CEVAT Fehmi Başkut'un 1965'te yazdığı iki perdelik bir tiyatro oyunudur, roman ve film olarak da bilinir. İsmi;

CEVAT Fehmi Başkut'un 1965'te yazdığı iki perdelik bir tiyatro oyunudur, roman ve film olarak da bilinir.

İsmi; "Buzlar Çözülmeden."

Türk tiyatro tarihinde, adı klasikler arasında geçen ve yüzlerce kez sahnelendiği belirtilen Buzlar Çözülmeden, hem özgün adıyla Fikret Hakan'ın, hem de Deli Deli Küpeli adıyla Kemal Sunal'ın başrolünde olduğu sinema filmleri ile de Türk halkının huzuruna çıkmıştır.

Romanı okuyanlar veya filmi izleyenler mutlaka anımsar, biz okumayan veya izlemeyenler için konusunu kısaca özet geçelim.

27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi sonrası yeni şekillenen ülke yapısı içinde, yolsuzluk, sömürü ve yoksulluğun egemen olduğu ve zor kış koşulları nedeniyle yollarının kapanmasından dolayı dünyadan kopan bir kasabaya yeni bir kaymakam atanır.

Gelen kaymakam, farklılığını ortaya koyduğunda, mevcut kötü gidişatı değiştirmeye çalıştığı görülür.

Kasabadaki sömürücü ağalara, karaborsacılara, fahişelere, din simsarlarına "Dur" diyen yeni kaymakam, değişik biridir.

Dürüst ve tarafsız yaklaşımıyla sorunların çözülebileceği mesajını veren kaymakam, aslında akıl hastanesinden kaçmış bir delidir.

***

Ülke karışmışken, OHAL ilan edilmişken, at izi it izine karışmışken, sabah erken kalkanın OHAL uyguladığı, kendini "Mehdi" ilan eden FETÖ sevdalılarının akşam yatmadan önce mini darbe girişimlerinin yaptığı bir süreçte neden bu oyun/film/romandan söz ettiğime gelince...

Romanı okuma şansım olmasının yanı sıra, hem Fikret Hakan'ın hem de Kemal Sunal'ın oynadığı filmleri defalarca izledim.

Soğuk ve karlı bir kış dönemini kapsayan süreçte yaşananların anlatıldığı, kar ve buz nedeniyle dış dünya ile irtibatın kesildiği ufak bir kasabada geçen olayların sonunda kasabadaki ağalara, karaborsacılara, fahişelere, din simsarlarına "Dur" diyen, üstelik tüm bunları yanındaki başka bir deli olan ve hakim rolüne bürünen arkadaşıyla yapan yeni kaymakam sayesinde yöre halkı rahata eriyordu.

Şu son birkaç yıldır millet olarak yaşadığımız olaylar nedeniyle bu romana/filme daha farklı bir gözle bakar oldum.

Ben Türkiye'yi şu anda "Buzlar Çözülmeden" romanı/filmi gibi izliyorum, takip ediyorum.

Türkiye'yi ele geçirmeye çalışan din simsarlarına, üçkağıtçılara, vatan hainlerine, mehdi sevdalılarına Türk milleti direniyor, AKP'lisi, CHP'lisi, MHP'lisi direniyor, hükümet direniyor, Cumhurbaşkanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri direniyor.

Tek temennimiz, buzlar çözüldüğünde, devlet kendi bağırsaklarını temizlediğinde, tıpkı romandaki gibi finalde her şeyin günlük güneşlik olması.