek Trabzonspor, hafta içinde Burak Yılmaz’ın para kriziyle biraz sarsıldı. Başkan Ahmet Ağaoğlu duruma el atarak sorunu çözdü. Şu an rakibimizde işler yolunda. Sol açıkta oynayan Nwakaeme, formda Rodellega, Sosa gibi bir profesör, Yusuf ve Abdülkadir gibi iki önemli yeteneğiyle, Trabzon galibiyete geliyor Alanya’ya. O yüzden tam konsantre, maçın her anında, maçtan kopmadan, erken bir gol yense bile motivasyonu kaybetmeden 90 dakika mücadele etmeliyiz. Haa unutmadan, duyduğum kadarıyla Trabzon seyircisi, deplasmanı dolduruyormuş. Tribünler boş kalırsa yine işimiz zor. İsyan Marşı ve Ankara Akşamları’ndan sonra bir de kolbastı dinlemeyelim kendi sahamızda. Lütfen tribüne gelelim. Lütfen!

***

E başlıkta Trabzon ve hocasızlık demişsin, Trabzon’u anladık da bu hocasızlık nedir arkadaş, diyorsunuzdur? Söyleyeyim. Ya aranızda, her sene lige ‘O sene bu sene’ parolasıyla başlayan Kestelspor’un Teknik Direktörü’nü bilen var mı? Ben bilmiyorum da… Kestel dosyası bir kaç güne detaylarıyla bu köşede olacak. Kalın sağlıcakla.