ÇOCUKLARDA depresyon aynı yetişkinlerde olduğu gibi tek bir faktöre bağlı olmayıp fiziksel, çevresel, genetik yatkınlık, biyokimyasal etkenlerin birleşimi şeklinde kendini gösteriyor. Peki çocuğumuz sadece üzgün mü yoksa depresyon belirtileri...
ÇOCUKLARDA
depresyon aynı yetişkinlerde olduğu gibi tek bir faktöre bağlı olmayıp fiziksel, çevresel, genetik yatkınlık, biyokimyasal etkenlerin birleşimi şeklinde kendini gösteriyor.
Peki çocuğumuz sadece üzgün mü yoksa depresyon belirtileri mi gösteriyor nasıl anlayacağız? Normal üzüntü hali geçicidir, gelir gider ve net olarak bir olayla bağlantısı vardır. Klinik depresyon söz konusu olduğunda ise sanki çocuğun üzerinde devamlı bir kara bulut duruyor gibidir. Sıklıkla yaygın bir kasvet duygusu, sinirlilik ve etrafta olup bitene ilgi kaybı görülür.
Birçok çocuğun hayatı çok zor olabilir, dolayısıyla üzgün ve depresif hissetmek için birçok sebebi olabilir. Depresif durumlar olsa da depresyon yaratacak diye bir şey söyleyemeyiz. Hayat şartlarının çocukları zorladığı böylesi durumlarda davranışsal sorunlar olabilir, çocuklar mutsuz olabilir, ağlayabilir. Hayat zorken kendimizi kötü hissetmemiz normaldir. Dolayısıyla depresyon teşhisi için acele edilmemelidir.
Depresyon belirtilerine benzerlik gösteren bir başka durumsa aşırı baskı altında, programları aşırı yüklü çocuklarda görülebiliyor. Aileler çocukların yükünü hafiflettiğinde depresyona benzer belirtiler de kaybolur.
Ayrıca değişik çocukluk evrelerine göre “normal” olarak adlandırılan davranışlar değişim gösterir; dolayısıyla depresyon olarak nitelendirmeden önce çocukların bir değişim döneminde olup olmadığını da bakmak önemlidir.
Buna bir örnek olarak; ergenlerde görülen depresyonlarda aşırı tedirginlik, huzursuzluk, öfke patlamaları, sabırsızlık, çabuk sıkılma, dikkat dağınıklığı, dürtüsellik, aşırı hareketlilik, düşünmeden çok sayıda amaçsız girişimde bulunma ve kurallara karşı çıkma eğilimi ön planda olabilir. Ancak depresyon belirtileri ve ergenlik döneminin özellikleri benzerlik gösterdiğinden depresyon tanısı koyarken duyarlı davranılmalı, depresyon beraberinde sıklıkla görülen kaygı bozuklukları da dikkate alınmalıdır.
Bazı durumlarda da maskelenmiş depresyon görülebilir; burada depresif duygu durumunun yerini kızgınlık ve öfke nöbetleri almıştır. Bu tip daha çok okul öncesi çocuklarında görülmektedir. Beş yaşından küçük çocuklarda depresyon görüldüğünde bu sıklıkla annenin ya da temel bakım verenin ruhsal durumunu yansıtır. Bu yüzden çocuk için gelinse bile anne, ya da çocuğa temel bakım veren kişinin değerlendirilmesi önemlidir.
Aslen duygulanım bozukluğu olduğunu söyleyenler çoğunlukta olsa da aslında bir bilişsel bozukluk olduğunu, ikincil olarak duygulanım bozukluğu olarak ele alınabileceğini söyleyen görüşler de bulunmaktadır. Bilişsel bozukluğun açıklaması olarak ise bir çocuğun ya da yetişkinin yaşamın ilk dönemlerinden itibaren hem kendiyle, hem dış dünyayla, hem de geleceğe yönelik yerleşmiş olumsuz kavramlara sahip olmasını verebiliriz.
Çevrenin etkisini gösteren bazı araştırmalarda akademik olarak düşük performans gösteren çocukların başarılı oranlara nazaran daha fazla depresyon belirtisi gösterdiği bulunmuştur.
Çocuklarda depresyonun belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
• Kızgınlık ve huysuzluk
• Devamlı görülen mutsuzluk ve umutsuzluk hissi
• Sosyal hayattan geri çekilme
• Reddedilme veya onaylanmamaya yönelik aşırı hassasiyet
• İştahta artış veya azalma
• Uyku düzenindeki değişimler – aşırı uyku ya da uykusuzluk
• Bağırma ve ağlama nöbetleri
• Konsantrasyon güçlüğü
• Düşük enerji ve halsizlik
• Tıbbi müdahaleye yanıt vermeyen fiziksel şikayetler (örneğin mide veya baş ağrısı)
• Değersizlik veya suçluluk hissi
• Düşünme ve odaklanma süreçlerindeki aksamalar
• Ölüm ya da intihar düşüncesi
Tüm çocuklarda bu belirtilerin tümü görülmeyeceği gibi farklı zaman ve ortamlarda farklı şekillerde ortaya çıkabilirler.
Tedavisi
Depresyon yüzünden çarpıtılmış düşünce ve reaksiyonlarla baş etme konusunda gerçekçi ve pratik çözümlerle odaklanan bilişsel terapi ile birlikte sağlıklı beslenmeyi, düzenli fiziksel egzersiz yapmayı içeren yaşam biçimi değişikliği tedavi için ilk önerilerdendir.
Depresyonun yoğunluğu ve ne kadardır sürdüğü ile alakalı olarak ilaç tedavisi de önerilir.
Yapılan araştırmalarda çocuklarda depresyonun psikoterapi ile tedavisi yapılan araştırmalarda özellikle hafif ve orta şiddette depresyon tedavisinde başarılı sonuçlar elde edildiği görülmüştür.