GÜNÜMÜZDE, enformasyon ve dezenformasyon gırla gidiyor. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu anlamak çok zor. Asparagas haberler bir yana, topluma dönük algı operasyonları tavan yapmış durumda! Tüm algıları darmadağın eden böylesine tehlikeli...

GÜNÜMÜZDE

, enformasyon ve dezenformasyon gırla gidiyor.

Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu anlamak çok zor.
Asparagas haberler bir yana, topluma dönük algı operasyonları tavan yapmış durumda!
Tüm algıları darmadağın eden böylesine tehlikeli bir süreci inanın yaşamadım.
Öyle olaylar, öyle çıkışlar ve öylesine saçmalıklarla dolu siyasi gelişmeler oluyor ki, inanın böyle bir saçmalığa tüm toplumun tepki göstereceğine inanırken, bakıyorum öylesine güçlü bir algı operasyonuyla, böylesine olumsuzluklarla dolu çok tehlikeli bir uygulama, topluma çok olumlu bir şeymiş gibi yansıtılabiliyor.
Son günlerde Cumhurbaşkanımız “Dünya beşten büyük” deyip duruyor.
Doğru.
Dünya beşten yani beş ülkeden çok daha büyük.
Ama gel gör ki, bu beş ülke bir araya geldiğinde her bakımdan hem güçlüler, hem de çok etkinler.
Hele hele tek kutuplu dünya düzeni dediğimiz bu düzende ABD’nin gücünü görmezden gelmek mümkün mü?
Çok daha çarpıcı ve ürkütücü olansa ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa’nın BM'nin beş daimi üyesi olarak etkinliğini düşündüğümüzde, bu güce karşı çıkabilecek bir gücü düşünmek mümkün mü?
Bu beş güce posta atmakla bizim elimize ne geçebilir ki?
Ya da, bu güce hangi birlikteliği oluşturup hangi güçle karşı koyabiliriz?
Kimi siyasilerimizin ya da liderlerimizin, herkese posta atması hepimizin hoşuna gidebilir de, sonuçta nelerin olabileceğini de önceden öngörmemiz şart.
Bunun en somut örneği, Rusya ve İsrail ile restleşmemizin nasıl neticelendiğine iyi bakarsak, neyin ne olduğunu çok daha iyi anlarız.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!
Son Anayasa Değişikliği ile milletvekili seçilme yaşının 18’e indirilmesi girişimi konusunda ise, hamaseti ve gençlere dalkavukluğu bırakın, saçmalığın daniskasıyla karşı karşıya olduğumuzu rahatlıkla iddia edebilirim!