Milattan Sonra 68 yılından günümüze kadar Antalya ve Alanya'yı sarsan depremler ile tsunamileri ele alıyoruz. İtalyan Ressam Leonardo Da Vinci'nin bile ilgisini çeken Antalya depremleri, bir zamanlar evleri yıkmış, köyleri ve dağları yok etmiş, çok sayıda can kaybına yol açmıştır

GEÇMİŞTEN günümüze Antalya ve Alanya'da resmi kayıtlara giren depremleri araştırdık. Bu konuda yararlandığım başlıca kaynaklardan birisi "Antalya Kent Kronolojisi" adlı eser. Bu eserin sahibi Antalya Kent Tarihçisi Hüseyin Çimrin. Öncelikle buradan Sayın Çimrin'e teşekkürlerimi sunuyorum.

Antalya bölgesinde kayıtlara düşen ilk deprem Milattan Sonra (M.S.) 68 yılında yaşanmış. Mısır civarındaki deprem sonucu oluşan tsunami (Okyanus ya da denizlerin dibinde oluşan deprem, volkan patlaması ve bunlara bağlı çökme, zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen enerji nedeniyle oluşan uzun salınımlı dev deniz dalgası) ile dev dalgalar Antalya'yı esir almış. Bu tsunami özellikle Antalya'nın Kaş ve Kumluca ilçelerinde ciddi hasar yaratmış. Myra, Simena, Patara gibi birçok antik kent sular altında kalmış.

M.S. 141 yılına geldiğimizde ise Demre'nin Myra bölgesinde büyük bir deprem felaketi yaşanmış. Bu depremden Likya bölgesinin kıyı şehirleri büyük ölçüde etkilenmiş.

M.S. 246 yılında da yine Demre'nin Myra bölgesinde büyük bir deprem felaketi yaşanmış. Yine Likya bölgesinin kıyı şehirleri büyük ölçüde etkilenmiş.

M.S. 529-530 yıllarında da Demre'nin Myra bölgesini büyük bir deprem felaketi sarmıştır. Bu depremde ortaya çıkan fay hattı boyunca yatay yer değiştirme Kekova yakınlarında ölçümlendi ve bölge sahil boyunca depremden etkilendi.

KEKOVA'DA TSUNAMİ

Bu tsunami M.S. yaşanan depremlerin bir tekrarıydı. M.S. 7. yüzyılda Demre'yi ikinci büyük deprem vurdu. M.S. 1222 yılında ise büyük deprem Kıbrıs adasını vurdu. Bölgemizin bu kadar yakınında meydana gelen bu deprem Alanya ve Antalya'da hasarlara neden oldu. Bu tarihi bilgiye göre, Alanya'yı sarsan ilk depremin M.S. 1222 yılında yaşandığını söyleyebiliriz.
M.S. 1459 yılına geldiğimizde ise Antalya ve Rodos'ta denizi yaran bir deprem yaşanmış. Bu deprem sonrasında tsunami meydana gelmiştir. İtalyan Ressam Leonardo Da Vinci, yazdığı bir kitapta 1459 yılında yaşanan bu depremi şöyle anlatır:
"Rodos yakınlarında ve Antalya bölgesinde denizi yaran bir deprem oldu. Bu yarığa 3 saatten fazla süreyle büyük bir su akıntısı döküldü. Eksilen su nedeniyle bölge çıplak kaldı. Daha sonra deniz eski haline döndü."

M.S. 1489'da ise Antalya Körfezi içinde büyük bir deprem ve tsunami yaşandı. Osmanlı devrine ait Ulu Cami bu depremde yıkıldı.
Tarihler 6 Mart 1743'ü gösterdiğinde ise Antalya bölgesinde yine büyük bir deprem olmuş. Antalya Limanı'nda deniz suyu çekilmiş, çok sayıda ev yıkılmış, bir çok köy yok olmuş. Sıçan Adası'nın batısında yer alan bir dağ tamamen suya gömülmüş. 6 Mart 1743 tarihindeki bu depremi 20 Mart 1743'teki bir diğer deprem izlemiş.

ANTALYA'DA DAĞ TAMAMEN SUYA BATTI

Bu depremle ilgili Marsilya (Fransa'nın ikinci en büyük kenti) Ticaret Odası kayıtlarına şu not düşülmüştür:
"Bu depremde Antalya kent surları ve birçok ev çökmüştür. Limanın suyu çekilmiştir. Bölgedeki bir çok köy haritadan silinmiş. Bugün Sıçan Adası diye bildiğimiz Sultan Reşat Adası'nın bulunduğu bölgedeki bir dağ tamamen suya batmıştır."
1759 yılında ise Antalya'da 5 şiddetinde bir deprem yaşanmıştır. Ardından 1849'da Antalya merkezli bir deprem daha yaşanmıştır. Antalya sur duvarları tahrip olmuştur. Tekeli Mehmet Paşa ve Bali Bey camileri hasar görmüştür.

1 yıl sonra yani 1850 yılında yine Antalya'da bir deprem daha meydana gelmiş. 1851'de de büyük bir deprem yaşanmış ve bu deprem Antalya kıyısında küçük çaplı bir tsunamiye neden olmuştur. Fethiye Limanı ve iskelesi hasar almıştır. Fethiye iskelesinin büyük bölümü suya gömülmüştür ve bu felakette 45 kişi hayatını kaybetmiştir. Deprem sonucunda Fethiye'de 832 hane ve 18 cami kullanılamayacak hale gelmiştir.

Kayıtlarda 1858 yılında bir deprem daha görüyoruz.

10 Kasım 1886. Gündüz vakti, saat 08.00'de Antalya bölgesi ve Elmalı kazasında şiddetli bir deprem olmuştur. Deprem neticesinde Antalya bölgesinin yolları zarar görmüştür. Deprem sırasında üzerine ağaç düşen bir vatandaş ölmüştür ve hayvanlar telef olmuştur. Deprem sonrası sabaha kadar 15 artçı deprem meydana gelmiştir.
7 Kasım 1897. Antalya bölgesinde şiddetli bir deprem daha yaşanmıştır. Birkaç defa artçı şoku yaşanan deprem hasara yol açmamıştır.

ANTALYA'DA 20. YÜZYIL DEPREMLERİ

Ve 20. yüzyıla geçiyoruz. 30 Nisan 1911'de Antalya bölgesinde 6.1 şiddetinde bir deprem yaşandı. Arkasından bölgede veba hastalığı salgını yaşandı. Bu depremin merkez üssü Antalya'ydı. O zamanlar Antalya'nın en yüksek yapısı olan Yivli Minare şerefesinden itibaren yıkıldı. Aynı zamanda Muratpaşa Camisi minaresi ve Yenikapı'daki Gavur Hamamı'nın üzerindeki yuvarlak fener de yıkıldı.

Mayıs 1911'de kayıtlara geçen depremin ardından 1 Mart 1925'te bir deprem daha yaşanmış ancak zarar ziyan olmamıştır.
1931 yılına gelindiğinde Antalya'da 6.2'lik bir deprem yaşandı. Yivli Minare, şerefesinden tekrar yıkıldı.

Bu tarihten günümüze kadar irili ufaklı çok sayıda deprem yaşandı. Ancak çok şükür yıkıma yol açan bir deprem görmedik. Antalya depremleri her zaman Alanya'yı da sallamıştır. Ancak Alanya, günümüze kadar depremlerden ciddi bir zarar görmemiştir. Tabiki bu Antalya ve Alanya'da bundan sonra yıkıcı bir deprem olmayacağı anlamına gelmez. Deprem uzmanlarının uyarılarına kulak vermeli, olası büyük bir depremden en az hasarla çıkma için tüm önlemleri almalıyız. Tüm doğal afetler gibi depremlere de hazır olmak zorunda olduğumuz unutulmamalıdır. Allah Alanyamızı, bölgemizi ve ülkemizi korusun.