HAYATIMIZIN hemen hemen üçte biri veya dörtte biri uykuda geçmektedir. Bu da dengeli bir hayat sürme konusunda uykunun önemini ortaya çıkarmaktadır. Uyku yetersizliği, iç dengenin önemli bir kaynağı olan REM (Rüya zamanı devresi) eksikliği...
HAYATIMIZIN
hemen hemen üçte biri veya dörtte biri uykuda geçmektedir. Bu da dengeli bir hayat sürme konusunda uykunun önemini ortaya çıkarmaktadır. Uyku yetersizliği, iç dengenin önemli bir kaynağı olan REM (Rüya zamanı devresi) eksikliği anlamına da gelir. Hastaların şikâyetlerinin yaklaşık yüzde 20'si bitkinlik, yorgunluk ve de yorgunluğun kronikleşmiş hali olan tükenmişlik belirtileri ile ilgilidir. Doktora giden bitmiş tükenmiş haldeki insanların nedense yarıdan fazlası, yeterli miktarda uyuyamamaktan şikâyetçidirler. İşin daha da garibi, uyku yetersizliğinden şikâyetçi olaninsanlarınbüyük birkısmı, bununfarkındabile değildir. Reddetmektedir, ısrarcı bir inatla.
Uyku,insansağlığı için en az yemek, içmek kadar önemli bir olaydır.Dinlendiricibir uyku, dengeli bir hayat için vazgeçilmez bir şarttır. Beyindeki sinir ağlarından oluşan devreler, stresle çalışamaz hale geldiğinde, bitmiş vaziyette kendimizi yatağa atarız ve uykuya dalarız. Uyku esnasında vücutdinlenir, kendini temizler, saflaştırır, tamir eder, yenideninşaeder, büyür ve kendini tedavi eder. Uyku esnasında, gün boyunca biriktirilen gerginlikler ve sinirlilikler serbest hâle gelip vücuttan kolayca atılır. Rüyalarımızda da bir dereceye kadar, bu gerilim çözülür. Bastırdığımız, gizlediğimiz ya da kendimize bile kabul ettiremediğimiz şeyler rüyalarımızda bir şekilde dışarı çıkar, dolayısıyla da rahatlamış oluruz. Derin uyku esnasında beynimiz çalışma temposunu yavaşlatır. Çalıştırdığımız bütün zihni programlar işlevini durdurur ve saf haldedinlenmemizeizin verir. Sinir sistemi ve duyu organlarımız isedinlenmehalindedir. Bu duruma 'Bazal Metabolizma' da denilebilir.
Uyku, sinir sistemimiz için bir besin kaynağıdır. Fakat uyku esnasında, uykunun bize ne gibi faydalar kazandırdığını idrak etme, bilme ve anlama şansımız çok azdır.
'UYKUMDA KONUŞUYORUM'
Kişinin uykusunun aşırı bölünmüş olması, uykuda konuşma olasılığını arttıran bir durumdur. Uykusu sık bölünen insanlar, genellikle daha sıkıntılı, gün içinde son derece yorgun olan, kafasına herhangi değmeyecek bir şeyi fazlaca takabilen insanlardır. Bu tür psikolojik stres yaşayan insanlar, gün içerisinde yaşadıkları yoğun psikolojik stres nedeniyle gece uykularında sık bölünmeler yaşarlar. Gün içindeki stres yoğunluğuna bağlı olarak, uykuda gündüz yaşanan stresle ilgili birtakım konuşmalar, dahası sayıklamalar görülebilir. Özellikle depresif hastalarda gün içinde kafa yoğunluğu, kafa içerisinde bilgilerin akış hızı ve sürekli düşünce halinde olma, bunların sonucu olarak geceleri sık uyanmalara ve uykuda konuşmalara neden olabilir.
TEDAVİ
Psikolojik Stres altında olan bir kişi şayet bu durumu kendi kendisine çözemiyorsa ya da çözmekte zorluk çekiyorsa; geç kalmadan profesyonel bir destek almanın yolunu tutmalıdır. Ertelenmesi halinde kişiyi içinden çıkılamayacak durumların içerisine salacak olan bu stres, tedavisi mümkün olmayan hastalıklara kadar gidebilecektir. Farkındalık ve erken tedavi hayat kurtarır. Sağlıklı günler!