BİLEN bilir. 90'lı yılların sonu, 2000'li yılların başında, Doğru Yol Partisi'nin (DYP) güçlü olduğu dönemlerde partinin Alanya'daki en yetkili ismi olan, Kasapoğlu Kerestecilik'in yanı sıra şehirde çeşitli müteahhitlik...
BİLEN
bilir.
90'lı yılların sonu, 2000'li yılların başında, Doğru Yol Partisi'nin (DYP) güçlü olduğu dönemlerde partinin Alanya'daki en yetkili ismi olan, Kasapoğlu Kerestecilik'in yanı sıra şehirde çeşitli müteahhitlik işleri de yapan Hüseyin Kasap, dün telefonla aradı, "Böyle turizm olmaz. Rezalet, kepazelik, bunun adı resmen skandal" dedi.
***
Biraz sakinleştirdikten sonra başladı anlatmaya.
"Çoluk çocuk toplandık, denize girmek için Damlataş'a gittik ama gittiğimize gideceğimize pişman olduk. Alanya Kalesi'nin burnundan başlayarak, neredeyse Dinek açıklarına kadar denizin yüzeyi teknelerin boşalttığı yağlardan, sintine atıklarından ve çöplerden görünmüyordu. Yok mu bunun bir denetimi? Yok mu bunun bir önlemi?" dedi.
***
Alanya'da doğup büyüyen, bir dönem şehrin en etkin siyasetçilerinden biri olan, ekmeğini halen turizmden kazanan Hüseyin Kasap belli ki hayli öfkelenmişti.
***
Şöyle devam etti...
"Plajda denize giren ve güneşlenen turistler bizim Türk olduğumuzu anlayınca denizin yüzeyindeki pisliklerin sebebini haliyle bize sordular. Resmen utandım. 'Yerin dibine girdim' desem yalan olmaz. O pislikler, o yağ atıkları, o çöpler teknelerden atılmış gibi değil de, sanki ağzına kadar dolu 50-100 kadar çöp kamyonu getirip bütün çöpleri denize boşaltmış gibiydi."
***
Belli ki çok kızmıştı.
İçimden, "Muhabirliğe başladığım çömez dönemlerimden beri tanıdığım, en hararetli ortamlarda dahi hayli sessiz ve sakin olduğunu bildiğim Hüseyin Kasap bile bu kadar öfkelendiyse demek ki durum gerçekten vahim" deyip, kendisine şunları söyledim.
"Benzer şikayetleri Pazar günü de aldım ve bunu Pazartesi günkü köşe yazımda kamuoyu ile paylaştım. Demek ki sorun henüz giderilmemiş."
***
Malum. Cumartesi-Pazar Gökbel'de Yağlı Güreş Festivali olduğu için deniz yüzeyindeki atık ihbarlarını değerlendirecek olan Alanya Belediyesi'ne bağlı Çevre Koruma ve Kontrol Şube Müdürlüğü elemanları Gökbel'de görevliydi, ama etkinlik sona erdi.
Buradan, hem Alanya Belediyesi'ne hem de Sahil Güvenlik'e bir kez daha seslenmek istiyorum.
"Ne zaman etkin bir denetim uygulanıp gereken yapılacak?"
***
Bir sözüm de Alanya Kaymakamlığı'na.
Şehrin neredeyse her köşe başına, sahil büfesine, taksiye ve otobüse bile güvenlik için kamera bulundurma zorunluluğu var ama teknelerde neden yok!
Şimdilik bu kadar.
"Kestane kebap, acele cevap" diyor, saygılar sunuyorum.