Geçtiğimiz bahar ayıydı. Norveçli komşularımızla bir Alanya turu yapalım istedik. Malum kale turumuz son noktadır. Olmazsa olmaz. Tam yolun kaleye ve Damlataş'a ayrılan kısmında; 'Kaleye çıkamazsınız,” dediler, 'yol trafiğe...
Geçtiğimiz bahar ayıydı. Norveçli komşularımızla bir Alanya turu yapalım istedik. Malum kale turumuz son noktadır. Olmazsa olmaz. Tam yolun kaleye ve Damlataş’a ayrılan kısmında;“Kaleye çıkamazsınız,” dediler, “yol trafiğe kapalı.”“Neden?”“Bakan var.”Bizim Norveçli komşular şaşırdı. Onların başbakanı bisikletle dolaşırmış halkın arasında.Dünyanın en zengin ülkelerinden birinin başbakanı. Halkı hizmetlenmek için değil, onlara hizmet etmek için, halk tarafından görevlendirilmiş olduğunun farkında.Mevkisi ve hayat standartları ne kadar yükselirse yükselsin, bu değerlerin ancak diğer insanlar olduğu sürece bir anlamı olduğunun bilincinde olmalıdır insan. Özünü, tevazuyu, ailesini ve dostlarını kaybetmemelidir. Çünkü bu değerler görevinizin sonunda veya zorda kaldığınızda ortadan kaybolan yalaka ve sahte ilişkilere benzemez, sizinle beraberdir, sizi büyütür. Norveçli dostlarımızdan utandım. Şunları anlatamadım daha fazla kendimizi rezil etmemek için:Bizim devlet büyükleri böyledir. Geçeceği yolu trafiğe kapattırır.Genelde konvoy halinde dolaşırlar. Korumalar, yandaşlar, yalakalar…Trafik kurallarını ihlal eder, yanlışlıkla polis durdurursa polisi de işinden ederler.Devletle işi olanlar, tayin, mevki, atama isteyenler hep yanlarındadır.İşin gördürmek için; “Ya adamın, ya paran, ya hatırın olacak.” sözü pek yaygındır bizim buralarda.Halk, ne dediğinle değil, nasıl dediğinle ilgilenir, deyiş şeklinden etkilenir.Gücünün ve değerinin göstergesi; okuduğun kitaplar, kültür düzeyin, bilge sözlerinle değil, ya kabadayı tavırlarınla olur ya da lüks arabalar, özel şoförler, pahalı marka kıyafetler, marka güneş gözlüğü, oturduğun villa, bulunduğun mevki, görüştüğün kişilerin popüleritesi ile.Hocası Platon tarafından çok okuduğu için Okuyucu lakabını taktığı ünlü Yunan filozof Aristo’nun “Kişiler başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler” sözü, sanırım bizimki gibi kodamanlar için söylenmiş.