Camiamızın sınırlı sabit gelirlerle, yöneticilerin verdikleri ile ayakta kaldığı 90'lı yıllarda sabit gelirleri çoğaltmak ve borçları ödemek için bir proje hayata geçirildi. Araç muayenesi yapılan yerde maliye memurunun yanında,...

Camiamızın sınırlı sabit gelirlerle, yöneticilerin verdikleri ile ayakta kaldığı 90'lı yıllarda sabit gelirleri çoğaltmak ve borçları ödemek için bir proje hayata geçirildi. Araç muayenesi yapılan yerde maliye memurunun yanında, vize yaptırmaya gelenlere maliye makbuzu kesildikten sonra, "Alanyaspor'a katkı verir misiniz?" diyerek 50 kuruş istiyorduk. Bu işte de ben görevli olduğum için her şeye bizzat şahit olduğum yıllardı. Futbolu sevenler veriyor ama büyük çoğunluğu es geçiyordu. 2 ay sonunda bırakın borç kapamayı, maaşlar ödenemedi. Daha sonra Kaymakam, Belediye Başkanı, yönetim kurulu, basın ve taraftar birliktelik kurarak toplantı üstüne toplantılar yapıldı. Sonuç ne mi oldu? 1 ay sonra kesilen vize makbuzunun arka bölümüne bandrolü önceden yapıştırdık, vize ve yardım ikisi bir arada alınmaya başladı. Böylelikle birlik ve beraberlik sonucu o dönemde gelir kaynağı ürettik.

***

Bu örneği vermemin sebebi, Alanya Teleferik A.Ş.'nin şimdilerde yaptığı şark kurnazlığını anlatmak için. Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel'in verdiği katkı sözünden dolayı baskıdan kurtulmak için şirket bir levha asmış ve "Alanyaspor ve ALTAV'a destek olmak ister misiniz?" diye yazmış. Bunun açıklaması, kullananların neredeyse tamamı dışarıdan gelen insanlara 'Bizim ücretimizi verin, eğer arzu ederseniz bunlara da yardım edin' demektir. Turizmcilerin ve daha çok otelcilerin desteklemesi gereken ve bugüne kadar fuarlardan başka bir etkinliğini bilmediğim ALTAV için aynı anda ücret istenmesi de ayrı bir tartışma konusu ama şimdi daha önemlisi bu firmanın ödeme yapmamak için yaptığı kurnazlıktır.

***

Beni hayal kırıklığına uğratan bir diğer şey ise bu duruma topyekun tepkisiz kalınmasıdır. Elbette bu hizmet Alanya’ya katma değer kazandırdı ve bir rüya gerçek oldu. Ne zaman o bölgeden geçsem hep kuyrukta insanlar görüyorum. Allah çok versin ama bu memleketten para kazanıyorsan buraya katkı sunmak zorundasın. Türkiye'de bu tür büyük şirketlerin şehrin takımlarına ne kadar katkı verdiğini hepimiz biliyoruz. Sadece Belediye Başkanı Yücel'in söylemesi ile bu işin çözülmeyeceği gözükürken acaba Alanya ne kadar bu konuya sahip çıktı bakmamız gerekir. Belli ki belediye başkanının elini kanunlar da bağlıyor. O zaman görev Alanya'ya düşmüyor mu? Taraftar bir kez sosyal medyada tepki gösterdi ve basında yer aldı. Ne 'Spor basını' ne de taraftarlar bunun için mücadele etmedi. Alanyaspor'a sahip çıkmayı stadyumdaki destek ile sınırlandıran gruplar, haftanın 1 günü işletmenin önünde kurallara uygun gösteri yapsa, basın da bu konuyu gündemden indirmese çoktan bu konu çözülürdü. Ne yazık ki, konuştuğu zaman ne kadar Alanyasporlu olduğunu anlatan, devamlı sosyal medyada resim paylaşan, siyasiler, köşe yazarları, taraftar grupları ses getirecek gündem oluşturmadılar. Türkiye'deki tüm tribünleri ve yerel basını takip eden biri olarak samimi şekilde diyorum ki, eğer bu durum bizden başka nerede yaşanırsa yaşansın o teleferik firmasını çalıştırmazlar. Hiç bir şey yapamasalar bile, o bölgeye çadır kurarlar ve kulübün hakkını alırlar.

***

Trajikomik olayı ise en sonuna sakladım. Yazımı hazırlamadan önce kulübe sordurdum "Bugüne kadar ödeme yapıldı mı?" diye. "Yapılmadı" diye bilgi geldikten sonra şu soruyu en son sorayım: "Zahmet olmazsa spora katkı verin" levhasını asalı bir hayli zaman geçti. Şunu da söyleyeyim, ben şahsen Bursa'da teleferiğe binsem ve karşımda böyle bir levha olsa vermem. Şu ana kadar kulübe bir ücret ödenmediğine göre demek ki herkes benim gibi düşünüyor.