BAYRAM öncesi cadde ve sokaklar bomboş, oteller sinek avlıyor, esnaf kan ağlıyordu. 9 günlük bayram tatilinde yerli turistle esnafın biraz olsun nefes alacağı beklentisi içindeydik. Her konuda olduğu gibi, bu konuda da hayallerimiz boşa çıktı....

BAYRAM

öncesi cadde ve sokaklar bomboş, oteller sinek avlıyor, esnaf kan ağlıyordu.
9 günlük bayram tatilinde yerli turistle esnafın biraz olsun nefes alacağı beklentisi içindeydik.
Her konuda olduğu gibi, bu konuda da hayallerimiz boşa çıktı.
Parklarda yatan, cebi cepkeni delik garibanların, esnafa bir şey bırakmadığı ortada.
Bu, bir anlamda yağmur duası sonrasındaki beklentiye benzedi.
Yağmur yağmasına yağdı da ortalığı sel aldı.
23 yıldır Alanya’dayım, böylesine bir bayram curcunasına rastlamadım.
Alanya öteden beri temizlik konusunda oldukça titiz olmasına karşın, bu yerli turist furyasının da etkisiyle, çimler otele, park bahçeler, cadde ve sokaklar çöplüğe döndü.
Plajlar mı?
Sormayın gitsin.
İçdonuyla ya da slip mayoyu tercih edip denize giren erkeklere karşın, elbiseyle plajlarda boy gösteren kadın ve kızlarımızın görüntüleri trajikomik bir haldeydi.
Aslında bu duyarsızlık, salt bayramla gelen yerli malı göç dalgasının işi de değil.
Biz genelde, bu görgüsüzlüklerle iç içe yaşıyoruz.
Bayramın farkı, yoğunluğuydu.
Açıkçası.
Bu bayramda gelenlerin, bizden olmaları, bize benzemeleri ve yüzdesinin biraz fala olması bizi şaşırttı.
Aslında bu görgüsüzlüğün nedeni, biz kentleşme sürecine çok hızlı girdik.
Bu yüzden de, ne köy ne de kent kültürünü yeterince özümseyemedik.
Yani ne köylü, ne de kentli olabildik.
Tıpkı, Şark ile Garp arasında bocalayıp durduğumuz gibi.
Güzelim Alanya’nın böyle bir imajla anılma ihtimalinin bile, Alanya turizminin geleceği bakımından hepimizi endişeye sevk etmesi gerekir.
Temizliğin imandan geldiği söylenirken, insan bu pisliğin ve görgüsüzlüğün nereden geldiğini merak etmeden edemiyor.
Alanya’nın bayram öncesi ve bayramda sürekli gündemde olan, kentin temiz tutulmasıyla ilgili tüm uyarılara rağmen, yerleşik ya da tatile gelen halkımızın önemli bir bölümünün, temizlik konusunda ne kadar duyarsız olduğumuz, bir kere daha kanıtlanmış oldu.
Tüm bu duyarsızlıklara karşın, yerel yöneticilerimizin ve temizlik işçilerimizin büyük özverisi ve titizliği sayesinde kentimizin gene de tertemiz olduğunu söyleyebiliriz.
Pisliklerin atıldığı anki görüntüler ekranlara taşınıp, temizlik sonrasındaki görüntülere yer verilmediğinden, başka yerlerde yaşayanlar Alanya’yı pislik götürüyor sanabilir.
Alanya’yı elbirliği ile ne kadar pislersek pisleyelim, Alanya’nın temizlik ordusu, bayram, tatil, gece, gündüz demeden Alanya’yı olabildiğince tertemiz tuttukları için, hepsine teşekkür etmemizde yarar var.