Türk ve Türklük kelimelerini tariflemeye, anlatmaya satırlar, kitaplar, mürekkep olsa denizler, sayfa olsa yapraklar yetmez. Türklük; Türk milletini diğer milletlerden ayıran milli ve manevi değerler bütünü, Türk kültürünün esasıdır. Türk; tarihi şan, şerefle dolu, dili ve dini aynı olan milletimizin adıdır. "Dili dilimden, dini dinimden" denir. Türklükle İslam bütün olmuştur. Milliyetçilikte milliyet ve din en önemli birleştirici özelliklerdendir. İslam; evrensel bir din olduğundan başka milletlerin de İslam'la kaynaşmış olması ve İslam ahlakıyla özünü tanımlanası doğaldır...
Türk ve Türkçülükten bahsederken Türk milliyetçileri kuru sözlerden değil; Türkün dili, ülkesi, sosyo-kültürel yapısı, inancı, milli ve manevi değerlerin korunması, hak ve hukukunun savunulmasından bahsetmektedir. İslam'da olmadığı gibi Türklükte de; Türk milliyetçiliğinde de ırkçılığın yeri, esamesi yoktur. Türk ülküsünde ırkçılık arayanlar; saf, gafil, kandırılmış hain veya kimliğinde Türklüğü benimsemeyen; başka milletlere hayranlık duyanlardır. Türk yurdunda Türklüğe karşı olanların sağcı, solcu veya dinci olması farklı anlam ifade etmez. Söz konusu tiplerin lanetlenmesi yerine Türklüğün doğru kaynaklardan tebliği ile uyandırılması cihattır...
Batı dünyasında İslam dinini seçenler için "Müslüman oldu, İslam'ı seçti" yerine "Türk oldu" kelimesinin kullanıldığı, Almancılar diye tanımlanan yıllar önce Almanya'ya çalışmaya giden vatandaşlar tarafından çok defa anlatılmıştır. Türk düşmanlığını da Avrupa’ya uzanan ülkelerdeki eski Türk cemaati levhalarının Batı Trakya, Bulgaristan vs. Türk yerleşim yerlerinde 2000'li yıllara doğru "Müslüman Cemaati" diye değiştirildiği, İslam dini üzerinden Türklüğe savaş açtıkları anlatımlar ilginçtir. Türk milliyetçiliğinin ifade ettiği Türklük kavramı Müslümanlığı da içermektedir. Dinsiz millet yoktur. Türk’ün dini İslam'dır. İstisnalar çoğunluğun kaidesini bozmayacaktır.
Elbette yerküre üzerinde Müslümanlıkla tanışmamış Türkler olduğu gibi, Müslümanlığı kabul etmediği için yok olmuş gitmiş Türkler de vardır. Alanya’daki Hıdır İlyas Kilisesi’ni ziyarete giden Türk vatandaşına papaz "Burası Hıristiyan kilisesi. Hıristiyan mısın, Türk müsün?" sorusunu yönelttiği kitaplarda yer almaktadır. Ülkemizde her siyasi akımda milliyetçilik ilkesi yer almaktadır. Her nedense noksan tariflemeyle Milliyetçiliği Türklük ve İslam'dan ayrıymış gibi algıya düşürmektedirler. Milliyetçiliğin ana teması milli birliğin temelinde dil, din, tarih, yurt, bayrak ve ülkü birliği yer almaktadır. Sanırım Türklük ve Türk milliyetçiliği ile tanımlanan Türk Ülküsündeki "laik devlet yönetim" şekli "din ve vicdan hürriyeti" kavramı yanlış algılanmaktadır. Selçukluların devlet yönetim şekli, tarihi, kültürü, edebiyatı, sosyoloji ve Kızılelma idealinden Nizam-ı Alem ülküsüne yükselen Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Devlet-i Ebed-i Müddet davası Türklük ve İslam'a bağlılığı Türkiye yüzyılı ve milliyetçi Türkiye ışığında doğru tahlil edilmelidir.
Milliyetçilik "milletle dinin" birlikteliğidir. "Türk" deyince "İslam"; Türklük" deyince "Müslümanlık" anlaşılır. Sol ve sağ düşünce akımlarının kökleri Avrupa kültürü, 1789 Fransız devrimine dayanır. Milleti ve maneviyatı birleştiren Türk ülküsünü yıpratmaktan kasıt Türk düşmanlığı gayesini gizlemeye yöneliktir. Türk-İslam birlikteliğine, Türkçülük veya Türk milliyetçiliği denmektedir. Arap-İslam birliğine de Arap Milliyetçiliği denir. Türklük ve İslam ayrılmaz bütündür. Söz konusu bütünü yaralayan hurafe-i İslam anlayışıdır. İslam, milleti Alevi-Sünni diye ayırmaz; güzel ahlakı tamamlar. Türk ülküsüne göre; "Türklük beden, İslam ruhtur. Ruhsuz beden cesettir..."