TURİZMDEKİ düşüş, Alanya'da turistlerin en çok tercih ettiği aktivitelerin başında gelen cip safari sektörünü de vurdu.    2015'te yaklaşık 250 bin turist Alanya'da cip safari yaparken, 2016'da bu rakam yüzde...

TURİZMDEKİ

düşüş, Alanya'da turistlerin en çok tercih ettiği aktivitelerin başında gelen cip safari sektörünü de vurdu.

2015'te yaklaşık 250 bin turist Alanya'da cip safari yaparken, 2016'da bu rakam yüzde 60 gerilemişti, bu rakamın 2017'nin ilk 9 ayında daha da düştüğü ifade ediliyor.

Cip safariler, ölümlü veya yaralanmalı kazalar, çevreye verdikleri gürültü rahatsızlığı, araçlarının ve personelinin bu işe uygun olup olmadığı gibi konularda her yıl sık sık gündeme gelen bir sektör haline geldi.

Cip safari işini Alanya'da hakkıyla yapan en iyi firmalardan birinin sahibi olan Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Alanya Turlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi ve SKAL Alanya Başkanı Mehmet Nedanlı ile cip safarilerin son durumu hakkında hayli bilgilendirici bir sohbete imza attık.

Alanya Tanıtım Vakfı (ALTAV) Başkan Yardımcısı ve Alanya Belediye Meclis Üyesi Şükrü Cimrin'in geçtiğimiz 27 Ağustos'ta sosyal medyada paylaştığı, "Cip safarilerin personeli cambaz gibi. Kimi arabanın üzerinde, kimi dışarıya sarkmış. Bu firmaların standardı yok mu? Bunları kim denetliyor?" içerikli paylaşımı aslında çıkış noktamdı, anladığım kadarıyla cip safari işi yapan Mehmet Nedanlı da bu konuda hayli dertli.

Cip safari deyip geçmeyin.

Alanya'da bu işi yapan 15 firma var, her sezon 300 bin turist cip safarilere katılıyor ve ortalama 30-35 Euro'dan hesaplandığında Alanya'ya sırf bu sektörden ortalama 10 milyon Euro para kalıyor.

10 milyon Euro, bugün itibariyle 40 milyon TL yapıyor.

Nedanlı'ya, "Ne olacak bu cip safarilerin hali?" diye sordum, adeta bir dokunup bin ah işittim.

Beş parmağın beşinin bir olmadığını, bazen dozu ayarlayamayan firmaların kural dışı çalıştıklarını, ancak kamuoyunda "tüm cip safariler aynı" imajı oluştuğunu söyleyen Nedanlı, bu konuda TÜRSAB'a iletilmek üzere "Alanya'da Cip Safarilerin Parkur ve Araç Sorunları" başlıklı geniş kapsamlı bir rapor hazırlamış.

Günde 5-6 noktaya ortalama 30'un üzerinde tur yapıldığını, bunun da yılda yaklaşık 300 bin kişinin Alanya kırsalına taşınması anlamına geldiğini söyleyen Nedanlı, "Turist, safari turlarla sahil şeridi dışında bir yer görme fırsatı da yakalıyor. Gerçek halkla ve köylülerle tanışıyor. Köyün birinde yöresel yemek yiyor, bir diğerinde el yapımı hediyelik satın alıyor. Böylece turizm pastasından kırsal kesim de pay alırken, tatile gelen dünya ülkelerinden insanlar da Alanya'nın bütün güzelliklerini bir arada yaşama şansı yakalıyor. Bu da Alanya tanıtımı için çok önemli" diyor.

Alanya'nın Türk turizm pastasının yüzde 12'sini oluşturduğunu, Okurcalar ile Demirtaş arasındaki havzada yer alan tesislere her yıl ortalama 3 milyondan fazla turist geldiğini anımsatan Nedanlı, "Alanya'da 15 adet seyahat acentesi 'Turizm Amaçlı Sportif Faaliyetler Yönetmeliği' kapsamında Antalya Valiliği'nin onayladığı parkurlarda cip safari yapıyor ama sorunlarımız çok fazla" diyerek bu konuda Ankara'nın acilen harekete geçmesi gerektiğini vurguluyor.

Peki nedir o sorunlar?

İşte, Nedanlı'nın hazırladığı ve TÜRSAB'a gönderilecek rapordaki o sorunlar ve çözüm önerileri...

Birincisi...
Cip safarilerde kullanılan araçlar 1985 ile 1995 model arası, üstü sonradan açılmış Land Rower cipler. Bu cipler hem nostaljik olmaları hem de turistlerce tercih edilmesi sebebiyle kullanılıyor. Ancak bu araçların modeli eski olduğu için hiçbiri A1 veya D2 taşıma belgesi alamıyor. Ciplere daha fazla yolcu taşımak için ilave koltuklar yaptırılıyor, ruhsatta 4 yolcu yazarken 10-12 yolcu taşınıyor, böylece Karayolu Taşımacılığı Kanunu'na muhalefet ediliyor.

İkincisi...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yetkilileri bu araçlar için A1 yetki belgesi alınmasını istiyor ancak araçlar 20 yaşından büyük olduğundan ve A1 yetki belgesinde araç yaş sınırı 8 yaş olduğundan hiçbiri belge alamıyor. Bu nedenle tur firmaları büyük zarar görüyor.

Üçüncüsü...
Turizm Amaçlı Sportif Faaliyetler Yönetmeliği'nde ise cip safari faaliyetinde kullanılacak araçların niteliklerinden bahsedilmiyor. Seyahat Acenteleri Yönetmeliği’nin 43. maddesinin "turist taşıma aracı nitelikleri" bölümünde sadece otobüs, minibüs ve otomobil cinsi araçlar için standartlar belirtildiği halde cip safari araçları için bir özellik açıklanmıyor.

Kendisi de cip safari turları yapan bir firmanın sahibi olan Mehmet Nedanlı, Antalya Valiliği tarafından belirlenen kısa mesafeli özel bir parkurda, spor ve eğlence amaçlı faaliyette bulunan bu araçlarla ilgili özel bir düzenleme olmadığını, ancak trafik ekiplerince yapılan yol kontrollerinde bu araçlardan, "iki nokta arasında turist taşıyan" araçlardan istenen belgelerin aynısının istendiğini dile getiriyor.

Böyle bir belge olmadığı için de cip safari araçları her seferinde inanılmaz cezalarla karşı karşıya kalıyor.

Nedanlı, cip safarilerin sorunlarının çözümü için yapılması gerekenleri ise şu şekilde özetliyor.

"Cip Safari olarak adlandırılan bu turlarda kullanılan araçlar, Antalya Valiliği'nden 'özel izin belgesi' alabiliyorken, sadece cip safari faaliyetlerinde kullanılan bu araçlardan A1 ve D2 belgesi istenmemeli, yolcu taşıma kapasitelerine bir standart getirilmelidir."

Sonuç olarak...

Alanya'ya yıllık 10 milyon Euro'luk hatırı sayılır bir gelir getiren, onlarca kişiye ekmek kapısı olan, kırsal mahalleleri turizmle buluşturan, alternatif bir spor ve eğlence türü olarak hayatımızda yer edinen cip safariler hep var olmalı, ancak "turisti eğlendireyim" derken kentin olağan sosyal yaşamı bozulmamalı, Nedanlı gibi bu işi layığı ile yapıp ekonomiye ciddi katkı sunan firma sahiplerinin sesine kulak verilmeli, "cip safariler bizi de çıldırtıyor" demeden önce Ankara'nın acilen çalışma başlatması sağlanmalıdır.

Mehmet Nedanlı

Cip safariler kente yıllık 10 milyon Euro'luk girdi sağlıyor.