Türkiye'de toplumun bir kesimi, laikliği hiç dilinden bırakmaz. Bakın laik denen Türkiye'de Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, Diyanet İşleri Başkanlığı diye bir kurum var ve bu kurum bu toplumun, dini inancına yön verip bunu binler...
Türkiye’de toplumun bir kesimi, laikliği hiç dilinden bırakmaz.
Bakın laik denen Türkiye’de Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, Diyanet İşleri Başkanlığı diye bir kurum var ve bu kurum bu toplumun, dini inancına yön verip bunu binler on binlerle ifade edilen bir kadroyla yürütüyor.
Bu konuya açıklık getirme adına, internette yayınlanan bu konudaki ayrıntılı bir bilgiyi sizlere aktarmakla yetineceğim:"Diyanet İşleri Başkanlığının yeni kanun tasarısı TBMM’de kabul edildi ve Diyanetin toplam kadrosu da 117 bin 541 kişiye yükseldi. TBMM’ye sunulduğunda 5 bin yeni kadro öngören tasarı önergelerle değiştirildi ve 12 bin 541 kadro daha verilerek toplam yeni kadro sayısı 17 bin 541’e çıkarıldı. 2 milyar 650 milyon lira bütçesi ve personel sayısı ile birçok bakanlığı geride bırakan Diyanet, bu yıl 13 bin imam, hatip, müezzin, kayyım, Kuran kursu öğreticisi ve vaizi açıktan atayacak. Bunlardan bir bölümü sözleşmeli olacak. Ayrıca 4 bin vekil imama da kadro verildi. Böylelikle 100 bin olan Diyanet kadrosu, 117 bin 541’e yükseldi.Yeni oluşturulan kadrolar ile, imam ve müezzin açığı bulunan camilerin doldurulması amaçlanıyor. Türkiye’de halen 85 bin cami var. 2 bin 950 cami ile İstanbul ilk sırada, 96 cami ile de Tunceli son sırada bulunuyor. Yurt dışında da bin 805 cami bulunuyor. Türkiye’de her gün camide sabah namazı kılanların sayısının 2 milyon, cuma namazı için camiye gidenlerin sayısının ise 14 milyon olduğu tahmin ediliyor. Her 860 kişiye bir cami düşüyor. Türkiye’deki camilerin toplam kapasitesi 25 milyonu geçiyorAKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 74 bin kişilik kadrosu bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı her yıl 5 bin kişi civarında arttı. Ancak Diyanette göreve başlayanlardan, her yıl 2 bin civarında kişi de, Cumhurbaşkanlığı dahil, üst kurullar ve çeşitli bakanlıklara yatay geçiş yaptı. Böylelikle Diyanet kadroları başka kamu kurumlarına geçiş yolu olarak kullanıldı.Kadro sayısı 117 bin 541 kişiye ulaşan Diyanetin, yurt dışında da 27 Din Müşavirliği, 21 de Din Ataşeliği bulunuyor. Diyanet yeni yasa ile radyo ve TV de kurabilecek. Diyanetin 2010 yılı bütçesi geçen yıla oranla yüzde 8.4 arttırıldı ve 2 milyar 650 milyon liraya yükseldi. Diyanetin bütçesi TBMM, Cumhurbaşkanlığı ve birçok bakanlıktan da fazla bulunuyor. Ulaştırma Bakanlığının bütçesi 1 milyar 790 milyon lirada kalıyor. Diyanetin bütçesi, Milli Savunma, Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıklarının bütçelerinin ise yüzde 15-20’sine denk geliyor. Başkanlığın bütçesinin yüzde 80.5’i personel maaşlarıma gidiyor.
Bu kadar büyük bir kurumsal yapıda, her kurumda olduğu gibi, tabii ki, işini ve de mesleğini en iyi şekilde yerine getirenler olduğu gibi, işini ciddiye almayan, istismar edenler de olacak.
Önemli olan, bunların ayrımını yapabilmekte! Söz konusu din ve din adamı olduğu için, bu tür yanlışlıkları ve de istismarları ne toplum eleştirebiliyor, ne de yetkililer bu konuya eğilme cesareti gösterebiliyor. Sanırım bu gidişle işimiz Allah’a kaldı gibi geliyor bana!