Bazı anneler çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmek için aşırı korumacı tavırlar sergilemektedir. Çocukları hiçbir zorlukla karşılaştırmamak adına her türlü görevi kendi üzerlerine alırlar. Bu tip ailelerde anne, çocuğun yapması...
Bazı anneler çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmek için aşırı korumacı tavırlar sergilemektedir. Çocukları hiçbir zorlukla karşılaştırmamak adına her türlü görevi kendi üzerlerine alırlar. Bu tip ailelerde anne, çocuğun yapması gereken şeyleri yapar, çocuk adına düşünür ve karar verir, ona fazla yük vermez. Aslında bu iyi niyetle yapılan bir eğitim hatasıdır. Çocuğun bütün sorumluluklarını üstlenmek çok büyük bir risktir; çünkü çocuk kendi sorununu kendi çözme becerisi kazanamamaktadır. Bu tür bir davranışa maruz kalan çocukta “Ben yapamam, başaramam” duygusu oluşur. Bu, özgüveni azaltan bir duygudur; çocuk kendisini yetersiz, güvensiz hisseder ve ailesinin onayını almadan hiçbir şey yapamaz hale gelir.
Çocuğu, küçük yaslardan itibaren hayata hazırlamak gerekir. Sorumluluk alabilen bir çocuk, yetiştirmek isteyen aileler onun büyümesini beklemeden, küçüklüğünden itibaren çocuğa yaşına uygun bazı küçük görevler vermeliler ki çocuk bazı şeyleri yapabildiğini, elinden bazı işlerin gelebildiğini fark edebilsin. Küçükken çocuğuna hiçbir sorumluluk vermeyen bazı anne-babalar, çocukları ileriki yaşlarda sorumluluk almayınca tepki gösterebilmektedirler. Oysaki aile, o yaşa kadar çocuğa bazı sorumluluklar yükleyip inisiyatif vermediyse çocuğun birdenbire ayaklarının üzerinde durmayı başaramaması olağandır.
Çocuğun kendine güvenini azaltan diğer bir etken de mükemmeliyetçi anne-babaların eleştirileridir. Eleştirilen çocuk kendisini, yetersiz ve beceriksiz hissedebilir. Genellikle bu tür eleştiriler de farkında olmadan yapılır. Önemli olan çocuğun güçlü yönlerini ona yansıtmaktır. Böylece çocuk başarmaya ve bir şeyin üstesinden gelmeye motive olacaktır, değer gördüğünü ve sorumluluk aldığını hissedecektir.
Çocuk, yanlış bir şey yapınca onun kişiliğini eleştirmek çok büyük bir hata ve özgüven yıkıcı bir davranıştır. Hatasını göstermek yerine: “Sen zaten şöylesin, böylesin.” demek, çocuğu yaralamaktan başka bir etki yaratmaz. Çocuk ailesinin yanındayken kendini yetersiz hissediyorsa ailenin tutumunda değiştirilmesi gereken noktaların olabileceği söylenebilir.
Çocuğun özgüvenini azaltan diğer bir eğitim hatası da çocuğu başkalarıyla kıyaslamaktır. “Bak, arkadasın hep ders çalışıyor, çok başarılı. Sen niye öyle değilsin?” diye başkasıyla kıyaslanan çocuk kendini güvensiz ve yetersiz hisseder. Hâlbuki çocuğa kendisi için ders çalışması gerektiği öğretilmelidir. Nasıl ki anne-baba, çocuklarının kendilerini başka anne babalarla kıyaslamasından rahatsızlık duyarsa çocuk da başka çocuklarla kıyaslandığında aynı rahatsızlığı hissetmektedir. Anne babaların bu bilinçte olması çok önemlidir.
Özgüvenden yoksun bırakılmış çocuklar, sürekli kendilerini ailelerine ve çevrelerine kanıtlama gereksinimi hissetmektedirler. Kendisini değerli görmeyen çocuk yasadığı aile, çevre, okul ve toplum içinde çeşitli problemlere sebep olabilmektedir.
ÇOCUKLARIN ÖZGÜVENLİ YETİŞMESİ İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
- Var olmalarının anne – baba için ne kadar önemli olduğunu hissetmeleri çok önemlidir. Koşulsuz kabul edildiklerini hissetmeleri gerekir.
- Çocukların var olan yeteneklerini ortaya çıkarmak ve bu doğrultuda onları yönlendirmek özgüveni destekleyecektir.
- Onların ilgilendikleri ve yaptıkları şeylerin anne- babaları içinde önemli olduğunu bilmeleri faydalı olacaktır.
- Anne – babaların çocuklarından beklentileri çocukların yaş ve becerilerine uygun olmalıdır.
- Muhakkak yaş dönemlerine uygun sorumlulukları olmalıdır.