24 Aralık 2017 tarihinde Ak Parti'nin Alanya Kültür Merkezi'nde yapılan Gençlik Kolları Kongresi için Alanya'ya gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 2019 yılında çok çalışarak Alanya Belediyesi'ni kazanacaklarını...

24

Aralık 2017 tarihinde Ak Parti’nin Alanya Kültür Merkezi’nde yapılan Gençlik Kolları Kongresi için Alanya’ya gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 2019 yılında çok çalışarak Alanya Belediyesi’ni kazanacaklarını söylemişti.

Bakan Çavuşoğlu, aynı ifadeleri, 24 Haziran’da yapılan Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri’nden önce de sık sık vurguluyordu.

Peki ama nasıl?

Çünkü 2002’den beri girdiği tüm genel seçimlerde birinci parti çıkan Ak Parti, 2004’te Fahri Yiğit’le, 2009’da Kerim Kılınç’la, 2014’te Hasan Sipahioğlu ile yerelde şansını denedi, olmadı.

Alanya seçmeninden genel seçimlerde tam destek alan fakat yerel seçimde hiç yüz bulamayan Ak Parti, 2019’da şeytanın bacağını nasıl kıracak?

Üstelik karşısında merkezin yanı sıra kırsalın da büyük çoğunluğunun desteğini arkasına almış, anketlerde önde gözüktüğü ifade edilen mevcut Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel faktörü varken.

En önemli soru: Aday kim olacak?

Partiye onca hizmetine ve hakkı olmasına rağmen 2014’te yerel’de, 2015’te genel’de şans verilmeyen Hüseyin Güney mi?

2014’te arkasındaki “Reis” ve Ak Parti gücüne rağmen seçimi 9 bin oy farkıyla kaybeden Hasan Sipahioğlu mu?

Daha önce hiç aday olmamış, seçmenin kafasında özellikle “tecrübe” konusunda belirsizlikler olduğu konuşulan; ama genç, şaibesiz, işinde gücünde başarılı, üstelik siyasete teşkilatın ta en alt kademesinden başlamış Mustafa Toklu mu?

Bugün itibariyle ibre Mustafa Toklu’yu gösteriyor ama “siyaset bu, belli olmaz” diyenlerin sayısı çoğunlukta.

Fakat ortada matematiksel gerçekler var.

2014’e dönelim.

2014 yerel seçimlerinde MHP’li Adem Murat Yücel 60 bin 395 oy almıştı.

Ak Partili Hasan Sipahioğlu, 15 yıllık başkanlığına rağmen ikinci oldu ve 51 bin 847 oy alabildi.

CHP’li Şefik Türktaş, 36 bin 932 oy ile üçüncü olurken, MHP, Ak Parti ve CHP’nin en yakın takipçileri ancak 2 binlerde kaldı.

Alanya’daki Süleymanlı Cemaati’ne mensup olan ya da yakınları bu oluşuma gönül vermiş isimlerle tenha köşelerde sık sık yerel seçimleri konuşuyoruz, kimi her seçim öncesi kendilerine geldiği iddia edilen “Emir” ifadesini kabul etmeyip özgür iradeleriyle oy kullandıklarını söylüyor, kimi de suskun kalmayı tercih ediyor.

Şu bir gerçek ki, tıpkı 24 Haziran’da olduğu gibi Cemaat’in seçimin kaderini tayin etme potansiyeli hayli yüksek.

Yukarıdan bir “Emir” geliyor mu, yoksa Cemaat mensupları hür iradeleriyle mi ortak bir aday veya partide buluşuyor, araştırılması, tartışılması gereken “önemli” bir nokta ama “Cemaat’in seçimlerde önemli bir rolü yok” demek, abesle iştigalden öteye gitmez, bunun adı olsa olsa birbirimizi kandırmak olur.

Cemaat’in Ak Parti’ye mesafeli olduğu, bu nedenle 1999, 2004 ve 2009’da tam destek verdikleri (dönemin ANAP mensubu) Hasan Sipahioğlu’nu sırf Ak Parti’ye transfer olduğu için desteklemediği, 2014’te tercihlerini Adem Murat Yücel’den yana kullandıkları iddia ediliyor.

Cemaat’in Alanya merkezin yanı sıra özellikle batıdaki Konaklı, Payallar, İncekum, Emişbeleni ve Toslak gibi mahallelerde ortalama 20-25 bin civarında oy potansiyeli bulunduğu ve seçimin kaderini tayin edecek oranda güce sahip oldukları biliniyor.

2014’te Adem Başkan’la Ak Parti’nin arasında 9 bin civarında bir oy farkı vardı.

Üstelik Ak Parti’nin ardında 12 yıllık bir iktidar gücü, 15 yıllık belediye başkanı deneyimine sahip Hasan Sipahioğlu ismi vardı.

(İddiaya göre Cemaat’in yarısı vefadan dolayı Ak Parti’yi görmezden gelip Sipahioğlu’nun şahsına oy vermişti.)

Fakat 2004’te ve 2009’da “Hasan Sipahioğlu” diyen seçmen kitlesi, bu kez “Adem Murat Yücel” deyiverdi.

24 Haziran’da, ilk kez seçime giren İyi Parti’ye çıkan yüksek orandaki oyun Cemaat destekli olduğuna kanaat getiren pek çok Ak Parti mensubunun sosyal medya hesaplarında Cemaat’e veryansın etmeleri, neredeyse 15 Temmuz’un mimarı FETÖ ile ilişkilendirir yorumları, elbette pek çok Cemaat üyesini üzdü, sanıyorum o yorumlar henüz hafızalardan silinmemiştir ve 31 Mart’taki seçimde sandığa gidildiğinde bir kez daha anımsanacaktır.

Sadede gelecek olursak...

Cemaat’in Ak Parti’ye mesafesinin, 24 Haziran’daki sert yorumlarla daha da açıldığı, keskinleştiği ileri sürülüyor.

İyi Parti’nin Alanya’da güçlü bir aday çıkarmadığı takdirde Cemaat’in MHP’li Adem Murat Yücel’e yeniden güçlü bir destek destek vereceği iddia ediliyor.

O halde geriye bir tek ihtimal kalıyor.

24 Haziran’dan sonra aradan geçen 5 aya rağmen Cemaat’in gönlünü alma hamlesi yapmadıkları gözlenen Ak Parti’nin tek umudu, Cemaat’in oyunu bölmek, böylece Adem Başkan’ın elini zayıflatmak için İyi Parti’ye Cemaat’e yakın, Adem Başkan’a hasım bir ismin geçmesini beklemek olacaktır.

Cemaat’e hiçbir zaman direkt ulaşamayan Ak Parti’nin, Cemaat’in aklını çelecek bir ismin İyi Parti’den sahaya sürülmesini bekleyeceği, seçim stratejisini de buna göre yapma hesapları içerisinde olduğu ifade edilmektedir.

İyi Parti’nin, dolayısıyla İyi Parti ile ittifak yapma olasılığını kovalayan CHP’nin adayını kamuoyuna açıklama noktasında çekimser davranmasının temelinde de bu gerçeğin yattığı konuşulmaktadır.