Son yıllarda Alanya'nın yetiştirdiği en önemli siyasetçilerden birisi, hatta en önemlisi sayın Mevlüt Çavuşoğlu. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığını yapmış sayın Çavuşoğlu ile ne kadar övünsek azdır. Büyük bir...

Son yıllarda Alanya’nın yetiştirdiği en önemli siyasetçilerden birisi, hatta en önemlisi sayın Mevlüt Çavuşoğlu.Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığını yapmış sayın Çavuşoğlu ile ne kadar övünsek azdır.Büyük bir olasılıkla, 2014 yılından sonra da, Alanya’ya ciddi katkılarda bulunabileceği önemli görevlere geleceği kanısındayım.Belki de bu kariyer tırmanışında sayın Çavuşoğlu’na AK Parti’nin önde gelen isimlerinden Sayın Bülent Arınç’ın da ciddi katkıları olacak gibi!Sayın Bülent Arınç’ın ana tarafından Alanyalı olması nedeniyle, kendilerinin Alanyalı olarak kabul edilmesi gerektiği inancındayım.Hele hele bizim gibi sonradan Alanya’ya gelip yerleşenleri dikkate aldığımızda, sayın Arınç’ın bizden çok daha fazla Alanyalı olduğu bir gerçek.Olaya bu açıdan baktığımızda, Alanyalı ya da Alanya’ya sonradan gelip yerleşmiş yeni Alanyalılar olarak hepimiz, hangi dünya görüşüne sahip olursak olalım, hangi partiyi desteklersek destekleyelim, sayın Arınç’a saygı ve sempati duyup onu sahiplenmemiz gerekir.Sayın Arınç’ın Alanya’lı olması neden bu kadar önemli diye soracak olursanız, bir gerçeğin altını özellikle çizmekte yarar var.70 yaş sınırını sollamış, yıllarca aktif siyasetin içinde bulunmuş, ilk köşe yazımın da, 18 yaşında yayınlandığını dikkate alırsak, sıradan bir yazar olarak iddia ediyorum ki, bugünkü dünyada ve Türkiye’de, bir bölge, yöre, il ya da ilçe hatta kişi olarak eğer tutunacak bir dalınız yoksa, bir sürü sorunlar yumağından kurtulmanız pek mümkün olmaz.Türk siyasi tarihinde, önemli görevlere gelmiş kişilerin hepsi de, kendi yörelerine ve de şu ya da bu biçimde kendilerine yakın olanlara hep sahip çıkmışlardır.Demokrasilerde seçim söz konusu olduğuna göre, siyasetçinin seçmenine yakın durmasından daha doğal ne olabilir?Yıllarca adını dağlara taşlara yazarak umut olarak bağrıma bastığım rahmetli Bülent Ecevit’in dürüstlüğü tartışılmazdı ama, ülke yönetimindeki becerisinin hangi düzeyde olduğunu ancak üç defa Başbakan olduktan sonra ülkeyi nerelere taşıdığını görünce anlayabilmiş ve de salt dürüstlüğün devlet adamlığı için yeterli olmadığını o zaman anlayabilmiştim.Sayın Bülent Arınç’ın da en az Bülent Ecevit kadar dürüst olduğuna adım gibi eminim.Devlet adamlığı ciddiyeti de tartışılmaz.Milli Görüş çizgisinden gelmesi, inancından ve de ilkelerinden ödün vermemesi, partisi ya da lideriyle bile ters düşme pahasına lafını esirgemeyen ve her koşulda dik durabilen bir kişiliğe sahip olması, günümüz siyasetçilerinin sürekli yalpaladığı bir dönemde alkışlanması gereken çok önemli bir özellik olarak kabul edilmesi gerekir.Sayın Arınç’ın Türkiye için çok kritik bir tarih olan 2014 yılında, AK Parti Genel Başkanlığına ve de Başbakanlığa gelebileceği konusunda, çok önemli ipuçları olduğuna inanıyorum.Başarılı bir siyasetçi, Meclis Başkanı, Bakan ve Başbakan Yardımcısı olduğu bir gerçek.Tüm bu başarıları sonrasında nasıl bir Başbakan ve de parti başkanı olacağı konusunda ise şimdiden bir şey söylemek mümkün olmasa da, başarılı olma olasılığının oldukça yüksek olduğunu rahatlıkla iddia edebilirim.Milli Görüş çizgisiyle uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan birisi olarak, böyle bir değerlendirme içine neden girdiğimi sorarsanız, ben bu yaştan sonra, ideolojik körlük ya da siyasi hesaplar yaparak olayları ve de kişileri değerlendirme yerine, ülkeme, ülke insanıma ve de yöreme kimlerin nasıl katkıda bulunacağına bakarak objektif bir değerlendirme kaygısıyla bu yazıyı kaleme aldığıma inanmanızı isterim.