ÇATIŞMA, her yakın ilişkide zaman zaman kaçınılmaz bir durumdur. Eşler arası çatışma bazı çiftlerde açık ve doğrudan ortaya konulurken, bazı çiftlerde inkar edilmeye veya bastırılmaya çalışılır ya da üstü kapalı olarak...
ÇATIŞMA
, her yakın ilişkide zaman zaman kaçınılmaz bir durumdur.Eşler arası çatışmabazı çiftlerde açık ve doğrudan ortaya konulurken, bazı çiftlerde inkar edilmeye veya bastırılmaya çalışılır ya da üstü kapalı olarak gösterilir. Burada sorulacak soru, çatışmanın bir ilişkide olup olmadığı değil, çatışma meydana geldiğinde bununla nasıl baş edildiğidir. İlişkide çatışmaların yaşanması normaldir ve önemli olan çatışma yaşayıp yaşamadığınız değil, yapıcı olarak mı yoksa yıkıcı olarak mı çatışmaların üstesinden geldiğinizdir.
Eşlerbirçok konu üzerinde çatışıyor olabilirler; beklentilerin, ihtiyaçların ve isteklerin farklı oluşu, mali konular, akraba ilişkileri gibi konularda çatışma yaşayabilmektedirler. Eşler arasında çözülemeyen problemler olabilir. Çiftler bazı ana konularda anlaşamama ihtimallerinin olduğunu kabul etmelidir. Ancak, bu daha alt konularda anlaşamayacakları anlamına gelmez. Örneğin, kadın eşinin bazı akrabalarından hoşlanmayabilir ancak bunun eşi için önemli olduğunu düşünerek eşinin ailesinden hoşlanmadığı kişilerle nadiren de olsa bir araya gelebilir. Kocası eşinin ailesiyle daha iyi bir ilişki kurmasını istemesine rağmen, karısının olumsuz duygularından dolayı onu suçlamaz.
S
orun yaşayan çiftlergenellikle iletişim becerileri yönünden daha zayıf olabilir. Birbirleriyle doğrudan konuşmazlar, doğrudan konuşsalar bile birbirlerini uzun süre dinleyemezler, iletişim diğerinin araya girmesiyle bozulur. Genellikle birbirinin yerine konuşur ve diğeri bir şey söylemeden onun ne diyeceğini anladığını varsayarak karşıdakinin sözü bitmeden bir cevap verirler. Günlük problemler kolay bir şekilde çözülse bile, olumlu ve olumsuz duyguların ifade edilmesi oldukça zordur.
Eşler arasında etkin dinleme, kendini açma, açıklık gibi temel iletişim becerileri olmadan iletişimi sürdürmek, etkin bir şekilde problem çözmek ve çatışmaları yönetmek oldukça zordur. Çoğu çift terapiye geldiğinde, uzun süreli bir iletişim bozukluğu, yanlış yorumlama, yargılama ve birbirine karşı katı bir tutumun olduğu bir geçmişe sahiptir.
Etkili iletişim için üç temel noktaya dikkat etmek gerekmektedir:
Birincisi;Başka şeyler veya başka insanlar aracılığıyla değil birbirleriyle konuşmalarıdır. Evde, çift, çocukları veya başkalarını kullanmadan, direkt olarak birbirleriyle konuşmalıdır. Eşler televizyonu veya diğeraktivitelerietkileşimlerinin yoğunluğunu azaltması için kullanmamalıdırlar.
İkincisi;Yakınlık ve temastır. Eşler odadan odaya veya hareket halinde konuşmaya çalışmamalıdır. Birbirlerine yakın olmalı ve güçlü bir göz teması kurmalıdırlar.
Üçüncüsü;İletişim bir süreçtir ve zaman alır. Bir çift her problemi 5-10 dakikada çözmeyi veya bu kadar kısa bir zaman diliminde iletişim kurmayı beklememelidir. Her gün düzenli bir şekildekonuşmaya söz vermelidirler. Başlarda, evde konuşmak için ayrılan süre kısa olmalı ve giderek, eşler daha başarılı iletişim kuran bireyler oldukça uzatılmalıdır.