İNSAN, duygularıyla insan. Statüsüyle, parasıyla, gücüyle değil... Onlarla birey, kişi oluyor. Ancak çıplak duygularıyla sadece insan... Bundan üç gün önce Başbakan Erdoğan'ın annesinin vefat haberiyle çalkalandı Türkiye. 30 Eylül'de...
İNSAN, duygularıyla insan.
Statüsüyle, parasıyla, gücüyle değil...
Onlarla birey, kişi oluyor.
Ancak çıplak duygularıyla sadece insan...
Bundan üç gün önce Başbakan Erdoğan’ın annesinin vefat haberiyle çalkalandı Türkiye.
30 Eylül'de karın ağrısı ve yüksek ateş şikayetleri yüzünden hastaneye sevk edilen anne Tenzile Erdoğan, 7 Ekim'de hayatını kaybetmişti.
Şimdi, her zaman söylerim, burada da söylüyorum.
AKP'nin politikasını benimsemem, pek çok uygulamasını tasvip etmem, sevmem.
Ancak bu sefer...
Bu sefer, Recep Tayyip Erdoğan'ı televizyonda gözyaşlarını tutamadığını gördüğüm anda...
“O da bir insanmış” dedim.
O da bir evlat, o da bir çocuk, o da bir insan.
Ve hangi yaşta olursa olsun, annesini kaybedince her çocuk gibi onun da içi yanıyor.
Tamam, yeri gelmiş, “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” gibi laflar etmiş, yürüttüğü politika yüzünden halkın bir kısmını kendine küstürmüş olabilir.
Ancak, o televizyonda ağlarken, hiç bir şeyin arkasına sığınmaya ihtiyaç duymadan hüngür hüngür ağlarken, bunların hiçbirisini düşünmedim.
Sadece, belki de ilk defa, sempati duydum ona karşı.
İlerleyen saatlerde yanına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oturdu, konuştular.
Sanki üç-beş gün önce "...Senin alnını öperim”, “O lekeli dudaklarınla öptürmem” muhabbeti aralarında geçmemiş gibi...
O an hiç bir şeyin bir önemi yok çünkü.
Yarın tekrar devam etmeyecek mi atışmaları?
Yarın tekrar iki politik düşman olmayacaklar mı?
Ya ben?
Yarın hala Recep Tayyip Erdoğan'a sempati duyuyor olacak mıyım?
Tabi ki hayır.
Statüsünü, parasını ve gücünü geri kazandığında, tekrar Recep Tayyip Erdoğan olduğunda elbette eskiden nasıl hissediyorsam öyle hissedeceğim ve eleştirmeye devam edeceğim.
Ancak şu anda...
Şu anda o sadece bir insan.
İçi acıyan, içi kanayan yaralı bir insan.
Ve ona sadece sempati duyabiliyorum.
Umarım yakın zamanda acısı geçer.
Başı sağ olsun.