Hep söylerim, biz Alanya yaşayanları, içinde yaşadığımız için Alanya’mızda olup bitenlerin, dahası Alanya’mızın ne denli büyüdüğünün, ayırdında değiliz.
Oysa Alanya, içinde barındırdıklarına ve de çevresine hissettirmeden büyüdükçe, büyüyor; geliştikçe gelişiyor…
Rio’dan sonra Dünya’nın en geniş sahil şeridine sahip Alanya’da; içinde yaşamamıza karşın pek çok olup bitenin ayırdına varamıyoruz.
Örneğin Türkler’de bulunan Güzel Sanatlar Lisesi…
Kaç Alanya yaşayanı, böyle bir lisenin varlığından haberdar?
??!!...
Sizi bilmem, ben yeni öğrendim.
Oysa 2014 yılından bu yana varlığını ve eğitim faaliyetlerini sürdürüyor(muş).
Yedi yıldır faaliyetini sürdürdüğünü öğrendiğim bu okulumuzun varlığından haberdar olmadığım için hem utandım, hem büyük şaşkınlık yaşadım.
* * *
Geçtiğimiz Cuma günü Sevgili Kardeşim İmmihan Arı ile birlikte gittik, bu güzide okulumuza.
Türkler’in hemen girişinde olağanüstü bir binada, olağanüstü bir okul gördük.
Şaşkın ama gururla girdik bu güzel binaya.
Olağanüstü bir ilgiyle karşılandık İmmihan Kardeşimle.
Görsel Sanatlar Öğretmeni Heykeltıraş Mustafa Oktay’ın kılavuzluğunda, tüm okulu ve sınıflarını tek tek gezdik.
Kapısını vurup girdiğimiz her sınıfta, olağanüstü ilgi ve güler yüzle karşılandık.
Öğrencilerle sohbet ettik.
Yaptıkları resimleri gördük, yaptıkları müziği dinledik.
Müdür Kağan Metin’in görevli olarak Antalya’da olması nedeniyle; Müdür Yardımcısı ve İngilizce Öğretmeni Erhan Torun’u ziyaret edip; okul hakkında bilgi aldık.
… …
Türkiye’nin ilk ve tek, 4 bölümlü (resim, müzik, tiyatro, bale-dans) güzel sanatlar lisesi olarak açıldığını; ancak “bale-dans” bölümünün şimdilik askıya alındığını, üç bölümle faaliyetini sürdürdüğünü öğrendik.
23 öğretmeni, 125 öğrencisi var okulun.
Bina 16 derslik, 6 atölye, 6 müzik sınıfı, 1 konferans salonu ve 1 yemekhaneden oluşuyor.
* * *
Müdür Yardımcısı Torun, amaçlarının;
“…Değişen dünya koşullarında, bilgi toplumunun insanlarını yetiştirmek” olduğunu anlattı.
Amaçlarının, “… Öğrencilerinin sosyal, kültürel ve ekonomik gereksinimlerini karşılayacak, yeteneklerinin gelişmesini sağlayacak ve günün teknolojisini kullanarak akademik, mesleki ve teknik eğitim verecek ortamları hazırlamak…” olduğunu vurguladı.
“Liselerinin, Türkiye’nin bilimsel, sanatsal, teknolojik ve felsefî esaslara dayanan yeniliklere açık, yaratıcı ve üretken metotlu çalışan, sanatı yaşayan ve sanat yapan, sanat eserlerini tanıyan ve yorumlayan, en az bir yabancı dili çok iyi bilen, maddi ve manevi bakımdan donatılmış, özel yetenek gerektiren yüksek öğretim programlarına etkin olarak hazırlanan, etkili ve yüksek nitelikli, çağdaş, demokratik ve laik bireyler yetiştirecek Anadolu liselerinden biri haline getirmek….” olduğunu dillendirdi.
Sonra Müzik Öğretmeni Devrim Şehitoğlu ile tanıştık.
Tam bir müzik adamı Devrim Hoca.
Çalmadığı enstrüman yok.
… …
Ziyaretimiz süresince, İmmihan Kardeşimle birlikte tanımlanamayacak mutluluk yaşadık.
Ziyaretimizden sonra Görsel Sanatlar Öğretmeni Heykeltıraş Mustafa Oktay Hocamızın atölyesine gittik.
Oktay Hocamızın atölyesinde olağanüstü eserler gördük.
Olağanüstü bir öğretmen Oktay Hoca.
Boyama çalışmaları yaptırdı bize.
Yaptığımız işi öyle sevdik ki; vaktin nasıl geçtiğini anlamadık.
… …
Dönüşte, yol boyu, bu lisemizin, Alanya için öneminden söz ettik.
“Tüm Alanya’nın sahiplenmesi halinde, bu lisemiz, pek çok şey kazandıracak Alanya’mıza…” dedik.
Ve…
Ve “...Sağ olasın Çavuşoğlu Bakanımız…” dedik ve ekledik.
“Alanya ve Türkler size minnettardır…”
.jpg)