Omuz eklemi, geniş hareket açısı sayesinde vücudumuza olağanüstü kol hareketliliği kazandırır. Omuz eklemi hareketliliğiyle doğru orantılı olarak, küçük veya büyük travmalardan çok yoğun şekilde etkilenmektedir. Çok karakteristik anatomik...
Omuz eklemi, geniş hareket açısı sayesinde vücudumuza olağanüstü kol hareketliliği kazandırır. Omuz eklemi hareketliliğiyle doğru orantılı olarak, küçük veya büyük travmalardan çok yoğun şekilde etkilenmektedir. Çok karakteristik anatomik ve biyomekanik özellikleri nedeniyle; omuz çevresinde kemik travmalardan ziyade, daha çok yumuşak dokulara ait problemlere rastlanılır. Omuz eklemi her hangi bir yaş gözetmeksizin çıkık ile karşı karşıya kalabilir. Ancak işin daha vahim tarafı bu çıkıkların tekrarlamalı hale gelmesidir. Hapşırmayla bile omuz eklemi çıkabilir. Peki, neden olur? Neler yapmak gerekir?OMUZ ANATOMİSİOmuz eklemi üç kemikten oluşur. Kol (humerus), kürek kemiği (skapula) ve köprücük kemiğidir (Klavikula). Üst kol kemiğinin başı veya topuzu, kürek kemiğinin soketine oturur. Omuz bağları ve eklem kapsülü bu soket ve topuz arasında uzanırlar ve çepeçevre sarar. Bunların da etrafını kas ve tendonlar sarar. Anatomik olarak omuz ekleminin tamamına yakınını çevre dokular korur.NEDENLERİOmuz başı bazen bu soketin içinden çıkacak gibi olup yarım çıkık şeklinde olur ki buna subluksasyon denir. Topuzun soketten tam çıkmasına ise tam çıkık denir. Omuz bir kere yerinden çıktın mı, soket ile topuzu bir arada tutan çevre yumuşak dokuları (bağlar, kapsül, tendon veya kaslar) yırtarak veya aşırı esneterek çıkar. Bu durum çıkıkların daha sonra tekrarlamasına sebep olabilir. Buna kronik omuz instabilitesi veya gevşekliği denir. Omuz eklemini bir arada tutan yumuşak dokuların kalıcı yetersizliği söz konusu olur.OMUZ ÇIKIKLARI SEBEP OLARAK İKİ ŞEKİLDE KARŞIMIZA ÇIKAR:1- Spor yaralanması, düşme gibi travmatik bir zorlanma ile olanlar,2- Yapısal olarak bağların esnek olması ile omuz ekleminde çok basit zorlanmalarla bile meydana gelen çıkıklar.Travmatik omuz çıkığı ve bağ gevşekliğine bağlı omuz çıkıkları arasındaki farklara bakacak olursak; Travmatik omuz çıkıklarında çıkık yüksek şiddetli travma ile olmaktadır. Özellikle de bu travma ile çıkık sırasında kapsül ve labrum denilen omuz eklemi yuvası kenarında sabitlenmesini sağlayan menüsküs tarzı yapıda yırtık oluşur. Buna bankart lezyonu denilmektedir. Özellikle 20 yaş altındaki hastalarda ilk çıkıklar sonrasında yüksek oranda tekrarlayan çıkıklar olurken 40 yaş sonrası ilk çıkıkları takiben tekrarlayan çıkık azdır. Yapısal bağ gevşekliği olanlarda ise bağlar ve kapsül esnek olduğundan omuz kapsül ve labrumunda yırtık olmadan basit travmalarla çıkık görülebilir. Bu tip çıkıkların bir kısmında hastalar omuz çıkıklarını kendileri yerine koyabilirler.Çıkığın ya da gevşekliğin anatomik yapılarda oluştuğu değişiklikleri saptamak mümkün olduğu gibi genel bağ gevşekliği bulguları da gözlenebilir. Tüm bunların yanında radyografiler ile kemik yapı değişiklikleri izlenir. MR tetkiki son zamanlarda omuz instabilitesine neden olan değişiklikleri gösterdikleri için çok yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.