TÜRKİYE yolgeçen hanına döndü. Ülkesinde sorun yaşayan ipini koparıp Türkiye'de cirit atmaya başladı. Bu salt bugüne özgü bir şey de değil. Tarih boyunca bu böyle devam edip gidiyor. Balkanlardan, Kafkaslardan, Ortadoğu hatta Uzakdoğu'dan...
TÜRKİYE
yolgeçen hanına döndü.
Ülkesinde sorun yaşayan ipini koparıp Türkiye’de cirit atmaya başladı.
Bu salt bugüne özgü bir şey de değil.
Tarih boyunca bu böyle devam edip gidiyor.
Balkanlardan, Kafkaslardan, Ortadoğu hatta Uzakdoğu'dan bile ülkesinden kaçıp gelenler var.
Batıdan gelenler de ülkemizin en güzel yerlerine gelip yerleştiler.
Bunların tek iyi yanı ekonomik güçlerinin olması.
Çok daha önemlisi, gençlerden çok, ömürlerinin son yıllarını Türkiye’de huzur içinde geçirmek isteyenler ülkemize geliyor.
Yani, Türkiye’de her milletten insan var.
Bu kadar kozmopolit bir toplum düşünülemez.
ABD devşirme bir toplum olmasına karşın, en azından vatandaşlık bilinciyle hareket etme akılcılığı ve gerçekçiliği içindeler.
Bizde ise, her etnik grup, açıktan ya da sessizce şu ya da bu biçimde belli bir dayanışma içindeyken, bir araya gelemeyen, gelsek bile birbirimizin ayağına basmaktan öte bir şey yapmayan biz Türkleriz.
Bir tek şöyle güveneceğimiz güçlü, sırtımızı dayayacağımız, dost bir ülke kalmadı.
Herkesle papaz olmuş durumdayız.
Tek dostumuz Kuzey Irak Kürt yönetimi yani Barzani var.
O da, PKK belasından, Irak yönetiminden ve Araplardan çekindiği için bizimle sıcak ilişki içinde.
Dünlerde Kuzey Irak Kürt yönetimini düşman olarak görüyorduk.
Şimdi dost olduk.
Bugün de Kuzey Suriye’deki Kürtleri düşman ilan edip başımıza bela ettik.
Tabii ki bugün için PYD-PKK aynı saflarda olduğu için bu düşmanlığı normal karşılayabiliriz ama yarın Araplar kendi aralarındaki sorunları hallettiklerinde Suriye’deki Kürtlerin de tek sığınabileceği ve yardım isteyebileceği ülkenin Türkiye olacağını onların da düşünmesi gerekir!
Türkiye daha doğrusu Erdoğan ABD Irak’a müdahale edeceği zaman Amerika’da ABD yetkililerine "Türkiye’den geçebilirsiniz" sözünü verip, ABD askerlerini gemilere doldurarak İskenderun’a getirdikten ve ülke içinde belli yatırımlara başladıktan sonra 1 Mart tezkeresine hayır denilince, böylesine önemli bir süreçte ABD’yi sükutu hayale uğratmak saçmalıktan başka bir şey değildi.
Madem yol vermeyecektin ne diye söz verdin.
Söz verdinse sözünde duracaktın.
Bu süreçte Kuzey Irak yönetimi yani Barzani Irak’ın bir parçası olmasına rağmen, ABD’ye koşulsuz destek verdi.
İşte o tarihten sonra Kürtler ABD’nin İsrail gibi bir numaralı müttefiki oldu.
Tezkere mecliste görüşülürken herkes tezkereye “HAYIR” derken biz bu köşeden bugünleri düşündüğümüz için herkesin tepkisini almamıza karşın “EVET” demiş ve sürekli evet dememizin nedenlerini ayrıntılarıyla izaha çalışmıştık.
Bugün Kuzey Suriye’deki PYD güçlerine ve de Kürtlere ABD’nin yakın durmasının nedeninin de 1 Mart tezkeresi olduğu ortada.
Koskoca Türkiye’yi yönetme iddiasıyla yola çıkan deve dişi gibi siyasetçilerin bugünü öngörememeleri akıl alacak şey mi?