ALANYA dışından konuklarım geldiği zaman, elim ayağıma dolaşır. 'Kale'ye çıkalım” derler. Kale'ye çıkarmak da benim işime gelmez. Niye gelmez? Çünkü çıkar çıkmaz başlarlar eleştiriye; 'Bu ne böyle ya! Yeşil...

ALANYA

dışından konuklarım geldiği zaman, elim ayağıma dolaşır.“Kale’ye çıkalım” derler.Kale’ye çıkarmak da benim işime gelmez.Niye gelmez?Çünkü çıkar çıkmaz başlarlar eleştiriye; “Bu ne böyle ya! Yeşil alan diye bir şey bırakmamışsınız… Her gelişimizde, Alanya daha bir beton tarlasına dönüyor…” vs.vs…Ülen siz de sola bakmayın; sağa bakın, denize bakın… Bakın deniz ne güzel!Yok! İlle de sola bakıp, beton tarlalarını eleştirip, can sıkacak(lar)!O nedenle kimseyi çıkarmam Kale’ye.Ben de çıkmam.

* * *Geçtiğimiz hafta, dışarıdan konuklarım vardı.Tutturdular, bizi Kale’ye çıkar diye.İnat ettim, çıkarmadım.“Sizi Balıkçılar Kahvehanesine götüreceğim; denizle çayı birlikte yudumlayacağız…” dedim ve götürdüm.Götürmez olaydım.Buradaki rezil görüntülerle ilgili açıklamalar yapmak, çok daha can sıkıcı oldu benim için.Konuklarım oturur oturmaz başladılar;“…Bu şerit bantlar ne? Kim çekmiş bunları, niye çekmiş? O güzelim alan niye boş? Önceki yıllarda orada oturur; denizin sesini duyarak, çaylarımızı yudumlardık; şimdi niye orada oturmuyoruz da burada oturuyoruz? O güzelim alan, öyle atıl kalınca, kimin neresine ne oluyor!?…”Vıdı, vıdı, vıdı, vıdı…“Yeter be!” dedim, “Yeter! İçin, çaylarınızı kalkıyoruz…”

* * *Şimdi, ben Alanyalıyım, ben Alanya sevdalısıyım, diyen herkese soruyorum.Alanya’nın vitrini konumundaki bu mekânın son durumunu gördünüz mü?Gidin, görün rezilliği.… …Ve…Ve yüksek hoşgörünüze sığınarak size soruyorum Sayın Kaymakamım;“Balıkçılar Kahvesinin bulunduğu alana hiç gittiniz mi? Burada dönen dolaplar(!) hakkında sizi bilgilendiren oldu mu?Lütfen, bu mekânda bir çay için ve turizmin başkenti konumundaki bu kentin, yıllardır kanayan/kanatılan yarasını görün.* * *

Olmayan balığımızla ilgili, bir Balıkçılar Kooperatifimiz var Sayın Kaymakamım…Bu Kooperatifimizin de 70 üyesi; bu üyelerin de 30, bilemediniz 35 kayığı/motoru var.Yani iki üyeye bir kayık düşüyor!Bu koyda artık balık kalmadığı ya da tek tük balık çıktığı halde; balıkçılarımızın kotayı nasıl doldurdukları konusunda, sanırım sizi bilgilendirmişlerdir.Turizmin başkenti konumundaki bir kentin merkezinde, üstelik balık çıkmayan bir koyda, böyle ilkel bir barınak(!) olabilir mi, bu hususu sizin takdirlerinize sunuyorum.Ancak bizim, balık çıkmayan koyumuzun böyle bir Kooperatifi(!) var ve bu balığı olmayan koy üzerine konuşlanmış bu Kooperatif(!); mevzuatlardaki boşluklardan da yararlanarak, elini çabuk tutup, bu Koy’un 170 dönümünü kiralamış durumda.Her şey, yasalara uygun yani.Uygun olmayan tek şey; bu alanın, balıkçı barınağı niteliğini taşımaması ve “olabilirlik niteliğini” kazanabilmek için de bu alana daha pek çok yatırım yapılması gerektiği…Bilebildiğimiz kadarıyla Kooperatifin, bu yatırımları yapabilecek mali gücü de yok.Koy’da balık kalmayınca, amaç da balıkçılık olmayınca; kiralanan bu alan, (balıkçılıkla uzaktan yakından ilgisi olmayan kişilerin yönlendirmesiyle) ticari olarak değerlendirilmek/kullanılmak isteniyor.Bunun için de Alidaş’a ait alanlara sarkılarak, buradaki mekânlardan rant sağlanmanın şartları zorlanıyor.Bu bilgileri edinmek, sizin için çok daha kolay olduğu için; daha fazla detaya girmek istemiyorum Sayın Kaymakamım.Şunu söylemek, şunu arz etmek istiyorum.Şu an Alanya’nın vitrini konumundaki bu kafelerin önü, anılan Kooperatifin talepleri doğrultusunda, Milli Emlak Müdürlüğünce kırmızı naylon şeritlerle çevrelenmiş durumda.Yazık oluyor bu alana.Bu alan, Alanyalının, özellikle de Alanya’ya dışarıdan gelenlerin rağbet gösterdiği bir alan.Bu güzelim alan, şimdi etrafı bantlarla çevrili vaziyette, atıl ve son derece çirkin bir şekilde bekletiliyor.Bu şekilde bekletmenin kime ne yararı var, anlamakta zorlanıyorum.Dilim varmıyor söylemeye ama niye bu hainlik?Kimin alanı, kimin mülkü, kimden esirgeniyor?Bu konuda 18 Eylül 2014 tarihinde de bir yazı yazdım.O yazımda da değindiğim gibi; Alanya, il olmasına olmalı da; önce “il gibi” davranmasını öğrenmeli.Dik durmasını, kararlı olmasını bilmeli.Malına, mülküne, değerlerine sahip çıkmalı.Ortak akıl oluşturmalı.Oluşturduğu o ortak aklı, uzun vadeli düşünmeye, uzun vadeli planlar yapmaya zorlamalı.Balıkçılar Kahvehanesi olarak bilinen bu alan, Alanya’nın ortak değeri, ortak malıdır.Bu alanı atıl bir şekilde tutmak, turizme ihanettir.Alanya’yı küçük düşürmektir.O ki, atıl bir biçimde tutulacak, hiç değilse bu alanı, uygun saksılarla çiçeklendirip, yeşil alan haline getirelim.… …Dışarıdan gelen konuklara, bu rezaleti açıklamakta zorlanıyoruz çünkü.Biz Balıkçılar Kahvehanemizi istiyoruz Sayın Kaymakamım.Tüm Alanyalılar, tüm konuklar bunu istiyor.