ÖNCEKİ gün Facebook'ta takipçilerim için kendi yazdığım bir metni paylaştım. Dedim ki:

ÖNCEKİ

gün Facebook'ta takipçilerim için kendi yazdığım bir metni paylaştım. Dedim ki: "Ekmeğini namusuyla, alnının teriyle kazanan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kazanımlarını birlikte idrak ettiğimiz Kürt arkadaşlarımızı ve kardeşlerimizi tenzih ederim. Belediyesi MHP'li olan Alanya, teröre maddi manevi destek veren kişi ya da kuruluşları usul usul, hissettirmeden temizlemek için pilot bölge olabilir mi? Bence muhteşem olur. Milli ve manevi değerlere büyük önem veren değerli Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel'e bu konuda büyük görev düşüyor. Adem Başkan ve ekibi, çok değil, 3 senede Alanya'yı bu manada pırıl pırıl bir şehir haline getirecek kararlılıkta, güçte ve inanıştadır."


***

Kimi bu öneriye tam destek verdi, kimi de bunun mümkün olmadığını söyledi. Elbette inanılırsa bu iş çocuk oyuncağıdır. Tıpkı 99'da Alanya Belediye Reisi seçilen ve 2014'te görevi Adem Başkan'a devreden Hasan Sipahioğlu'nun 2000'li yılların başında ulaşım sektörünü terör örgütü yandaşlarından temizlemek için "Alanya'da en az 10 yıl ikamet etme şartı" getirmesi gibi formülleri uygulamak, kararlı bir belediye için hayli basittir.


***

Ben tam bu önerime gelen yorumları analiz etmeye çalışırken, Alanya Emniyet Müdürlüğü'nün tespitiyle çarşı merkezindeki bir işyerinin Alanya Belediyesi'nce kapatıldığı bilgisi düştü ajanslara.

İlk açıklamada "Ruhsatı yok, o yüzden kapatıldı" denildi, işin iç yüzü ise bir gün sonra ortaya çıktı.

Meğer kapatılan bu işyerinin çatısında terör örgütlerinin sıklıkla başvurduğu bir saldırı yöntemi olan molotof kokteyli bulunmuş.


***


Sonuç?

Polis malzemelere el koydu, işyeri çalışanı 5 kişiyi sorguya alıp savcılığa sevk etti, şüpheliler daha sonra savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.

"Madem molotof bulundu, neden serbest kaldılar birader?" diye soranlara yanıtım şudur: "İnanın bilmiyorum."

Bu şahıslar serbest bırakıldığına göre sorgularında muhtemelen "Molotofları 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda kutlama yapma için hazırlamıştık" demişlerdir, yoksa neden serbest bırakılsınlar.

Neyse, daha fazla konuşturmayın beni.

Kalın sağlıcakla, Allah'a emanet olun.