Alanya Halk Eğitim Merkezi’nde dersler veren; kendine ait atölyesinde cam, resim, seramik gibi birçok sanat dalıyla ilgilenen İş Eğitim Öğretmeni Sibel Ahmetler, sanatın insan ruhu ve psikolojisi açısından çok önemli olduğunu dile getirdi
Sibel Ahmetler yıllardır Alanya’da hem kendi atölyesinde hem de Alanya Halk Eğitim Merkezi’nde dersler veriyor. Önceliğinin geri dönüşüm olduğunu söyleyen Ahmetler, kullanılmış cam şişe gibi ürünleri eriterek yeni ürünler ortaya çıkarıyor. Birçok sanat dalıyla ilgilenen Ahmetler bu hafta Pazartesi Sohbeti’nin konuğu oldu.
İşte Sibel Ahmetler ile gerçekleştirdiğimiz sohbetin satır başları:
-Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Sibel Ahmetler kimdir?
1981 yılında Almanya Köln’de dünyaya geldim. 1983’te ailem İstanbul’a temelli dönüş yaptı. İlk ve ortaokulun yarısını İstanbul’da okudum. Bu süreçte elimde org ve mikrofon vardı. Ardından hayatımıza İzmir girdi, böylece ortaokulun kalan kısmını ve lisemi İzmir’de bitirdim. Tabii aklımda konservatuvar vardı. Lisedeki resim öğretmeni sınıftaki herkesin resmini yaptığımı bildiğinden bana neden resim düşünmüyorsun dedi. Okul korosundaydım. Etkinliklerde elimizde mikrofon konservatuvar düşünürken bir an durdum ve evet müziği çok seviyorum ama içimdeki renkler hiç bitmiyor, resim neden olmasın dediğim bir sürece girdim. Hayalim 9 Eylül Üniversitesi’ydi. Önce sadece denedim. Ardından sınavlara hazırlık için Adem Genç ve yine kıymetli eşi Saliha Genç’in evlerinde özel ders aldım. Gece gündüz uykumda resim çizen ben 1999 yılında 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitim Fakültesi’ni kazandım. Bu arada lisede hayat arkadaşımla tanışmıştım, görev yeri Malatya olunca yatay geçiş yaptım ve 2002-2003 eğitim döneminde İnönü Üniversitesi GSEF Resim-İş Eğitimi Bölümü, yağlı boya ana sanat dalından mezun oldum. O andan itibaren atölye hayalim hep vardı.
-Resim, cam gibi sanat dallarına olan ilgiliniz ne zaman ve nasıl başladı? Kendinizi nasıl keşfettiniz?
Cam ile olan meşkim arayış içinde olmamla alakalı olarak gelişti çünkü hep sanatımı farklı yüzeylerde icra etme ihtiyacı hissediyordum. Karşıma çıktığında bir sergideydim, üzerinde yapraklar olan füzyon bir tabak vardı, dona kaldım, aradığım şeyi bulmuştum. Fakat fırınlarım yoktu, bu beni cam dünyasına daha çok itti. Araştırmalarım sonucu yüksek ısıyla birbirine nakşolan camı fırınsız ancak üfleme ile şekillendirebilirdim fakat burada borosilikat camlar kullanılıyordu. Ben aynı zamanda dönüşüm de yapmak istiyordum o yüzden hiç olmayan bir şeyi yaparak, camı cama yapıştırıp katmanlar oluşturarak yola çıktım. Dünya da hiç yapılmayan bir şeydi bu.
Sonrasında tiffany vitray da hayatıma girdi ve atölye ihtiyacım tam da burada netleşti.
-Nerelerde faaliyet gösteriyorsunuz?
KPSS’de atanamayan mağdurlardan olmamdan dolayı yönümü halk eğitime çevirdim ve halk eğitimin görevlendirdiği bir çok farklı kurumlarda çalıştım. Üniversite Spor Kültür Sanat Merkezleri, Aile Destek Eğitim Merkezleri , Gençlik Spor Eğitim Merkezleri, Olgunlaşma Enstitüsü vs. Son olarak Alanya Halk Eğitim Merkezi’nde çalışmamı noktalayacağım çünkü tüm bu süreçleri yaşarken hayalini kurduğum atölyemi kurmayı başardım.
Ne gibi eserler çıkarıyorsunuz?
İş Eğitim Öğretmenliği mezunu olduğumuz için bizlere çok güzel eğitimler verildi ve bir çok farklı sanat dalını seçmeli ders olarak alma imkanı buldum. Pek tabii mezuniyetimin ardından bunların üzerine bir çok şeyi katmamla beraber alanım çok genişledi. Atölyemde ağırlıklı olarak cam sanatları, resim yöntem ve teknikleri, ahşap boyama yakma ve dönüşüm, seramik çiçek, deri ve takı işleri yapıyorum. Alanı ancak bu kadar daraltabildim çünkü hepsi çok keyifli ve vazgeçemedim. Tüm bu alanlarda çok çeşitli ürün yapıyor ve tasarlıyorum. Önceliklerim dönüşüm üzerinde oluyor.
-Başlamak isteyen insanlara ne önerirsiniz?
Başlamak isteyen insanlara tavsiyem; işini iyi yapan doktor nasıl araştırıyorlarsa, bu işi gerçekten iyi yapan eğitimci ya da sanatçıyı da iyi araştırılmalı. Çünkü hevesinizin kursağınızda kalmaması çok önemli. Sabırlı olmak bu işlerin temel taşı. Ve meditasyonun can yoldaşının sanat olduğu unutulmamalı.
-Alanya’da çeşitli etkinlikler oluyor. Alanya’nın sanata verdiği değeri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Alanya’nın sanata verdiği değer, başkanların bizlere vesile olduğu şeylerle doğru orantılı olacaktır elbette ki. Kültürel bir çok etkinlik yapılıyor bu önemli. Özellikle konserler ve tiyatro konusunda gayet başarılı buluyorum ama diğer sanat dalları konusunda daha çok etkinlik olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü pandemi ile birlikte, insanın elinde alternatif bir hobisinin olmasının psikolojisi açısından ne kadar değerli olduğunu herkes anladı.
R.A.1
Cam, resim, seramik gibi birçok sanat dalıyla ilgilenen, İş Eğitim Öğretmeni Sibel Ahmetler.
R.A.2
Sibel Ahmetler ve eşi, Çeşni Sanat Atölyesi’nde.
R.A.3
Camın eritilip şekillendirildiği, cam füzyon fırını.
R.A.4
Eritilerek dönüştürülmüş cam şişeler.