ARAMIZDAN ayrılışının üzerinden 75 yıl geçmesine rağmen, sevgimiz ve saygımız hiçbir zaman eksilmedi. Bu sevgi ve saygımız, ulu çınar ağacı kökleri gibi kalbimizi sardı, sarmaladı ve ısıttı. Her mevsimde taze filizler vererek, kalbimizin...
ARAMIZDAN ayrılışının üzerinden 75 yıl geçmesine rağmen, sevgimiz ve saygımız hiçbir zaman eksilmedi. Bu sevgi ve saygımız, ulu çınar ağacı kökleri gibi kalbimizi sardı, sarmaladı ve ısıttı. Her mevsimde taze filizler vererek, kalbimizin doruğuna çıktı. 75 yıl değil bin yıl geçse de onun yeri orasıdır.
Ulusumuz ne atasını, ne komutanını ne de şehidini asla unutmaz. Yararı ve hizmeti olan her insanı sevgi, saygı ve şükranla anarız. Onlar olmasaydı bizler şimdi olmazdık. Bu büyük kahramanların ruhları şad olsun. Onlar hiçbir vakit unutulmayacaklardır. 1938’de ben çocuktum. Bayrakların yarıya inişini, yapılan anma merasimini hatırlıyorum. Ayrıca tüm halkın ağlayışı, anneciğimin ağlarken dişlerini sıkmaktan çok zarar gördüğü, ayılan bayılan hanımlar, konuşmaları yapan erkeklerin bile ağlaması, 'Atatürk ölmez, Ata'mız ölmez' diye bağıran sesler hâlâ kulaklarımda.
Tüm dünyadan en rütbelerdeki şahsiyetler, krallar, başbakanlar merasime katıldılar. Hem Ankara hem de İstanbul'da merasim yapıldı. Ata'mız seneler sonra Anıtkabir’e getirilip konulurken, tüm caddeler halkla dolup taşmıştı. Sevgi gözyaşları sel olup aktı. Ata'm hiç ölür mü, ölmez ölmez. 'Ata'm sen kalk da ben yatam' diyen sesler vardı etrafta. Yüce Ata'mıza ne yapsak azdır. Hangi çocuğa sorsan Ata'sını sever ve sayar. Ve ulusumuza yakışan budur. Dünyaya her zaman Atatürk'ler gelmez. Dünyada bazı devletler onu örnek gösterdi ve izinden gitti. Ata'm, Ulu Önder'im senin ışığın her zaman kalbimizde yanacak. Rahat ve huzur içinde uyu. Saygılarımla.