ÖNCEKİ hafta, bazılarımızın haber olup, bazılarımızın olmadığı, ancak birçok özelliği ile bireysel haklarımızı ve devleti derinden etkileyecek bir yasa değişikliği oldu. Bu değişiklik kamuoyunda seçim ittifağına ilişkin yasa olarak...
ÖNCEKİ
hafta, bazılarımızın haber olup, bazılarımızın olmadığı, ancak birçok özelliği ile bireysel haklarımızı ve devleti derinden etkileyecek bir yasa değişikliği oldu.
Bu değişiklik kamuoyunda seçim ittifağına ilişkin yasa olarak anıldı.
OHAL başladığından bu yana bütün değişiklikler kanun hükmünde kararnamelerle ve TBMM’ye hiç sorulmadan yapılmasına karşın, MHP’nin destek vermesi muhtemel olacaktır ki, çoğunluk sayesinde meclisten yasa geçti.
Büyüklerimizin bize söylediği gibi; “Bir yasa gece vakti hızlı bir şekilde geçirilmeye çalışılıyorsa o işte bir sıkıntı vardır” sözünden hareket ettik ve bu yasayı inceledik.
Fazla uzatmadan derdimizi anlatmaya çalışalım.
*
Bir Cumhuriyet olmak, hatta Anayasal demokratik bir hukuk devleti olmak, doğrudan seçim güvenliğinin varlığı anlamına gelmemektedir. Bugün, demokratik ülkelerin çoğunda seçimlerde oy verilmesinden tutun, bu oyların nasıl paylaştırılacağı, vekillerin nasıl seçileceği konusunda ciddi ayrımlar vardır.
Aynı oy sayısıyla diğerine göre iki katı milletvekili çıkarabileceğiniz sistemler bile mevcuttur.
Yani, “Bu altı üstü seçim yasasıdır, ne olacak” diye düşünmemek lazım.
Bir seçim kanunu her şeyi değiştirebilir.
Hatta unutulmamalıdır ki yapılan birçok araştırma tek adamlık rejimine giden ülkelerde mutlak surette seçim yasalarında oynama ve seçim şaibelerinin olacağını göstermektedir.
Bu imajın varlığı bile bizler adına zararlıdır.
Peki bu yeni yasa neyi değiştirmektedir?
*
Öncelikle şunu söylemeliyiz.
Ülkemizde seçimlere ilişkin 3 tane temel yasa mevcuttur.
Bunların içerisinde en olmazsa olmazı da 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Hakkında Yasa’dır.
İşte bu seçim ittifağı altında çıkan yasa tam olarak bu yasayı değiştirmektedir. Tam olarak söylemek gerekirse 12 maddede değişiklik yapılmaktadır.
Tabi ki 12 maddenin tamamı asıl konumuz değil. Bazıları yeni yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için gerekli düzenlemeleri içeriyor.
Ancak, mevcut iktidarda alışkın olduğumuz düzenlemelerin içerisine birkaç “bomba madde” yerleştirme durumu aynen devam etmiş.
Peki seçim güvenliği nasıl tehlikeye düşüyor? Buyurun.
1. Bundan önce aynı binada oturduğunuz kişilerle mutlaka aynı sandıkta oy kullanıyordunuz. Artık aynı sandıkta oy kullanmayabilirsiniz. Doğal olarak kimin nerede oy kullanacağının takibi de oldukça zorlaşacak.
2. Valiler veya seçim kurulu başkanları, seçim güvenliği için gerekli görürlerse, sandık listesini komşu bölgelere taşıyabilecektir. Doğal olarak bulunduğunuz bölge muhalif ağırlıklı ise iktidarın kendisine daha çok güvendiği komşu bir yerde oy kullanmanız mümkündür.
3. Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde oyların aynı zarfa konulacağı düzenlenmiştir. Aynı zamanda belediye başkanı ve meclis üyeliği oy pusulalarını da aynı zarfa koyacağız. En tehlikeli maddelerden birisi budur. Bildiğiniz gibi önceden tüm oylarımızı ayrı zarflara koyarak kullanırdık. Bundan sonra oylar tek zarfın içinden çıkacağı için hangi partiye oy verenlerin hangi Cumhurbaşkanı adayına oy vereceği adeta bir fişleme gibi istatistiğe tabi tutulacaktır.
4. Sandık düzeninin bozulması halinde sandık kurulu tarafından kolluk güçleri çağırılırdı. Artık seçmenler tarafından da ihbarda bulunulabilecektir. Burada şunu sormak lazım: Sandık kurullarında en çok oy alan 5 partinin temsilcisi de bulunduğuna göre, yani farklı görüşteki partililerin polis çağırmadığı durumlarda, vatandaş hangi sebeple ihbarda bulunabilir? Sandık görevlisi bilinçli partilinin görmeyip de kendisinin gördüğü şey ne olabilir? Bu bir düzen mi yoksa kaos mu oluşturur?
Ve işte o madde:
5. Yasanın 98. ve 101. maddelerinde yapılan değişiklik diyor ki: “Mühürsüz oy pusulası olsa da filigranlı kağıttan yapılan pusulalardaki oylar geçerlidir.”
Yani açık açık söylüyorum. Elinizde filigranlı oy pusulası varsa istediğiniz hileyi yapabilirsiniz. Yani iktidardaysanız her şey sizin için daha kolay olacak.
*
Seçim ittifağı konusuna ise hiç girmeyeceğim. Tek amacı yüzde 10’a ulaşamayacak olan partiyi bir “ağabey” parti eşliğinde baraj derdinden kurtarmaya çalışan, halka hiçbir fayda sağlamayacak bir düzenlemedir.
Sadece şunu söyleyerek takdiri size bırakıyorum.
"Siyasi partiler seçimlerde başka bir partiyi destekleme kararı alamazlar" ibaresi kaldırıldı.
Başka bir partiyi resmi olarak desteklemek, bence ideolojiye ihanet olduğu gibi, partinin varlığını da ancak bir israfa dönüştürür.
Hepinize saygılar sunuyorum.