HASTALIĞIN dolaysız etkilerinin yanında bir çok kişi, bu psikolojik hastalık nedeniyle kendilerinin damgalandığını düşünmektedir. Bu nedenle de, kişi kendisine en yakın olan kişilerle dahi bu konuda konuşmaktan çekinmektedir. Bu durum genelde...
HASTALIĞIN dolaysız etkilerinin yanında bir çok kişi, bu psikolojik hastalık nedeniyle kendilerinin damgalandığını düşünmektedir. Bu nedenle de, kişi kendisine en yakın olan kişilerle dahi bu konuda konuşmaktan çekinmektedir. Bu durum genelde kişilerin depresyonun ne olduğu ile ilgili bilgilerinin az olmasından kaynaklanmaktadır.
İlk adım olarak; depresyon hastalığı ile ilgili ön yargılardan uzak ve gerçekçi bilgiler kazanarak hastalığın karşısına çıkmak önemlidir.
• Depresyon tedaviye iyi cevap veren ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. Modern tedavi imkanlarının birçoğu depresyon tedavi için kullanılmaktadır.
• Depresyon tedavisinden sonra kusur ve aksaklık kalmamakta, kişilikteki değişiklikler geri gelmektedir. Farklılaşmış olan kişi yine “eski hali” ile belirmektedir.
Her birimiz hayatımızın herhangi bir anında üzücü bir şeyler yaşayabiliriz. Buna karşılık insanların tepkileri birbirinden oldukça farklı düzeylerde ortaya çıkmaktadır. Eğer bu böyle olmasaydı, hayat da ihtimaldir ki gereksiz ve anlamsız olacaktı. İyi ve kötü, sevinçli ve hüzünlü günler hayatımızı geçirdiğimiz anlara beraberce aittir. Umutsuz, cesaretsiz, sıkıntılı ve üzgün olduğumuz gün ve saatleri herkes bilir ve yaşamıştır. Ancak normal şartlar altında bizler bu şartlardan çabucak ve tıbbi ve teröpotik bir yardım almaksızın kurtuluruz.
Eğer üzüntü ve sıkıntılar, arkadaşsızlık ve yalnızlık duygusu, kendini çaresiz ve işe yaramaz hissetme hali, taşınamayacak kadar ağır ve uzun süreli devam ederse, kişiler buna karşı bir şeyler yapmak ve profesyonel bir yardım almak zorundadır.
Depresyonun Belirtileri
Depresyon geçiren bir kişi, aşağıda sıralanan şikayetlerden birçoğunu yaşar:
Üzüntü ve Çökkünlük Hali:Sağlıklı olanlar için üzüntü, yoğun yaşanan bir duygu halidir ve ağlamayı da içerir. Belirli bir müddet sonra ciddi bir rahatlama ve hafifleme görülür. Depresyon hastaları bu rahatlamayı hissetmez. Depresifler çoğu zaman ağlayabilecek durumda bile değillerdir. Bu hastalar içlerinin bomboş olmasından yakınırlar.
Günlük Aktivitelere Olan İlginin Kaybedilmesi:Bununla sadece mesleki alan kastedilmemiştir. Hasta yakınlarının ifadeleri şöyledir: “Daha önceleri her gün günlük gazeteleri okur, akşam haberlerini de televizyondan seyrederdi. Şimdi ise artık hiçbir şey ile ilgilenmiyor.”
Arkadaşsızlık:Örneğin üzüntülü bir büyükanne sevdiği torunları ile karşılaştığında, kederli halinden belki kurtulamayacaktır, ancak hiç olmazsa biraz da olsa sevinecektir. Eğer büyükanne depresif ise, bu olaydan sevinemeyecektir. Torunları ile beraber olmak belki de tam tersi bir etki meydana getirebilecektir. Bu olaydan dolayı belki de kendini suçlayarak; “ben ne kadar kötü bir insan olmalıyım ki, torunlarımın gelişine bile sevinmiyorum” diyebilecektir.
Kendini Suçlama:Kişi o kadar ileri gidebilir ki, hayatta şimdiye kadar yaptığı her şeyin yanlış ve saçma olduğunu ifade edebilir. Veya bir yıl önce yaptığı bir hata tüm düşüncesini kaplayarak, yoğun bir suçluluk duygusu meydana getirebilir. Kendini suçlama bu tür depresif kuruntu veya endişeleri arttırabilir
Duygulanım Bozukluğu:Bir çok depresif hasta için karar verme gücündeki bozulma, en kötü şikayetlerden biridir. Hemen hemen her görev ve iş kendisine büyük bir dağ gibi görünür. bir şeyler yapabilmek inanılmaz büyük çabalar gerektirmektedir. Hastanın günlük işlerini dahi yapabilmesi için büyük bir çaba harcaması gerekmektedir.
İçsel Huzursuzluk:İçsel huzursuzluk yaşanması hastalar için özellikle üzücüdür.
İştahsızlık ve Kilo Kaybı:Depresif hastalarda genelde iştah azalması ve buna bağlı kilo kaybı ortaya çıkar. Ancak atipik diyebileceğimiz depresyon türlerinde tam tersi bir şekilde iştah artması ve buna bağlı kilo artışı meydana gelir.
Uykuya Dalma veya Uyku Sürdürme Problemleri:Bazı hastalarda uykuya dalabilme esas problem olmasına rağmen, hemen hemen tümünde uykuyu sürdürme problemleri bulunmaktadır. Genellikle gecenin ikinci yarısında uyanarak; bir daha uyuyamazlar, düşünceler ve endişeler içinde rahatsız bir şekilde sabah ederler. Hastaların çoğu kendini sabahları daha kötü hissettiklerini, akşama doğru hafif bir rahatlamanın oluştuğunu söylemektedir. Yine atipik depresyon çeşitlerinde, uykuda tam ters bir görüntü ortaya çıkarak; hastalar sürekli uyumak isterler, gözlerini açamamaktan, sürekli halsizlik ve yorgunluk belirtileri olduğundan bahsederler.
Bedensel Şikayetler:Depresif hastaların çoğunun bedensel şikayetleri de vardır. Genellikle fiziksel hastalık bulgusuna rastlanmaz. Başında bir baskı olması, göğsünde büyük bir yük varmış hissi, boğazında tıkanma veya yutkunmada zorluk hissi ve genel bir ağırlık hissi bu şikayetlere örnektir. İntihar Düşünceleri:Hemen hemen tüm depresyon hastalarına hayat oldukça anlamsız geldiği için, ölüm düşünceleri akıllarından geçer.
Depresyonun Nedenleri; Depresyonun tek bir nedeni yoktur. Depresyonun ortaya çıkabilmesi için bir çok faktörün bir araya gelmesi gerekmektedir.
Tedavi;Depresyonun iki önemli tedavi şekli vardır. Bunlar; İlaç tedavisi ve Psikoterapi’dir. Her iki tedavi şeklinde de son yıllarda büyük ilerlemeler sağlanmıştır. Hastanın depresyon hikayesine, şekline ve ağırlık derecesine göre günümüzde bu iki tedavi şeklinin kombinasyonu en ideal yol olarak uygulanmaktadır.
Basit ve orta düzey depresyondan anlaşılması gereken; kişinin günlük görev ve sorumluluklarını (ev ve iş) az çok çaba ve gerginlik içinde, olması gerekene yakın bir düzeyde yerine getirebileceği duygu halidir. Bu tip durumlarda sıklıkla psikoterapi ve gerektiğinde ilaç tedavisi etkili olacaktır.