GEÇEN Cuma İskele'de Şelale Meydanı'ndaydık. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, uzun bir aranın ardından Alanya'ya geliyordu ve söyleyecekleri merak ediliyordu. Alanya'da hem vatandaşlara seslenecek, hem de Alanya Belediye Başkan...

GEÇEN Cuma İskele’de Şelale Meydanı’ndaydık.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, uzun bir aranın ardından Alanya’ya geliyordu ve söyleyecekleri merak ediliyordu.
Alanya’da hem vatandaşlara seslenecek, hem de Alanya Belediye Başkan Adayı’nın Şefik Türktaş olduğunu ilan edecekti.
CHP İlçe Başkanı Şevki Türktaş ve ekibi günler öncesinden el ilanları, pankartlar, gazete ve TV reklamları ile vatandaşları mitinge davet etmişti.
Saat 16.00’da mitingin yapılacağı alana gittim, pek öyle ahım şahım bir doluluk yoktu.
Gazeteci arkadaşlarla hemen orada durum analizi yaptık, “Haftanın son günüdür, milletin bankada veya resmi dairede işi gücü vardır, az sonra dolar burası” dedik.
Saat 17.00 oldu, meydan gerçekten de yavaş yavaş dolmaya başladı.
Saatlerimiz 17.45’i gösterirken Kılıçdaroğlu ve beraberindekileri taşıyan otobüsün sesinden Kuyularönü Cami önünde olduğunu anladık, meydana baktık, arzu edilen doluluk o an o meydandaydı.
Fakat…
Ertesi gün gerek sosyal medyadaki yorumlara, gerek çarşı pazardaki söylenenlere kulak kabarttım, hatta ismi bende saklı üç beş farklı partiden eski ve yeni siyasetçi telefonla aradı, “Bu miting CHP için pek hoş olmadı” yorumunu yaptı.
Kimine göre Başbakan’ın ve Hükümet’in alternatifi konumundaki CHP lideri Alanya’ya gelmişken daha fazla kalabalık olması gerekiyormuş…
Kimine göre beklenen kalabalık yokmuş…
Kimine göre ise ortalık insan selinden yıkılmalıymış…
Tüm söylenenleri sessizce dinledim, çoğuna da bıyık altından gülüp geçtim.
Laf uzamasın diye bazılarına telefonda veya yüzüne bir şey demedim ama madem şu an klavyem ve ben başbaşayız, o halde şu diyeceklerime az kulak verin.
BİRİNCİSİ: Türktaş’lar mitingi İskele Şelale Meydanı yerine keşke 30 Mart 2013 tarihinde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin parti bürosu açılışında halka hitap ettiği Cuma Pazarı’nda, CHP’nin de komşusu sayılacak alanda yapsaydı. Böylece hem bazı kesimlerin beklenti çıtası yüksekte tutulmaz, hem de ‘Şu kadar kişi geldi, bu kadar da boş olmamalıydı’ söylentilerinin önüne geçilmiş olurdu.
İKİNCİSİ: CHP’nin Alanya’daki gelmiş geçmiş tüm seçimlerde aldığı oyları gözünüzün önüne getirin. En fazla ancak ikinci parti olabilmiş CHP’nin, Cuma günü İskele Şelale Meydanı’na doldurduğu insan sayısı bile bence şehir genelindeki oy potansiyeli dikkate alındığında tatmin edici düzeydeydi.
ÜÇÜNCÜSÜ: Türktaş’ların gerek iftar davetine gerekse İl Başkanı Devrim Kök’ün aday açıklama törenine katılan yakın çevresinin büyük çoğunluğu Cuma günkü mitingde yoktu.
Olsalar farklı bir manzara olur muydu, inanın kestiremiyorum.
DÖRDÜNCÜSÜ: Mitinge tam manasıyla katılım sağlayamayan belde ve köylerde yaşayan seçmen faktörünü, özellikle Türktaş’ların o bölgedeki gücünü yabana atmayalım derim.
BEŞİNCİSİ: Parmak hesabıyla adam sayılıp seçim kazanılsa, emin olun, 2009’da AKP’li Kerim Kılınç bu işi siler süpürürdü.
Ama seçim ofisini tam doldurmayan, rakibi ürkütmeyen, güçlü bir görüntü vermeyen ANAP’lı Hasan Sipahioğlu’nun bu işi 3. kez başardığını aklımızdan çıkarmayalım.
SON SÖZ: Bazen çok güçlü görünmek adaya ve partiye yarar sağlamıyor. (Bknz: 2009 AKP-Kerim Kılınç denklemi) CHP’nin veya Türktaş’ların avukatı değilim ama sosyal medyada, çarşıda pazarda miting hakkında söylenen sözleri duyunca bir iki kelam etme gereği hissettim. Türktaş Kardeşler’in ve kemik ekibinin, CHP’nin Alanya’daki oy potansiyelini, bugüne dek hangi mahallede, hangi köyde kaç oy aldığını bilerek yola çıktıklarına eminim. CHP’nin mevcut oy kapasitesiyle seçimi kazanıp 1. parti olamayacaklarını onların da bildiklerini tahmin ediyorum. Ama yıllardır Türktaş’ların siyasetini yakından takip eden bir gazeteci olarak şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Türktaş’lar boşa kürek sallamazlar. Bu yüzden içimden bir ses “Vardır bir bildikleri” diyor.