ALANYA'NIN yanı sıra tüm Türkiye'yi sarsan

ALANYA'NIN

yanı sıra tüm Türkiye'yi sarsan "Öğretmenin Taciz Skandalı" başlıklı haberler, ülke çapında büyük ses getirdi.

Evli ve "iki çocuk babası" olan 42 yaşındaki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni A.K.'nın, 16 yaşındaki bir kıza cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklanması olayından söz ediyorum.

İddiaya göre olay, Tosmur Mahallesi'nin eğitimde başarı grafiği hayli yüksek olan Fatma Özmüftüoğlu İlköğretim Okulu'nda meydana geldi.

Dün tüm ulusal ve yerel gazeteler ile televizyon kanallarındaki haber bültenlerinde yer alan haberde, iddiaya göre, 16 yaşındaki bir genç kız, kardeşini bu okula götürdükten sonra okul kantininin yanında çay içmeye başladı.

Bu sırada yanına yaklaşan ve aynı zamanda okulun Müdür Yardımcısı olduğu bildirilen A.K., 16 yaşında olduğu için henüz reşit sayılmayan genç kıza birlikte çay içme teklifinde bulundu.

Okul binasında A.K.'nin odasına giden genç kız, iddiasına göre öğretmenin burada saçını okşadığını ve kendisine sarılıp öptüğünü söyledi.

Yine iddiaya göre, kızın durumu anlattığı ailesi, tacizi kanıtlamak için harekete geçti. Plan çerçevesinde kız, öğretmenle sosyal medya üzerinden yazışmaya başladı ve aile bu yazışmaları kanıt gösterip polise başvurdu.

İhbar üzerine harekete geçen polis, öğretmeni okulda gözaltına aldı, çıkarıldığı savcılık ise öğretmenin tutuklanmasına karar verdi.

Mağdur kızın ailesinin gazetecilere ulaştırdığı çok sayıdaki sosyal medya mesajı fotoğrafında, öğretmenin kıza okulda sarılıp öptüğünü itiraf ettiği, "İçim kıpır kıpır oldu" diye yazdığı, "Okula gidelim. En sakin yer orası" diyerek tekrar okulda buluşmayı teklif ettiği de görülüyordu.

Gelelim asıl meseleye...

Bu konu, gazetelerde ve televizyonlarda dün, yani Cuma günü patladı.

Oysa bu olay, polise ve dolayısıyla Alanya basınındaki bazı isimlere geçtiğimiz Pazartesi günü bildirilmişti.

Konudan haberdar olan isimler, Haber Alanya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve İhlas Haber Ajansı Alanya Muhabiri Rıza Yanık ile Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkan Vekili ve Alanya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı Mehmet Ali Dim'di.

Konu, sessiz sedasız önce Alanya Kaymakamı Dr Hasan Tanrıseven'e, ardından Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Er'e iletildi.

Gazetecilerin eline Pazartesi ulaşan bu bilgilerin anında haber yapılmayışının bir tek sebebi vardı, o da tacizci olduğu iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanan öğretmenin 8-9 yaşlarında, biri kız diğeri erkek olan iki masum çocuğuydu.

Onlar da okula gidiyor, onlar da bu şehirde yaşıyordu ve onların da kendi çaplarında küçük dünyaları vardı.

Konu, bomba etkisi yaratacak kadar güçlüydü, elde deliller vardı ve gazetecilik refleksiyle, iddialar ışığında bunun hemen haber yapılması gerekiyordu.

Ancak...

Haberin bir anda ülke gündemine düşmesiyle bu iki masum çocuğun "Tacizci Öğretmenin Çocukları" diye anılmamaları için haberi bekletme kararı alan Rıza Yanık ve Mehmet Ali Dim, önce çocukların bu haberlerden etkilenmemeleri için güvenli bir bölgeye götürülmelerini bekledi, ardından yöneticilerle görüşerek haberi tam 4 gün sonra yaptı.

Sonuç olarak...

Ünlü gazeteci Emin Çölaşan'ın bir kitabının ismi de olan "Önce insanım, sonra gazeteci" klişesini insaniyetlik namına uygulayan Rıza Yanık ve Mehmet Ali Dim'i, bu mesleği 22 yıldır hep bu şehirde yapan ve yapmaya devam edecek olan bir gazeteci olarak tebrik ediyorum.

Önce insan olmanın, önce gazeteci olmaktan daha değerli ve önemli olduğunu bir kez daha ispat ettikleri için de teşekkür ediyorum.