DEĞERLİ okurlar, bir düşünür 'Her toplum layık olduğu şekilde yönetilir” demiş. Bu söze paralel olarak bir değerlendirme yapacak olursak, bir ulusu oluşturan bireylerin niteliği ile, ulus içindeki tüm yapılanmalarda yer alan aktörlerin...

DEĞERLİ

okurlar, bir düşünür “Her toplum layık olduğu şekilde yönetilir” demiş.
Bu söze paralel olarak bir değerlendirme yapacak olursak, bir ulusu oluşturan bireylerin niteliği ile, ulus içindeki tüm yapılanmalarda yer alan aktörlerin büyük bir çoğunluğu, ulusun ortalama niteliğini yansıtır.
Salt bugüne dönük değil, tarih boyunca, toplum olarak başımıza gelen belaların ve de tüm sorunlarımızın sorumlusunu, gerçekçi bir biçimde aramaya kalkarsak, toplum olarak, hangi niteliklere sahip olduğumuzu sorgulamamızda yarar var.
Tabii ki içimizde, dün de, bugün de, çok değerli ve de nitelikli insanlarımız var.
Acaba bu insanlar yeterli sayıda mı?
Ya da, biz bu insanları yeterince değerlendirebiliyor muyuz?
Birey ve toplum olarak bu soruya, “EVET” mi, yoksa “HAYIR” mı diyoruz.
Sanırım “HAYIR”ların yüzdesi oldukça fazla!
Her alanda, aile içinde bile, sorunlarımızın sorumlusu olarak hep birilerini göstererek işin içinden sıyrılmaya çalıştığımızdan, sorunlarımıza köklü çözümler bulamadığımız gibi, anlamsız bir biçimde, bu sorunlar yüzünden kutuplaşarak çatışıyoruz.
Ülke yönetimi ile ilgili olarak, tarihten bu yana gelen monarşiyle özdeşleşmiş ümmetçi bir alışkanlıkla, sözde demokratik laik bir cumhuriyetle yönetilme iddiasında olmamıza karşın, ne laikliği, ne de demokrasiyi, yeterince özümleyebilmiş ve benimseyebilmiş değiliz.
Laiklik kısaca, dinle devlet işlerinin ayrılması, aynı zamanda dinin siyasete alet edilmemesi demektir.
Biz Cumhuriyet'in de ne olduğunun hala farkında değiliz.
Cum toplum, Cumhuriyet toplumculuk demektir.
Her rejim ve her siyasi oluşum Cumhuriyet adını sözde kullanabilir.
Önemli olan, hepimizin beklentisi olan özde, laik demokratik, hukukun üstünlüğüne dayanan bir cumhuriyetin hayata geçirilebilmesidir. Yoksa, İran, hatta eski SSCB’nin adında da "Cumhuriyet" var.
Biri sosyalizmi, diğeri de İslam’ı yani dini önceliğine almış.
Bu yönüyle, kendini ilerici ve devrimci hatta aydın gören bir sürü insanımızın salt "CUMHURİYETÇİLİK" lafazanlığı yapmalarını hala anlayabilmiş değilim.

- DEVAM EDECEK -