Günümüzün yaklaşık üçte biri yatakta geçmektedir. Sadece bu bile yatak kalitesinin önemini vurgulamak açısından yeterlidir. Son yıllarda firmaların bu alana ilgi göstermesiyle beraber bel ve sırt sağlığına uygun yataklar üretilmeye başlanmıştır....
Günümüzün yaklaşık üçte biri yatakta geçmektedir. Sadece bu bile yatak kalitesinin önemini vurgulamak açısından yeterlidir. Son yıllarda firmaların bu alana ilgi göstermesiyle beraber bel ve sırt sağlığına uygun yataklar üretilmeye başlanmıştır. Omurga sağlığı açısından en uygun yatış pozisyonu; omurga ve disklerin üzerine en az yükün bindiği pozisyondur. Çok yumuşak, esnek veya sert yataklar, uzun süreli yatma sonucu omurgayı zorlarlar. Çünkü bu iki durumda da omurga en az zorlandığı orta duruş pozisyonunu koruyamaz. Çok sert veya çok yumuşak yataklar omurganın doğal eğriliklerini uzun süre koruyamaz. Bu nedenle doğal eğrilikler artmış ya da tamamen kaybolmuştur. Her iki durumda da bel omurlarını bir arada tutan bağlar aşırı derecede gerilir, sinirlerin çıktıkları delikler daralır, omurla arasındaki disk üzerine aşırı yük biner.
Omurgamız için ideal yatak, doğal eğriliklerin korunmasını sağlayan, buna karşın eğriliklerin artma ve azalmasına yol açmayacak yataktır. Uygun bir yatakta, omurga doğal eğriliklerini koruduğundan; disk, bağ, sinir gibi oluşumların zorlanması en aza iner. Sonuçta bu oluşumlardan kaynaklanan ağrıların ortaya çıkmasını engeller. Her ne kadar uygun yatak konusunda kesin bir kural yoksa da yine bazı ölçüler kullanılabilir. Her ‘ortopedik’ adı verilen yatağın her bel hastasına uygun olduğu söylenemez. İlk alındığında iyi gelen bir yatağın bu niteliğini ne kadar bir süre sürdüreceği de önemlidir.
ORTOPEDİK YATAK
Teknik olarak özel üretim yaylar, süngerler ve metal alaşımlar kullanılarak iyi sonuçlar alınabilmektedir. Yatağın boyutları da rahat bir uyku açısından önemlidir. İdeal yatak boyu yatan kişinin boyundan 20 cm fazla, eni ise en az 95 cm olmalıdır. Çok sert zeminde yatma her kalkışta omurgayı zorlayıp, bel ağrılarını daha da artırabilir.
Omurga için ideal yatış pozisyonları, sırtüstü ya da yan yatıştır. Yüzüstü yatma, bel çukurluğunun aşırı derecede artmasına yol açar. Bu nedenle önerilmeyen bir pozisyondur. Ancak ankilozsan spondilitli ve kalça ağrılı hastalarda zaman zaman yüzüstü yatma tavsiye edilebilir.
Yatarken bacakların kalça ve dizlerden karına doğru bükülmesi, bel açısını daha da azaltıp rahatlamayı sağlayan bir durumdur. Dizlerin altına konacak rulo şeklinde bir yastık bunu sağlar. Ancak bu tür bir desteğin uzun süreli kullanımı diz arkasındaki kasların kısalmasına yol açar. Bu da dik duruşu bozarak yine bel ağrısına neden olur. Bu nedenle bu tür bir destek zorunlu durumlarda ve kısa süre kullanılmalıdır. Ayrıca diz ve kalça sorunlu hastalarda ve iltihaplı romatizmalarda bu pozisyon asla tavsiye edilmez.
Yan yatarken hastanın iki bacağı arasına konacak yastık da omurga için faydalıdır ayrıca yine yan yatarken bel çukurluğunun bir yastıkla doldurulması faydalı olabilir. Her ne kadar hastanın yakınmaları belinde ise de boyun omurgasının pozisyonu çok önemlidir. Zira omurga bir bütündür. Omurga çevresi kasları bir hasır örgüsü gibi birbirine geçmişlerdir, hastanın bir omurga bölgesindeki sorunları diğer bölgelere de yansır. Bu nedenle bel hastası yatarken boyun pozisyonuna da dikkat etmelidir.
UYGUN YASTIK
İyi bir yatak nasıl bel ağrılı hastalar için çok önemli ise boyun ağrılı hastalar için de yastık o kadar önemlidir. Özellikle yan yatışta başın yana düşmemesi, sırt üstü yatışta da arkaya sarkmaması gerekir. “Alçak yastık iyidir” gibi peşin yargı her şartta geçerli değildir. Prensip; boynun da belde olduğu gibi omurganın nötr al adını verdiğimiz orta pozisyonda desteklenmesidir. Bunun için ortopedik yastıklar tavsiye edilir. Visko malzemeden ve boyun kısmı bombeli olanlar en uygunudur. Boyun ağrılı hastalar uzun süren yolculuklarda da mutlaka özel bir seyahat yastığı kullanmalıdır.
YATAKTAN KALKIŞ
Ani bel tutulmaları çoğunlukla uzun süreli hareketsizlikten sonra meydana gelir. Aynı durum spor yaralanmalarında da söz konusudur ve yeterince ısınmamış kaslarla açıklanır. Uzun süreli istirahat sonrası gevşemiş kaslar, ani hareketler karşısında yeterli hızda reaksiyon veremediklerinden eklem ve omurgayı koruyamazlar. Sonuç ise tutulmalar, incinmeler ve ağrıdır.
Bel ağrısı çeken hasta sabah ağrıları ile uyandığından bu durumu engellemek için yataktan kalkarken, uzun süreli hareketsizliğin yol açtığı kasın hazırlıksızlığını gidermek için kasları ısıtmak gerekir. Bunun için de en basit ve doğal yöntem yeterince gerinmek ve yatakta basit birkaç egzersiz yapmaktır.
Sırtüstü yatan bir kişi ani olarak omurgasını doğrultarak kalkmamalıdır. Önce yan dönmeli sonra bacaklarını aşağıya sarkıtmalı, kolunu yana uzatıp yatağa dayanmalı ve gövdesini doğrultmalıdır. Daha sonra ayaklar yere bastıktan sonra bir süre bu pozisyonda kalınmalıdır. Bu kalkış tarzı düşük tansiyonlu hastalar için de önerilen bir pozisyondur.