Boyun ve kol ağrısının birçok sebebi vardır. Çoğu zaman birden fazla sebep olabilir. Boyun omurlarındaki kireçlenme, kaymalar, disk hernileri, boyun kaslarında spazm, bazı anatomik anormallikler kola giden sinirlere ve omuriliğe baskı yaparak...
Boyun ve kol ağrısının birçok sebebi vardır. Çoğu zaman birden fazla sebep olabilir. Boyun omurlarındaki kireçlenme, kaymalar, disk hernileri, boyun kaslarında spazm, bazı anatomik anormallikler kola giden sinirlere ve omuriliğe baskı yaparak boyun, kol ve başta ağrı oluşturabilir. Omurilik basısı daha nadir ancak çok daha ciddi bir durumdur. Omuriliğin kendinden kaynaklanan bazı hastalıklar nadir de olsa boyun ve kol ağrılarına yol açabilir (ms, sirengomyeli, myelit). Ankilozan spondilit ve romatoid artrit gibi romatizmal hastalıklar da boyun ağrısı ve tutukluğuna sebep olabilir.
KÖTÜ DURUŞ VE BOYNU KÖTÜ KULLANMA
Günlük hayatta boyun sağlığına uygun olmayan her yanlış hareket ve duruş; omur, disk, eklem ve bağ dokusunda yıpranmaya ve yozlaşmaya sebep olur. Özellikle masa başında oturanlarda, sınavlara hazırlanan öğrencilerde, klavyeli cihaz kullananlarda, fazla miktarda el işi yapanlarda bu duruma sık rastlanır. Boyun çukurluğunun kaybolması boyunu kötü kullanmanın en önemli bulgusudur. Bu durum röntgende boyun aksında düzleşme olarak görülür. Bu durum boyun fıtıklarına ve kireçlenmesine zemin hazırlar.
BOYUN İNCİNMESİ
Boyunun anatomik yapısının imkan verdiği normal hareketinden daha fazla bir zorlanma sonucunda; disk, kemik, bağlar ve eklemlerde incinmeler olabilir. Genelde araç içi trafik kazası sonrası boyundaki aşırı hareket ve zorlamadan dolayı giderek artan boyun ve kol ağrısı görülebilir. Buna Whiplash incinmesi denir. Bu durum boyunun öne ve arkaya aşırı hareketi sonucu oluşur.
BOYUN TUTULMASI, KAS SPAZMI
Genellikle boyunu destekleyen kasların aşırı gerilmesi ile oluşur. Ağır bir şey kaldırmak, aşırı spor, iş aktivitesi, yanlış masa başı çalışması kas spazmına sebep olabilir. Ayrıca yanlış pozisyonda uyuma, yüksek yastık ve kötü seyahat şartları da boyun tutulması yapabilmektedir. Çoğu zaman basit ve kolay tedaviler ile spazm ve tutulma çözülmektedir. "Miyofasial ağrı, Fibromiyalji, Fibrosit ve Miyozit" diye de adlandırılan uzun süreli kas ağrısında, kas içerisinde ağrıyı tetikleyen noktalar ve elle de hissedilebilen sertlikler mevcuttur.
BOYUN FITIĞI
Her iki boyun omuru arasında esnek bir yastık görevi yapan kıkırdak disk dokusunun omurilik ve kola giden sinirlere doğru taşmasıdır. Basının büyüklüğü ve yerine göre boyun ve kol ağrısı, omuz ağrır, baş ağrısı, kürek kemikleri arasına yayılan ağrı, kol kaslarında kuvvet kaybı, ellerde his kusuru, uyuşma ve beceriksizlik görülebilir. Nadiren omuriliğe doğru baskı olur ise yürüme zorluğu, bacaklarda kuvvetsizlik ve idrar şikayetleri de görülebilmektedir. Fizik tedaviye oldukça iyi cevap verir. Konservatif tedaviye rağmen şikayetler geçmiyor, ciddi omurilik ve sinir baskısı var ise, cerrahi tedavi önerilir.
DİSKTE KİREÇLENME
Yaşın ilerlemesi, omurganın kötü kullanılması sonucu kemik yapıda, bağlarda ve disklerde yıpranma başlar. Jel kıvamındaki disk çekirdeği sertleşir ve incelir, diskin dış liflerinde yıpranmalar oluşur diskin şok emme özelliği ve esnekliği kaybolur. Kemik köşelerinde osteofit adı verilen çıkıntılar oluşur. Oluşan yeni kemikçikler, sertleşmiş ve esnekliğini kaybetmiş bağlar ve daralmış disk mesafeleri sinirlere baskı yaparak boyun, kol ve genel vücut ağrısına sebep olabilmektedir. Omurilik basısı yaparak el ve ayaklarda uyuşma, kuvvetsizlik oluşabilmektedir. Ayrıca tanın ruhsal yapısı da etkilenir. Fizik tedavi ve egzersizlere iyi cevap verir. Tedavinin belli periyotlarla tekrarlanması gerekebilir.
GERİLİM, STRES, SİGARA, KÖTÜ HAVA KOŞULLARI
Boyun ağrısını artıran ve kronikleştiren en önemli sebeplerdir. Ekonomik, sosyal ve psikolojik sorunlar boyun ağrısını artırır. Boyunda sürekli gerginlik ve ağrılı noktalar tespit edilebilir. Gülmek, düzenli çalışmak, egzersizler, sosyal uğraşılar ve hayata bağlılık boyun ağrısına karşı önemli korunma yollarıdır.
Omurilik kanalında daralma: Özellikle ileri yaşlarda ellerde uyuşma, kuvvetsizlik ve beceriksizlik, yürümede zorluk ve el-ayaklarda his kusuru görülebilmektedir. Omuriliğin ve/veya sinirlerinin geçtiği kanalların daralması ve omurilik beslenmesinin bozulması ile seyreder. Hastalığın erken dönemde tespit edilmesi ve erken tedavi gereklidir. Kraniosakral manuel tedavi ile omurilik kanalında daralma sonucu sıkışan sinirler gevşetilebilmektedir. Erken dönemde yapılan cerrahi girişim omurilikte oluşabilecek kalıcı hasarları önlemektedir.
Romatizmal Hastalıklar: Vücudun bağışıklık sisteminin kendi hücrelerine savaş açması sonucu oluşur. Omurgadaki normal kemik ve kıkırdak dokuları hasara uğrar. Romatoid artrit, ankilozan spondilit gibi hastalıklar boyun hareketlerinde kalıcı kısıtlılık yapabilir. Sabahları görülen en az bir saat süren eklem tutukluğu ve her yöne hareket kısıtlılığı romatizmal hastalıklardaki boyun tutulumunun tipik özellikleridir.
Osteoporoz (kemik erimesi): Osteoporoz, en sık rastlana metabolik kemik hastalığıdır. Kemiklerde yumuşamaya ve incelmeye yol açarak kolay kırılmaya ve dolayısıyla ağrıya sebebiyet verir. En önemli sebebi kalıtımdır. Beslenmede kalsiyum ve D vitamini eksikliği, hareketsiz yaşantı, erken menopoz, aşırı alkol ve kafein tüketimi, kortikosteroidler ve bazı ilaçlar osteoporoz riskini arttırır.
Omurga kırıkları, omur kayması: Omurlar normalde oldukça sağlamdır. Bazen kaza ve başka sebeplerden zarar görüp çatlayabilir, bütünüyle kırılabilir. Travma şiddetiyle boyun omurları kayarak omuriliğe zarar verebilir. Ciddi omurilik ve sinir kesileri görülebilir. Kaza sonrası boyunun mutlak boyunluk ile tespit edilmesi hayat kurtarıcıdır.
Kol ve el sinirlerinin sıkışması: Boyunda omurilikten çıkan sinirler ele doğru giderken yol üzerinde bağ dokusu tarafından tuzaklanır. Buradaki sıkışma sonucu el ve kollarda kuvvetsizlik, uyuşma ve ağrı oluşur. Özellikle elin ilk 3 parmağında geceleri görülen uyuşma el bilek kanalı sendromu (karpal tünel sendromu) için tipiktir. Bu tip ağrı ve uyuşma olan hastalarda mutlak EMG testi ile ayırıcı tanıya gidilmelidir. Konservatif tedavi ile sonuç alınamayan hastalarda cerrahi olarak basının kaldırılması gereklidir. Ulnar sinir, radial sinir kol ve elde çeşitli bölgelerde sıkışabilir. Bazen kola giden sinir ve damarlar hepsi birden boyundaki normal ya da anormal anatomik oluşumlar tarafından sıkıştırılabilir.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Boyun ağrılarının % 98 – 99‘unun ameliyatsız tedavisinin mümkündür. Sadece % 1-2 hastada ameliyat gerekir. Boyun fıtıklarında başta manipulasyon yani elle tedavi olmak üzere fizik tedavi oldukça başarılıdır. Manipulasyonda, yani elle tedavide başarı oranı %98’lere kadar çıkmaktadır. Hafif vakalarda 3-5, ileri vakalarda 10-15 seans uygulama yapılması gerekmektedir. Boyun fıtığında da el ve kollarda ilerleyen güç kaybı varsa, ya da ağrı ve uyuşmaları ameliyatsız tedavilere 2 – 3 ay cevap vermemiş ise ameliyat gerekecektir. Tedaviden sonra ağrıların tekrar ortaya çıkmaması için hastalarımıza, boyun egzersizlerini, ağır yük kaldırmaktan kaçınmalarını, duruş, oturuş, kaldırış, yürüyüş, çalışma şekli tavsiyelerinin yanı sıra mutlaka aşırı stresten, kronik zihinsel ve duygusal yüklenmelerden kendilerini korumalarını gerekirse psikolojik yardım almalarını öneririz. Dünyanın birçok ülkesinde yaygın olarak kullanılan manipulasyon tedavisi Türkiye’de henüz yaygın olarak kullanılan bir yöntem değildir. Maniplasyon tedavisi klasik batı tıbbı tedavi yöntemlerinden biridir. Oldukça emek ve sabır isteyen bir yöntem olduğundan uygulayan uzman sayısı da bir elin parmaklarını geçmiyor. Özel sertifikalı kurslarda öğrenilen bu tedavi yöntemleri doğru kişiler tarafından yapılmazsa hastalar için tehlikeli hale de gelebilmektedir.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
Su içmek için uygun zamanlama;
- Uyanır uyanmaz 2 bardak su: Organları aktive eder.
- Her yemekten 30 dk önce 1 bardak su: Hazma yardım eder.
- Banyodan önce 1 bardak su: Tansiyonun düşmesine yardım eder.
- Uykudan önce 1 bardak su: Kalp krizini ve felci önler