KISKANÇLIK da diğer tüm duygular gibi yaşamın her döneminde ve özellikle erken çocukluk döneminde sıkça yaşanan bir duygudur. Kıskançlık, genellikle yakın ilişkiler içerisinde ortaya çıkar. Bir çocuğun anne – baba ve öğretmen gibi...

KISKANÇLIK

da diğer tüm duygular gibi yaşamın her döneminde ve özellikle erken çocukluk döneminde sıkça yaşanan bir duygudur. Kıskançlık, genellikle yakın ilişkiler içerisinde ortaya çıkar. Bir çocuğun anne – baba ve öğretmen gibi kendisi için önemli bir kişi ile olan ilişkisini kaybetmekten, rakibine kaptırmaktan korkması ya da bu kişiyi paylaşmak istememesi sonucu ortaya çıkabilir. Kıskançlık duygusuna eşlik edebilecek duygular ise, önemli kişiyi ve ilişkisini kaybetme korkusu, ihanete uğradığı düşüncesinin getirdiği öfke, düşük benlik saygısı, belirsizlik, yalnızlık ve kıskandığı kişiye güvenmemedir.

Kıskançlık duygusu normal bir duygudur ve ilk izleri bebeklik döneminde görülebilir. Anne – babanın bir başka çocuğu kucağına alma durumunda gösterilen tepki aslında buna bir örnektir. Daha sonraki yıllarda, bu duygu farklı biçimlerde ifade edilebilir. Ancak bu duyguyu yoğun ve birçok durumda yaşayan çocukların daha fazla desteğe ve ilgiye ihtiyacı olabilir. Çocukların kendilerine ve ilişkilerine olan güvenleri arttıkça kıskançlık duygusunun azalma eğilimi gösterdiğini bilmekte fayda var.
Bir de çok sık karşılaştığımız ve bir çok anne – baba tarafından problem durumu olarak nitelendirilen kardeş kıskançlığından bahsedelim. Kardeşler arasındaki ilişkiler birbiri ile uyuşmayan duygu, düşünce ve davranışları içerebilir. Anne – babanın sevgi ve ilgisinin paylaşmak istememe kıskançlık duygusunun temel kaynağı olabilir. Birçok çocuğun kardeş ilişkisinde kıskançlık yaşaması doğaldır aslında. Ancak, bunun yoğunluğu ve buna eşlik eden davranışların yoğunluğunda anne – baba tutumunun etkisi büyüktür.

ÇOCUĞUN KISKANÇLIK DUYGULARI KONUSUNDA NELER YAPILABİLİR?
* Çocuğun kıskançlık duygularını ifade etmesine fırsat vermek ve sıkıntılarının anne – babası tarafından anlaşıldığını hissetmesi önemlidir. Yargılamaktan kaçınmak gerekir. Çocuk, yargılanmadan dinlendiği zaman, öfkesini ve duygularını tepki alma korkusu olmaksızın ifade edebilecektir.
* Hangi davranış kabul edilebilir ve hangi davranış kabul edilemez olduğu konusunda çocuğun anlayabileceği şekilde belirgin kurallar koymak gerekir ve tutarlı bir şekilde uygulamak önemlidir.
* Kardeş kıskançlığı için, herbir çocukla ayrı ayrı zaman geçirmek önemlidir. Böylece çocuk, kendisine verilen sevgi desteği kaybetmediğini bilecektir.
* Sahip oldukları olumlu ya da olumsuz özellikleri ile ilgili olarak diğer çocuklarla karşılaştırma yapmaktan kaçınmak gerekir.
* Bir çocuğun diğerine tercih edilebileceğine ilişkin yorumlara yol açabilecek davranışlardan kaçınılmalıdır. Böyle bir davranış tercih edilmeyen çocukta öfkeye, tercih edilen de ise ağır bir sorumluluk duygusuna neden olabilir.
* Çocuğun mizacı, kıskançlık duygusunun yol açtığı davranışları gösterme biçimini etkiler. Çevresindeki küçük değişikliklere büyük tepkiler gösteren, kolaylıkla stres yaşabilen çocuklar kıskançlık duygularını daha yoğun yaşayabilirler.
* Çocuklar arasındaki işbirliği ve uygun çatışma çözme anlarını gözetlemek ve bunları övmek benzer davranışların yapılma sıklığını arttırabilir.