KIYMETLİ hemşerilerim, Bu köşe yazımızda; muhasebe, vergi, ekonomi gibi konularda teorik ve uygulamaya yönelik bilgiler verirken zaman zaman da bugünlerde; Kurumlar vergisi beyannamesini hazırlama, KDV beyannamesini hazırlama, Muhtasar beyanname...
KIYMETLİ
hemşerilerim,
Bu köşe yazımızda; muhasebe, vergi, ekonomi gibi konularda teorik ve uygulamaya yönelik bilgiler verirken zaman zaman da bugünlerde;
Kurumlar vergisi beyannamesini hazırlama,
KDV beyannamesini hazırlama,
Muhtasar beyanname hazırlama,
SGK aylık ve prim hizmet bildirgesi gönderimi işlemleri,
Üç aylık geçici vergi hesaplama ve hazırlama işlemleri gibi,
işler ile uğraşan muhasebe meslek mensubu arkadaşlarımızı bu yoğun ve stresli çalışma ortamlarında bir nebze de olsa gülümsetmek amacıyla muhasebe, muhasebeci, vergi ve maliyeciler ile ilgi fıkralara, şiirlere, ayrıca iş hayatına yönelik başarı hikâyelerine yer vereceğim. Umarım beğenirsiniz.
Maliyeci Fıkrası
Bir papaz ile maliyeci aynı gün ölürler.
Papaz cehenneme gider, maliyeci ise cennete…
Papazın itirazı vardır:
“Ben 60 yıldır, insanların doğru yola, Tanrı yoluna gitmeleri için günde kaç kere dua ettim! Ya bu maliyeci ne yaptı? Beni cehenneme, onu cennete nasıl koyuyorsunuz?”
Cevap gelmiş:
“Öyle deme, öyle deme. Sen ne zaman kilisede vaaz versen cemaat uyurdu… Ama bu maliyeci ne zaman bir yere gidip defterlere baksa, herkes bildiği, bilmediği bütün duaları okur, Allah’a yalvarırdı!”
Vergi Fıkrası
Bizim Temel uluslararası ekonomi toplantısına katılır… Devletin topladığı vergi dağılımını tartışırlar… Konuşmacılardan biri Amerikalı, biri Avrupalı, biri de Temel.. Ortaya bir fikir atılır… Halktan toplanan vergiler nasıl dağılım yapılacak. Amerikan vatandaşı söz alır:
- Bizim Amerika’da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladığımız vergileri havaya atarız… Çizginin soluna düşen paraları halka hizmet olarak geri veririz, sağ tarafta kalan devlete kalır, yatırım yaparız…
Derken Avrupalı söz alır:
– Bizim Avrupa’da başka ama ona benzer bir uygulama yaparız… Önce yere bir daire çizeriz… Halktan toplanan vergileri havaya atarız. Dairenin dışında kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düşenleri devlet harcamalarına kullanırız…
Sıra bizim Temel’e gelir ve başlar anlatmaya:
Ula uşaklar ne güzel anlattunuz. Keşke biz da sizun çirkefluklerunuzi değil da habu çalışkanluğunuzi alsak… İnanun bizum öyle bir uygulamamız yok… Bizde daha kısa oluyi… Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk… Bizde hükümet halktan toplar vergileri… Atar havaya. Yere düşenleri kendilerine harcama yaparlar… Havaya kalanlar halka hizmet olarak geri döner…
Muhasebeci Fıkrası
Bayan muhasebeciyle evlenmek gibi bir hata yapmış olan koca, karısına dedi ki;
- Karıcığım, bak evleneli bir sene oldu, artık bir bebeğimiz olsun istiyorum ne dersin?
- Haklısın ama şimdi bir bebeğimiz olmasına karar verirsek dur bakayım doğum ne zamana denk gelir....? Olmaz kesinlikle olmaz. Doğum Aralıkta olursa mahvolurum defter tasdikleri var. Mutlaka büroda olmam lazım.
- O zaman bir dahaki ay denersek.
- Ya öğrenemedin şu işi bir türlü. Doğum ocakta olursa yandım demektir. Tam bu yılın hesaplarını kapatma dönemi, bir de üç aylık muhtasarlar, deli misin?
- E sonraki ay ?
- Yok, olmaz, geçici vergi dönemi.
- Doğum Mart'ta olsa.
- Olllduuu, tam gelir vergisi döneminde dokuz doğururken bir de çocuk doğururuz on olur değil mi?
- E nisan?
- Kurumlar Vergisi-üç aylık muhtasar
-Yavv
-Mayıs?
-Yine tutturamadın, Geçici vergiler var yine...
-Haziran 'da doğum yaparsan peki?
- Bak o olabilir işte ama Temmuzda tam bebeğin en önemli bakım zamanlarına yine muhtasar dönemi denk geliyor..
-Tamamm yaaa yapma o zaman bebek falan.. Her ay dolusun. Tıbbın ilerlemesini bekleyelim bari. Ben doğururum başka çare yok...
Uykusuzluk
Muhasebe bölümünde çalışan memur geceleri uykusuzluk çektiği için sabahları uyanamıyor, bu yüzden de işe hep geç geliyordu. Bu duruma daha fazla göz yumamayan müdür:
-Bak oğlum, yârin da işe geç gelirsen seni rapor etmek zorunda kalacağım, diye hoşnutsuzluğunu dile getirmişti.
Olayların bu aşamaya gelmesinden iyice utanan adam, o gün iş çıkışında eczaneden çok etkili bir uyku ilacı aldı. Aksam yemeğinden sonra ilacı içip yatan muhasebeci, biraz sonra derin bir uykuya dalmış. Sabah erkenden de uyanıp işe gitmişti.
Odasının kapısında müdürle karşılaşınca:
-Nasıl müdür bey, bugün söylediğiniz gibi tam zamanında geldim değil mi?
Müdür sinirle:
-Oğlum, bugün zamanında geldin de, dün nerelerdeydin?